Bölüm 38

30.5K 1K 150
                                    

MULTIMEDIA AKINAZLI (cikilitalijelibanın dediği gibi :D )

Kalbimin hızına aldırmadan,kendimi gözlerinin etkisinden çıkarmaya çalışarak belimde olan ellerinden kurtulup yere çöktüm.Bütün bu olanlar çok fazla ve ani olmuştu.Duygularım çok karışıktı.Zonklayan gözümü serbest bırakarak yaşların akmasına izin verdim.Biraz sonra yanıma çöken serseriye baktım.Bana şaşkınlıkla bakıyordu.

"İkinci kurala göre seni öpebilirdim." dedi beni teselli etmeye çalışır gibi.Ama doğruydu .Bugün koyduğu kurala göre...Sesimi çıkarmadan ağlamaya devam ettim.Serseri biraz beni izledikten sonra omzumdan tutarak beni kendine çevirdi.

"Ben...ben anlamıyorum neden ağlıyorsun ?"

"Çünkü....çünkü ilk öpücüğümü de ikinci öpücüğümü de sen aldın serseri !" dedikten sonra daha fazla ağlamaya başladım.Serseri uzunca bir süre bana baktıktan sonra tekrar kendine çevirdi.

"Sen şaka yapıyorsun değil mi ?"

"Sence !" diye bağırınca yüzündeki sevinci bir ara gördüğüme emindim.Ellerini yüzüme getirip gözlerimdeki yaşları sildikten sonra beni ayağa kaldırdı.

"Öyleyse çok şanslısın küçük kız." deyip sırıttıktan sonra hala kolumda olan ellerini bıraktı.Ona arkamı dönüp tam bir adım atacakken ayağım takıldı ve yere düştüm.Lant olsun ! Lanet olsun ! Bir de ayağımı burkmuştum ! Ona bakmamaya çalışıp yere tutunup ayağa kalkmaya çalışırken tekrar yere düştüm.Serseriye sinirle baktığım da karşıma geçmiş kahkaha atıyordu.Bu ne kadar öküzdü böyle ya ! Ben burada can acısı çekiyorum o orda hala dalga geçiyor ! İnsan bir yardım eder .Ama pardon insan dedim demi !

Tekrar yerden kalkmaya çalışırken elini uzatan serseriye baktım.

"Sen de devreler biraz geç çalışıyor galiba !" deyip uzattığı elini tuttum.

"Sırtıma bin." dediğinde ' Kesinlikle hayır.' bakışı yapsam da sonra vazgeçtim.Sırtına bindiğim de yürümeye başladı.Bu kadar yakın olmamız hiç iyi değildi... Kalbim tekrar hızlanmaya başlamıştı.

" Benden bu kadar çok hoşlandığını bilmiyordum." diyerek sırıtan serseriye baktım.

"Saçmalama tabiki senden hoşlanmıyorum."

"Hı-hı her genç kızın başına gelir." deyip tekrar sırıtmaya başladı.Ya ne kadar pislik bir hayvandı bu.Ondan hoşlanıyormuşum ! Saçmalığa bak !

"Bu arada göğüslerin göründüğünden de küçükmüş.Hiçbir şey hissetmiyorum." dediğinde kendimi hemen ondan çekmeye çalıştım.

"Ay! İğrenç sapık . Bırak beni ben kendim giderim !" dediğimde beni kendine daha da yapıştırdı.Bir şey dememeye karar vererek kafamı yola çevirdim.

Arabaya geldiğimizde yavaşça beni yere indirip kucağına alıp koltuğa oturtturdu.Buna hiç gerek yoktu ama...bu serseri bazen anlamadığım şekilde farklı oluyordu.Yani...yani...

Serseri de arabaya bindikten sonra arabayı sürmeye başladı.Yolu izlerken bugün olanları düşünüyordum.Partideki çoğu kişi bana yavşamıştı.Serseri hiçbir şey yapmamıştı.Hem de hiçbir şey ... Pisliğin biri bana tokat atınca da bir şey yapmamıştı.Neden sonra? Neden her şey olduktan sonra müdahale etmişti ki ! Neden sonra da gelip beni öpmüştü ? Doğru ya beni öpmüştü...Yanağım tekrar kızarırken dudaklarının tadını hala dudağımda hissediyordum.Çok farklıydılar...çok farklı...aynı serserinin kendisi gibi.

"Benden nefret edemezsin küçük kız." demişti.Ondan neden nefret edemezdim ki ? Ediyordum zaten.Yani ediyordum değil mi ?

Araba durduğunda serseri bir şey demeden dışarı çıktı.Ama burası benim evim değildi.Neden buradaydık ki ? Biraz sonra tekrar arabaya gelen serseriye baktığım da elinde bir poşet vardı.Poşeti çıkarıp o da bana baktı.Bana baktığında gözlerimi kaçırdım.Ama o hala bana bakıyordu.Yüzüm tekrar yanmaya başladı.Tekrar ona baktığım da elindeki krem gibi şeyi parmağına sürüp bir eliyle yüzümü tuttu.Sonra da parmağındaki şeyi yanağıma sürdü.Ona şaşkınlıkla bakıyordum ki konuşmaya başladı.

SIRADAN ( DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin