Belirsiz'den aldığım bu gizemli not aklımı alt üst etmişti. Bana bunu gizliden vermesinin bir sebebi olmalıydı kelimeleri nedense birleştirmekte artık güçlük çekiyordum.
Yorucu bir gün olmuştu çok şey yaşanmıştı yemek yiyip iyice dinlenmeli yarın için dinç olmalıydım.
Belirsiz'in bıraktığı yeni ipucunu yarın araştırmak daha iyi olacaktı bugün yaşananlardan sonra istesemde kafamı bu konuya veremezdim.
Odamdan hızla aşağı mutfağımıza indim. Buzdolabın kapığına elim giderken guruldayan karnım artık yemek yemelisin diye haykırıyordu sanki.
Derin dondurucuda gördüğüm pizza anlamsız bir gülümseme doğurmuştu suratımda.
Geçen yaşananlar göz önüne alınırsa ısıtıcı ve türevlerinden uzaklaşmam gerekecekti. Elime neyi alsam istemeden bir şeylere sebebiyet veriyordum üstelik bunun sebebinide bilmemek beni her geçen gün öldürüyordu.
Derin dondurucunun kapağını kapatıp hazır bir şeyler bulabilmek umuduyla buzdolabını iyice karıştırdım.
Fıstık ezmesini görünce bir oh çekebilmiştim. Hem çok sevdiğim bir yiyecekti hemde ekmek ile uyumu inanılmazdı.
Fıstık ezmesi kavanozunu dolaptan çıkartıp masanın üzerine bıraktım. Bir tane bıçak ve biraz ekmek aldıktan sonra masaya yerleştim.
Ekmeğe fıstık ezmesini sürerken şimdiden ağzım sulanmıştı. Uzun süredir yemiyordum uyuduğum beş yılı hesaba katarsak oldukça uzun bir süre.
Fıstık ezmeli ekmeklerimi afiyetle yedikten sonra tekrar odama çıkıp üstümü değiştirdim. Teyzem ortalıkta gözükmüyordu onun bu eve uğramamaları hakkında konuşmam gerekecekti nedense içimden bir ses onu gözünün önünden ayırma diye beni uyarıyordu.
Bastıran ağırlıkla göz kapaklarım iyiden iyiye kapanmaya başlamıştı. Brunch Mix'te sakin bir gece yaşanıyordu hiç ses yoktu garip hava olaylarıda.
Daha fazla bedenimin uyku uyku diye fısıldamalarını üstelemeden yatağımın içine girdim ve kendimi uykunun serin kollarına bıraktım.
Sabaha doğru bir sesle irkilerek uyanmıştım. Gözlerimi zar zor açtığımda penceremden görebildiğim kadarıyla şafak henüz yeni söküyordu.
Sabah saat 5:00 civarı olmalıydı. Bu gelen takırtı ve sesler normal değildi.
Yatağımdan yeni uyanışın aptallığı ile ve korkuyla kalktım. Dolabımın kenarında duran beyzbol sopasını elime geçirdiğim gibi odamın kapısını açtım.
Odamın kapısı açılırken gene o çirkin gıcırdama sesini çıkarmayı başarmıştı.
Kendi kendime
"Lanet olsun."
diye söylendim.
Kapının çıkardığı ses evde hafif bir yankıya sebep olmuştu. Gelen takırtı ve sesi çıkaran her kimse bunu duymuş olmalıydı çünkü duyduğum takırdama sesleri durmuştu.
Ağır adımlarla merdivenlerden aşağı indim, beyzbol sopasını iki elimle kavramış yukarıya doğru omuz hizamda tutuyordum.
Önüme çıkan kişi eğer tanımadığım birisiyse yanmıştı bu sopayı onun kafasında kırmaya niyetliydim.
Salona doğru girdiğimde yerlerde gezinen bir sürü kağıt ve devrilmiş eşyaları görünce iyice irkilmiştim.
Evde hırsız olmalıydı.Ayağıma doğru yuvarlanarak gelen vazoyu görünce eğilerek elimle vazoyu tuttum.
Vazoyu yukarı kaldırıp bir ayağımla kapının kenarına hafifçe ittirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHFİ BAŞLANGIÇ
FantasyGeçmiş zamanlarda verilen bir savaşta bir düşmanın yükseldiği yankılanmıştı diyar diyar her yerde. Öyle kirli bir oyunun içine girmişti ki bu düşman, yaptıklarının bedelini bir çok kişi çekmek zorunda kalmıştı. Başta yıkım ve ölüm kokan canlar veril...