MULTIMEDIA METE :D
BEGÜM'ÜN AĞZINDAN
Bardağı düşürmemle herkes gözlerini, arabasını çizdiğim çocuktan ayırıp bana dikti.
"Ben,ö...özür dilerim.Birden elimden kaydı." dedim sesimdeki endişeyi saklamaya çalışarak.
"Tamam kızım önemli değil.Bir yerine bir şey olmadı değil mi ?" dedi Berk'in babası.
"Hayır ben iyiyim." derken Berk'in annesi garson çağırdı.Arabasını çizdiğim çocuk karşımda ki boş sandalyeye oturdu.
"Merhaba benim adım Mete." dedi bana bakarken.
"Ben de Begüm." dedim gözlerimi kaçırırken.
" Mete Amerika'da okuyordu.Bir hafta önce döndü.Okulunu tekrar buraya aldıracağız.Zaten son senesi." dedi Berk 'in babası bize bakarken.Sonra adının Mete olduğunu öğrendiğim çocuğa döndü.
"Bu arada neden geç kaldın oğlum ? " dedi kaşlarını kaldırırken.
"Hiç sorma baba.Aptalın biri arabamı çizmiş.Arabamı yaptırmaya gittim." dedi gözlerindeki siniri görünce daha da sinirlendim.Üstüne bir de bana aptal demişti aptal.Birinin bana aptal demesine kesinlikle katlanamazdım.Herkesten 'ayy' sesleri yükselirken sinirle Mete'ye baktım.
"Belki de arabanın sahibi önceden bir öküzlük yapmıştır.Ondan çizmiştir arabasını çizen!" dediğimde içimden değil de gerçekten ve bir de bağırarak söylediğimi farkettim.Herkes bakışlarını şaşkınlıkla bana çevirmişti.Annem bana 'sen öldün' bakışları atarken yan tarafımdan bir kahkaha sesi geldi.Döndüğümde Berk gülüyordu.Bu sefer herkes ona bakınca kahkahasını durdurmaya çalışarak bize döndü.
"Kız haklı.Mete'nin nasıl araba kullandığını hepimiz biliyoruz şimdi." deyip imalı imalı Mete 'ye baktı.Mert ise ona kaşlarını çatarak karşılık verdi.Bu ikisinin arasının iyi olmadığı her hallerinden belliydi.
"Ben özür dilerim.Öyle demek istemedim.Geçen sefer az kalsın bir araba bana çarpıyordu da o aklıma geldi birden ve ağzımı tutamadım.Üzgünüm..." derken Berk'in babası gülümsedi.
"Yok, hayır sorun değil.Aksine seni sevdim.Samimi insanları her zaman sevmişimdir." derken ona gülümsedim.Ben de bu amcayı çok sevmiştim.Çocuklarının aksine çok iyi biriydi.Karşıma baktığımda Mete denen çocuğun sert bakışlarıyla karşılaştım.Bu sefer gözlerimi kaçırmayıp bende ona sert sert baktım.Gerizekalı bu çocuk ya!
"Herkes burada olduğuna göre tatlı yeme zamanı geldi öyleyse." dedi Berk''in annesi.Garsonu çağırıp tatlıları istedikten sonra annem ve babamla sohbet etmeye başladılar.Tatlılarımızı yedikten sonra Berk'in babası Berk ve Mete'ye döndü.
'Çocuklar arkadaşınızı da alıp bir yürüyüşe çıkın bence.Buranın manzarası çok iyidir." deyip göz kırptı.
"Gelmek isterse tabiki." deyip Berk ayağa kalktı.Gitmeyi kesinlikle istemesem de bu amcayı kırmak da istemiyordum.
"Bana uyar." dedim ben de ayağa kalkarken.
"Ben böyle iyiyim." dedi Mete bana hala pis pis bakarken.Ay bu kardeşinden de gıcıktı.Sanki ben onunla yürümeye çok meraklıydım !Ben de son kez ona kötü bir bakış attıktan sonra önden giden Berk'in peşine takıldım.Yavaş adım attığı için ona ulaşmam kolay olmuştu.
"Mete'yi çok sevmiş olmalısın." dedi Berk sırıtırken.
"Hıhı en az seni sevdiğim kadar hem de ." dedim ben de ona sırıtarak.Bir süre konuşmadan yürüdükten sonra dayanamayıp aklıma takılan soruyu sordum.
"Bir kardeşin olduğunu bilmiyordum ?" dedim ona bakarken.
"Öz kardeşim değil.Benim annemle Mete'nin babası evlenince sanırım biz de kardeş olduk." dedi.Sesinden bu durumdan hoşlanmadığı belliydi.
"Mete'yi çok seviyor olmalısın." dedim keyifle sırıtırken.
"Hıhı en az seni sevdiğim kadar hem de." deyip o da sırıttı.Sonra ikimiz de gülmeye başladık.Demek ki arada iyi olabiliyordu.Pek konuşmadan geçen yürüyüşümüzden sonra tekrar restouranta döndük.Tam o sırada bizimkiler de ayaklanmıştı.Son kez herkesle vedalaştıktan sonra sıra Mete'ye gelince bana bakıp hiç hoşuma gitmeyen bir şekilde gülümsedi.
"Tanıştığımıza çok memnun oldum" dedi imalı imalı bakarken.
