Eksik Parça

Eksik Parça -11-

Kamp alanında herkes küçük gölün başında, yarışmacıların gölden çıkmalarını bekliyorlardı. Aslında konu su olunca insanın aklına tek isim geliyordu. Juvia Lockser. Yine de bir umut, belki erkekler takımı alırdı. Müdür Makarov bu sefer farklı bir şey denemek isteyip göle bir anahtar saklamış, ve bunu bulmalarını istemişti. İsteğe göre anahtar bulan kişide kalabilirdi. Juvia'nın suya olan sevgisi ve merakı yarışmada işine yaramıştı. Arada gölün yüzeyine nefes almak için geliyorlar, sonra hemen aşağı iniyorlardı. Herkesin az çok tahmin ettiği şey doğru çıkmıştı. Elindeki anahtarla ilk başta Juvia gölün yüzeyine çıktı. Elindeki anahtarı sallayarak Makarov'un yanına gitti. Juvia'nın ardından diğerleri de yüzeye çıkmıştı. Dipte bir tek hala anahtarı arayan Natsu, Gray ve Lucy vardı.

"Onları da çağırın." dedi Müdür Makarov.

Bunu duyan Erza kendini suya attı. Sonuçta istediği olmuştu. Ekibi yenilmemişti. Jellale yetişmişti. Sevinçten ne yapacağını şaşırmış bir hali vardı.

"Ve kızların takımı erkeklerin takımına yetişti." dedi Makarov sudan çıkan kişileri görünce. Herkes tamamlanınca konuşmasına devam etti. "Bu kamp yüzünden okulu fazla boşlayamayacağımız için yarın son yarışmamızı yapıp bu işi bitiriyoruz. İki grubun da son şansı olduğundan yarınki yarışmayı söylüyorum. Yarın yapacağınız şey aynı. Hatta bu sefer anahtarı suda değil karada arayacaksınız. Ama..." dedi ve etrafa kötü bir gülümseme atıp devam etti. "Bu sefer anahtarı ben değil, Disiplin Kurulu Başkanı Mavis saklayacak. Ve bildiğiniz üzre Mavis çok iyi bir gözlemci olup anahtarı sizin zayıflıklarınıza göre saklayacak. Bu yüzden akşam dörde kadar ormanı gezip ihtimalleri düşünebilirsiniz. Ya da kendinizi hazırlayabilirsiniz. Akşam dörde kadar hepiniz serbestsiniz."

Bunu duyunca herkes birbirine baktı. Erza koşarak çadırına gitti.

"Beş dakika içinde hepiniz hazır olun. Ormanı ne kadar çok gezersek o kadar iyi!"

Erkekler de aynı şekilde acele ediyordu. Son yarışmaydı sonuçta.

Kızlar kendini ormana göre hazırlayıp yola koyulmuştu. Levy'nin elinde yine not defteri vardı.

"Bir anahtar bizim zayıflıklarımız göz önünde bulundurarak nereye saklanır ki?" dedi Erza elini ağaca yaslarken "Hepimizin ne gibi bir zayıflığı var?"

"Sonuçta hepimiz birbirimizi tamamlıyoruz. Hepimizin zayıf olduğu nokta ne olabilir?" dedi Levy önündeki not defterine bakıp düşünürken.

"Bence Mavis ayrıldığımızda gideceğimiz yerleri tahmin etti ve ona göre kendini hazırladı." dedi Lucy.

"Muhtemelen." diye karşılık verdi omzundaki böceği vurarak uzaklaştıran Mira.

Saat dörde kadar ormanda dolaştı iki grup da. Her yerlerden bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlardı ancak Mavisin gözlem yeteneğine hiçbirinin yetişemeyeceğini biliyorlardı. Yani saat dörde kadar boş bir arayış olmuştu bu. Saat dörtte herkes yemek için masanın başındaydı. Herkesin bir arada olduğu zamanlar bir süreliğine de olsa yarışmayı unuttuğu zamanlardı.

"Hayır o keki yemeyeceğim..." diyerek tabağı uzaklaştırdı Erza kendinden. Sonra sinirle Miraya döndü. "Mira! Ben size çilekli kek yapmayacaksınız demedim mi!"

"Onu ben yapmadım ki." dedi Mira omzunu silkerken. "Sana Jellalden bir hediye."

Erza sinirle başını ellerinin arasına aldı. Jellal ise Erzanın bu halinden zevk alıyor gibiydi.

"Ben senin önüne abur cubur getiriyor muyum insafsız!" diye bağırdı Erza.

"Getirseydin de yiyip yememekle sıkıntı gelmezdim Scarlet. Biliyorsun, ben iradesini kontrol edebilen biriyim."