Elime tutuşturulmuş kağıt parçasıyla ve bir yandan da Yu Jin'in sorgulayıcı surat ifadesiyle baş başa kalmış öldürücü bir sessizlik olmuştu.
Zack Belirsiz'in peşinden öyle bir hızla gitmişti ki gözden kaybolarak uzaklaşmıştı.
Bir anlık oluşan bu sessizlik Yu Jin'in sorusuyla bozuluvermişti.
"Arya amacın neydi senin ?!"
Yu Jin'in ses tonlaması ve yüzündeki güvensizlik haykırışı göz önüne alınırsa olanlar hakkında iyi bir bahane uydurmam gerekecekti.
Bir nefes verdikten sonra sakin bir tonlamayla söze girdim,
"Bunu burada konuşmamız uygun olmaz Yu Jin. Eve geçelim orada her şeyi detaylı anlatacağım."
Yu Jin sözlerimin üzerine sanki sakin çıkan ses tonumdan gıcık kapmış bir havaya bürünse de üstelemeden başını sallamıştı.
Eve gidene kadar kendime zaman kazandırmıştım. Ne diyeceğim hakkında herhangi bir fikrim yoktu.
Belirsiz'in bile Yu Jin ve grubuna güvenmemek gibi takıntıları varsa benim daha dikkatli olmam lazımdı.
Belirsiz'den aldığım kağıtsa cebimde bekliyordu açıp okumayı deli gibi istiyordum ama yapamazdım. Yu Jin'in gözü üstümdeydi.
Yu Jin , Belirsiz beni yere itmiş olmasa belkide aramızda bir iş birliği olduğunu düşünecek konuşmama fırsat bile tanımayacaktı.
Saçma bir düşünce gibi gözüksede her şeyin üstünü kapatan Belirsiz'e teşekkür borçluydum.
Ben kendi düşüncelerimle boğuşurken Yu Jin ile hiç konuşmadık. Yol boyunca gergin bir hava hakimdi.
Brunch Mix sokaklarından geçerken Yu Jin'deki endişeyi görmemek imkansız ötesiydi. Sürekli tetikte en ufak sese karşı bile tepki gösteriyordu.
"Bu kasabada neler yaşadı bunlar ?"
sorusunu tekrar ettirmişti bana bu hareketleri.
Biraz daha ilerledikten sonra, kasaba kütüphanesinin önüne gelmiştik. Yolda yürümeye devam edecekken Yu Jin birden yere düşüp karnım diye kıvranmaya başlamıştı.
O anlık endişeyle hemen atılarak,
"Yu Jin iyi misin neler oluyor ? "
demiştim.
Surat ifadesi acıdan iyice değişen Yu Jin ise,
"Beni Kütüphaneye sok Arya. "
dedi.
Neler oluyordu ? Acıdan kıvranan birini hastaneye götürmem gerekmez miydi ? Yu Jin acıdan ne dediğini bilmiyordu.
Söze tekrar atılarak,
"Neyin var bilmiyorum ama kitap mesain biraz beklemek zorunda hastaneye gitmemiz lazım !"
oldukça endişeli ve korkmuş bir şekilde söylemiştim bunu.
Yu Jin ise,
"Dediğimi yap güven bana."
diyerek isteğinde diretti.
Hiç bir şey anlamadığım gibi kendimi de salak gibi hissediyordum. Bunun altından da ne çıkacaktı merak etmiştim.
Yerde yatan Yu Jin'ni kaldırıp koluna girdim.
Yavaş adımlarla kütüphaneye doğru yürümeye başladık.
Ara ara acıdan inildeyen Yu Jin'i gördükçe kendi kendime söylenerek,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHFİ BAŞLANGIÇ
FantasyGeçmiş zamanlarda verilen bir savaşta bir düşmanın yükseldiği yankılanmıştı diyar diyar her yerde. Öyle kirli bir oyunun içine girmişti ki bu düşman, yaptıklarının bedelini bir çok kişi çekmek zorunda kalmıştı. Başta yıkım ve ölüm kokan canlar veril...