"Ben de ben de." deyip aynı şekilde ben de ona gülümsedikten sonra ailece arabamıza bindik...
NAZLI'NIN AĞZINDAN
Odama çıkıp ılık bir duş aldıktan sonra kendimi yatağa attım.Bugün her şey çok garipti.Serseriyle olmak çok farklıydı.Onun yanında ne hissettiğimi anlayamıyordum.Onun ne hissettiğini hiç anlamıyordum.Normalde kötü biriyken bazen o kadar farklı olabiliyordu ki... Çocuklarla çocuk olması, onu yanlışlıkta öptüğümden sonra gülümsemesi, elimi tutması... O kadar garipti ki ! O zamanlar sanki bambaşka biriydi...Sanki normalde kendini kötü göstermeye çalışıyordu ama o anlar....Ah! Aklımı çok karıştırıyordu bu serseri !Onun hakkında o kadar çok şey merak ediyordum ki ! Heralde fazla gizemli olduğu için beni kendine çekiyordu.Belki de onun yanında olmak istemem de plan sadece bir bahaneydi...En çok merak ettiğim şeylerden biri de ailesi yokken nasıl bu kolejde okuyordu ? Müdür nasıl bu yaptıklarına göz yumuyordu ? En iyisi bütün bunları yarın araştırıp öğrenmekti...Zilin çalmasıyla yataktan fırladım.
Annem ve babam gelmişti.Her zamankinden farklı olarak bu sefer neşeli görünmüyorlardı.İçeri geçtiklerinde ben de peşlerinden oturma odasına gittim.
"Neyiniz var böyle bir şey mi oldu ?" dedim babama bakarak.
"Sana sormalı Nazlı.Okulunuzun müdürü aradı az önce." dedi bana bakarken.O an ne diyeceğimi bilememiştim.Devamsızlıklarımı söylediyse ben biterdim.Nasıl açıklayacaktım aileme neler olduğunu!
" Ne diyormuş ?" dedim sesimdeki endişeyi saklamaya çalışarak.
"Yarın bizi okula çağırıyor.Seninle ilgili görüşecekmiş.Sesinden anladığım kadarıyla pek iyi bir görüşme olmayacak." dedi kaşlarını çatarken babam.İşte şimdi bitmiştim...
"Ne görüşecek ki ? " dedim içim içimi kemirirken.
"İstersen ondan duymadan sen anlatmaya başlayabilirsin Nazlı bize." dedi annem de imalı imalı bakarken. Hayır, kesinlikle anlatamazdım.Belki yarın müdür olayını çözebilirdim.Düşük bir ihtimal olsa bile belki başka bir şey için çağırmış olabilirdi.
"Anlatacak bir şey yok anne! Neden çağırdığını ben de bilmiyorum.Şimdi izin verirseniz odama çıkacağım.Aç değilim bir şeyler atıştırmıştım." deyip cevap vermelerini beklemeden yukarı çıktım.
Bu gerçekten sinirimi bozmuştu.Ben her zaman ailemin istediği gibi biri olmuştum.Her zaman her yaptığım harekette onları utandırmamak için elimden geldiğince davranmıştım.Çocukluğumu yaşayamayıp sadece onları gururlandırmak düşüncesiyle hep ders çalışmıştım.Her zaman başarılıydım.Ama şimdi bana bir şey için sinirli sinirli bakıyorlardı.Benden hesap soruyorlardı! Tamam belki haklı olabilirlerdi ama benim neler yaşadığımı bilmiyorlardı!
Sakinleşmeye çalışmak için yüzümü yıkadıktan sonra tekrar yatağıma yattım.Neyse şuan hiçbir şey düşünmeyecektim.Yarın bunu sakin bir kafayla çözmeye çalışmak daha iyi olabilirdi.Gözlerimi kapattım...Telefonumdan gelen sesle tekrar gözlerimi açtım.Telefonumu elime aldığımda Evla'dan mesaj geldiğini görünce yatağımdan doğrulup hemen mesajı açtım.
"Nazlı...Biliyorum Akın ile birlikte olduğunu söyledin ama yarın seninle kesinlikle konuşmam lazım..."
NOT :ŞUAN HATAYDAYIM.5 GÜN SONRA KÖYE GİDECEKMİŞİZ.BENDE FIRSATTAN YARARLANIP BİR BÖLÜM YAZAYIM DEDİM.BİLİYORUM KISA OLDU AMA TATİLDEYİZ İŞTE.TELEFONUMDAN İNTERNET PAKETİ YAPTIM SİZİN İÇİN ORDAN GİRİP TELEFONDAN YAZDIM.BU BÖLÜM DİĞER BÖLÜMDE OLACAKLARI HABER VERMEK İÇİN GİBİYDİ.BİR SONRAKİ BÖLÜM ZAMANIM OLURSA UZUN VE BAYA OLAYLI BİR BÖLÜM OLACAK :D NEYSE SİZİ SEVİYORUM CANLARIM <3 YORUMLARINIZI BEKLİYORUMM :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRADAN ( DÜZENLENİYOR )
RomanceÖnceden her şey o kadar SIRADANDI ki... Yeni şehir, Yeni okul, Yeni bir başlangıç, Gittiği okulu himayesi altına alan üç büyükler. Serseri grubu, basketçi grup ve çalışkan grup. Nazlı'nın sıradan hayatı üç büyüklere de takılması ile değişiyor. Se...