Bölüm 35

31.9K 1K 100
                                    

Biraz duraklayıp arkama baktığımda serseri ellerini cebine koymuş sırıtarak peşimden geliyordu.Gözlerimi bayıp önüme dönerken sinirle adımlarımı hızlandırdım.Bu çocuğun derdi neydi benimle böyle ? Bütün bunlardan nasıl zevk alabilirdi ! Kendini beğenmiş,egoist,pislik...

Okuldan uzaklaştığımızı hissettiğimde derin bir nefes alarak arkamı döndüm.Arkamı dönmemle serseri ile burun buruna gelmemiz bir oldu.Ne ara bu kadar arkama gelmişti böyle ! Ondan hızlıca uzaklaşıp tekrar derin bir nefes aldım.

'Benden ne istiyorsun !" diye bağırdığımda gözlerini gözlerime kilitledi.

"Sanırım seni." dedi tekrar sırıtarak.

"Nasıl yani ?" dedim sesimin titremesini engellemeyerek.

"Gayet net bir şekilde söyledim küçük kız." dedi tekrar gülümseyip,ellerini tekrardan cebine sokup yürümeye devam ederken.

Ben ise hala olduğumda yerde kalakalmıştım.Nasıl beni istiyordu ? Bütün bunlar...benimle uğraşması...Acaba benden...

"Sakın senden hoşlandığım gibi saçma bir düşünceye kapılma küçük kız.Hiç ilgimi çekmiyorsun.Sadece eğleniyorum." dediğinde sıçrayıp ona doğru döndüm.Bu çocuk gitmemiş miydi ? Daha da önemlisi düşüncelerimi mi okuyordu ? Ay benden hoşlanmıyormuş sadece eğleniyormuş aptal!

" Öyle bir şey düşünmüyordum zaten ! Eğleniyorum da ne demek! Sen kendini ne zannediyorsun ya !"

"Bunları bana bulaşmadan önce düşünecektin küçük kız." dedi tekrar o iğrenç sırıtmasını yaparken.

"Ya tamam yeter işte.Bitir artık şu saçmalıklarını!" diye bağırdığımda üstüne atlayıp dayak yiyeceğimden emin olsamda onunla dövüşebilirdim.Resmen belaya bulaşmıştım ya.

"Dur belki hafifletebilirim.Bir anlaşma yapalım öyleyse.Bir hafta kölem olacaksın.Her istediğimi yapacaksın.Ondan sonra belki seni serbest bırakabilirim."

"Ahahaha! Şaka yapıyorsun demi ! Kölen olacakmışım da bir de beni istersen serbest bırakacaksın!Sen kafayı yedin heralde!"

"Tamam sen bilirsin." deyip tekrar yürümeye başladı.Yok yok bu fırsatı kaçırmamalıydım.Sadece bir hafta dayanacaktım sonra da bitecekti işte.Bir haftacıktan bir şey olmazdı.Hem ne yapabilirdi ki en fazla ? Koşarak tekrar ona yetiştim.

"Kesinlikle bana dokunmak yok." dedim gözümün ucuyla ona bakarken.

"Kuralları sadece ben koyabilirim küçük kız." dedi beni tekrardan gördüğüne sevinmiş gibi yüzü tekrar alayla gülerken.

"Aa! Bir dakika.Zaten önceden anlaşmıştık dokunmak yoktu.Öyleyse şimdi de geçerli.Tabi sen koyduğun kuralları tutamayacak kadar aptalsan bilemem."dedim onun yaptığı gibi ona alayla bakıp gülümserken.Kafasını bana çevirip ciddi bir şekilde baktıktan sonra tekrar gülümsedi.

"Öyleyse anlaştık." dedim ona bakıp kaşımı kaldırırken.

"Yarın görüşürüz küçük kölem." deyip yürümeye devam etti.

Şuan mutluydum.Ben de yavaş yavaş aptallaşmaya başlamıştım.Serserinin kölesi olduğum için mutluydum.Gerçekten kendime inanmıyordum!Ama sonra ondan sonuna kadar kurtulacaktım.Neşeyle zıplaya zıplaya tekrar okulun oradaki durağa doğru yürümeye başladım.Durağa geldiğimde hala sırıtıyordum ki Evla'yı görene kadar...Beni görünce oturduğu banktan kalkıp yanıma geldi.

"Sen eve gitmedin mi?" dedim yüzüm ciddileşirken.

"Sonunda buraya geleceğini biliyordum." dedi.Yüzü çok üzgün görünüyordu.Onu böyle görmek içimi anlamadığım şekilde acıtıyordu."Sen çok mutlu görünüyordun ?" diyerek devam etti gözlerime bakarken.

SIRADAN ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin