Gördüklerimden sonra irkilmiş istemeden atılarak bulunduğumuz yerdeki raflardan birinin arkasına saklanıvermiştim.
Bu ateş şeklinde ki silüetin benden ne istediğini bilmiyordum ama beni epey korkutmayı başarmıştı.
Ben raflardan birinin arkasına saklanıp kaçarken, benim verdiğim tepkinin aynısını bu ateşten silüette yapmıştı.
Bir rafın arkasına geçmiş arada sırada kafasını çıkarıp bana bakıyordu.
Dakikalarca süren bu saçmalığın ardından dayanamayarak saklandığım rafın ardından çıktım ve,
"Kes artık şunu. Beni taklit etmekten vazgeç."
diyerek tanımadığım bu şeye bağırdım.
O ise benim rafın ardından çıkmamdan sonra, hemen dibimde bitmiş burun buruna gelmiş bir konumda gözlerimin içine bakıyordu.
Ben elimi kaldırınca o da aynısını tekrar ediyor, indirince o da indiriyordu.
Bir kaç saniye böyle geçtikten sonra sinirlendim ve,
"Tanrı aşkına siniri mi bozuyorsun kes şunu ! Sakın bana ben senin gölgenim filan deme şurada düşüp bayılırım."
diyerek bu şeyin ne olduğu hakkında ilk tahmini mi de söylemiştim.
O ise aniden durarak güldü ve,
"Kabul et güzel oynadım sen taklidi yani ben taklidini."
diyerek ufak bir kahkaha attı.
Bu..bu karşımda ki benim silüetimde olması dışında aynı benim gibi konuşuyor ve davranıyordu.
Aniden atıldım ve,
"Sen nesin tam olarak ? Benden ne istiyorsun niçin beni takip edip duruyorsun ?"
diyerek kaşlarımı çattım.
Karşımda ki silüet ise ciddi bir ses tonuna bürünerek,
"Ben senim sende bensin. Biliyorum biraz karmaşık bir konu."
diyerek gözlerini bana odakladı.
Ben ise meraklı bir tavır ile,
"Neyden söz ediyorsun sen ?"
diyerek bir yandan hiç bir şey anlamadığımı belli eden gözlerimi silüete devirdim.
O ise çok geçmeden cevap verdi ve,
"Seninle en başında iletişim kurmaya çalıştım. Fakat kasabada olan olaylar benide etkiliyordu. Seninle ne zaman iletişime geçmeye veya sana yakınlaşmaya çalışsam kasabada ki enerji beni Brunch Mix'in çok uzaklarına sürükledi. Senin gücünün bir parçasıyım sana yardım etmek için buradayım."
diyerek ateşler içinde ki bedeniyle eğilip selam verdi.
Bense daha yeni tanıştığım bu şeyin ne olduğunu anlamaya çalışırken, sorularımı ard arda sormaya devam ettim.
"Kasabada savrulup iletişim kurmaya çalıştım diyorsun peki şuan benimle nasıl iletişim kurabiliyorsun ?"
dedim ve sorgulayıcı bakışlarımı ateşten silüete diktim o ise,
"Kasabada sana yakınlaşıp tekrardan birleşebilmek için izini sürüyordum. Senin gücünden geliyorum, seni takip etmek benim için zor değil. Bütün denemelerim sonuç vermesede bir gün senin izini bu kütüphanenin içindeki gizli yere kadar sürebildim. İçeride yine savrulmayı ve kasabanın beni farklı bir noktaya çekmesini beklerken burada bulduğun fenerlerden yayılan bir gücü hissettim. Fenerler bir şekilde burada sabit kalabilme mi sağlıyordu. Bunu fark edince kendimi seninle konuşabilmek umuduyla burada gizledim. Ve sen tekrardan gelip fenerlere dokunduğunda yayılan güç tetiklendi ve beni buraya senin yanına çekti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHFİ BAŞLANGIÇ
FantasyGeçmiş zamanlarda verilen bir savaşta bir düşmanın yükseldiği yankılanmıştı diyar diyar her yerde. Öyle kirli bir oyunun içine girmişti ki bu düşman, yaptıklarının bedelini bir çok kişi çekmek zorunda kalmıştı. Başta yıkım ve ölüm kokan canlar veril...