BÖLÜM 4

6.1K 208 15
                                    

YENİ BÖLÜM İLE MERHABA ARKADAŞLAR, İKİ GÜNLÜK GECİKMEMİN SEBEBİ, KARAKTERİMİZ MURAT'IN HAYATINLA İLGİLİ YAPACAĞI KAÇIŞ SEÇİMİNİ İYİCE DÜŞÜNMEMDİ. İKİ YOL VARDI FAKAT BEN MURAT'IN İNTİKAMINA GİDECEK YOL İÇİN BU BÖLÜMDE SEÇTİĞİ MEKANLARI UYGUN GÖRDÜM. VOTE VE YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÖNEMLİDİR, LÜTFEN EKSİK ETMEYİNİZ, OKUMAYA DEĞER HİKAYELERİNİZİ YORUMLARDA BELİRTİRSENİZ, BENDE İTİNA İLE OKUYARAK, FİKİRLERİMİ BELİRTİR VE OY VERİRİM... MEDYADAKİ RESİM, SOKAKLARDA KALAN MURAT'IN İLERLEYEN BÖLÜMLERDEKİ HALİ OLACAK, HAYAL ETTİKÇE HİKAYE DERİNLİK BULUR ARKADAŞLAR:)


GECE 02.30 ...

Uyandım ve etrafıma son kez bir baktım. Terketmek zorunda olduğum eve, odama, gidip kapısını açmaya cesaret edemediğim annemi hayal ettim. Kapısını açsam uyanırdı, o çıt duysa uyanabilirdi.

Kumbaramı açtım önce, uzun zamandır atıyordum. İdare edecek kadar para vardı,hepsini aldım ayağıma geçirdiğim kot pantolonun cebine koydum. Cüzdanımı da arka cebime yerleştirip, üzerime bir tişört ve gecenin serininden korunmak için ince bir hırka...

Evden çıktım, arkama bile bakmadım...Baksaydım gitmezdim, gidemezdim...Nihayet bu mahalleden uzaklaşıyordum. Sevdiğim bu semt, düşmanlarımla, utancımla, hasretlerimle dolu olarak arkamda kalmıştı ve ben otogara ulaşmıştım...

Yaşıma göre gösterişli bir yapım vardı ve pek şüphe çekmedim o saatlerde. Kim kimin umrundaydı ki zaten. Bilet almak için otogara giriş yaptım. Bir firmanın bilet bölümüne geldim ve;
- İyi geceler.

+ İyi geceler, buyurun.

- Bilet almak istiyorum.

+ Nereye efendim?

- Yeni hayatıma:)

+ Pardon?

- Şey, ımm Akçay'a bilet istiyorum.

+ Bir bakalım..Evet 45 dakika sonraya otobüsümüz kalkıyor uygun mudur sizin için?

- Evet, alıyorum.

Biletimi kestirdim, ödememi yaptım ve kapı önüne çıktım, derin bir nefes alıp yeni hayatıma gidecek otobüsü beklemeye başladım...

3 YIL SONRA...

Üstüm başım kir pas içindeydi, yarı aç yarı tok sahil kenarlarında, banklarda uyuyordum. Bunlar yine iyi günlerimdi. Geldiğim günlerde birkaç ay hiçbirşeyi bilmeden yaşamak öyle zordu ki.

İlk günler elde kalan paramla, simit alırdım ve iki gün idare ederdim yetsin diye. Ama yetmedi ki, bir gün o para da bitti. Artık şimdiki gibi yarı aç yarı tokta değildim. Çeşmelerden su içiyor aç açına yattığım geceler oluyordu. Yatmak denirse tabi.

Arayan da yoktu zaten, babam olacak şerefsiz kendi yaşadıklarından, yaşattıklarından utanmak yerine, olanları onların anlattığı şekilde duyunca, reddetmiştir heralde, polisi bile aramamış, Annem'e tekme tokat engel olmuştur:)

Neyse, o günleri hatırlıyorumda yazları iyi kötü geçiriyordum. Vicdanı olan bir amca beni farketmiş olacakki, bana kendi paltosunu getirmişti. Kullanmıyormuş, üşürmüşüm, korurmuş beni. Allah ondan razı olsun. Korumuyordu tabi, nereye kadar korurduki karda kışta saatlerce sokakta kalan birini, kaşe bir palto? Bir yere kadar... Açlık, soğuk, korku, hepsi birleşince etrafa koşuyordu insan. Yardım arıyordu, sahilde kulübelerde kalan balıkçılardan birinin kulübesine sığındım bir gece.

Kapıyı çaldım, açan iri yarı dev gibi bir erkekti. Üzerinde oduncu gömlek, altında aba pantolon ve üzerinde aba yeleği ile tam bir balıkçıydı. 35 li yaşlarında esmer bir erkekti. Söze girdim;

- Abi, rahatsız ettim. Sokakta üşüyorum, kalmak için yer arıyordum. Yarın sessizce giderim.

ERKEK ADAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin