ERKEK ADAM

BÖLÜM 8

MERHABA ARKADAŞLAR İYİ OKUMALAR, YENİ BÖLÜMLERDE YÜKSELİŞE GEÇECEĞİZ MURAT KARAKTERİ İÇİN. AYRICA MEDYA DA CEREN VE FERHAT VAR. :P
RESİMDEKİ KİŞİ GERÇEKTEN TRANSSEKSÜEL BİR BİREYDİR, ERKEKTE BİR MODEL BİLGİNİZE...

Uzun zamandır böyle rahat uyanmamıştım. Güneş perdesinin arasından süzülen ışık odaya huzuruda beraberinde getiriyordu. Yumuşacık yastık, tertemiz yorgan altında bir bebek gibi hissediyordum. Gözlerimi ilk kez isteyerek açmıştım yeni güne.

Hafifçe kapım tıklandı ve Ceren Abla;

- Murat...Murat...

- Kalktım abla, toparlanıyorum.

- Hah, tamam tatlım. Kahvaltı hazır.

- Sağol abla, hemen geliyorum.

Yatağımı büyük bir huzur ve istekle, toparladım.
Üzerimdekiler ile odadan çıktım. Mutfağa doğru ilerledim  birde ne göreyim? Masada bir erkek oturuyor. Esmer, yakışıklı bir erkek. Ceketi, içindeki tişörtü, pahalı kol saati ile gayet şık görünüyor ve gayet ilgi çekiyor. Kısa bir afallama sonrası, hafif gülümsedim ve lafa girdim;

- Günaydın

- Günaydın Murat'ın, Ferhat abinden bahsetmiştim, Oda bize sürpriz yapmış erkenden.

- Günaydın abi hoşgeldin.

Elini uzattı boylu poslu bir erkekti, yutkundum ama kötü niyetle asla bakmadım sadece hayranca bir duyguydu bu. Benimde böyle bir erkeğim olacak mıydı acaba? Bende istediğim gibi biri olabilecek miydim? Düşünceler anlık gözümün önünden geçerken;

- Günaydın Murat, Ceren bahsetti senden. Sende hoşgeldin, gel otur şöyle.

Demesiyle kendimi toparladım, gülümsedim ve sandalyeye geçtim. Kahvaltı yine harikaydı ve geceye göre çeşit daha boldu. Birbirimizi ufaktan tanıya tanıya kahvaltımızı yaptık. İkisi de birer sigara yaktılar, çaylarının yanına.

- Murat sen de içiyor musun?

Ben de üç yıl boyunca ara ara içmiştim, bulabildikçe tabi.

Elimi uzattım ve;

- Sağol abi, içerim bir tane.

Diyerek aldım ve yaktım sigarayı.

O esnada Ceren abla kalktı ve odadan 3-4 tane poşet getirdi. Gülümseyerek bana uzattı hepsini.

- Muratcım, İnşallah beğenirsin.

- Aaa..Abla nedir bunlar.

- Dün gece az Ferhat abinle konuştuk. Bende dayanamadım ayakkabı numaranı, Ne bileyim bedeninin ölçülerini falan anlattım işte. Oda sağolsun sabahın köründe gitmiş almış birşeyler. Haaa korkma bol değil bu kez, üzerindeki tişörtten birkaç beden ufak aldırdım.

- Hay Allah, ablam, Abi ne gerek vardı, utandırdınız beni, Çok çok teşekkür ederim ikinize de. Bana evinizi açtınız bu bile benim için en büyük güzellik zaten.

- Aaaa Murat, Lütfen ama. Bak ben sana dün bahsettim buralara gelirken ardımda kardeşlerimi bırakarak geldim, kaçtım. Artık benim bir kardeşim de sensin tamam mı?

- Tamam ablacığım, Ferhat abi çok teşekkür ederim sana da.

- Önemli değil Murat, inşallah beğenirsin önemli olan o.

Ceren abla beni parçalamadan, poşetleri açmaya başladım. 3 çift ayakkabı vardı, şaşkındım. Bunlar pahalıdır çünkü ama birşey diyemedim. Hem şaşkın hemde öyle mutluydum ki. Ayakkabılar harikaydı spor ve zevkli modelleri.
Diğer poşetlerden çıkan tişörtler ise, Ferhat abinin giydiği türden çokta zevkli parçalardı. Bak bak bitiremedim zaten, pantolon vardı ve iç çamaşırı birkaç tane. Herşeyi düşünmüşler, Allah'ım inanamıyorum, iyi insanlar ölmemiş gerçekten bunu Harun abiyle Salih amcadan biliyorum. Ancak bu hissi bana birkez daha yaşattığın için teşekkür ederim.

Ferhat abi söze girdi bıyık altı bir tebessümle.

- Ceren, bak ben bu yakışıklıyı kıskanırım ona göre, Bende burda kalıyorum artık.

Ceren Abla kahkahayı bastı.

- Muratcım şaka yapıyo Ferhat abin.  Ferhat Murat'ı kardeşim gibi gördüm orda bulunca ben, Hem eğilimi farklı merak etme oda eşcinsel ve pasif eğilimli. Değilmi yakışıklı?

Utandım bir an ve;

- Ah evet, Benden zarar gelmez ablama.

İkiside güldüler ve Ferhat abi devam etti;

- Şaka yapıyorum yahu, yakışıklı olduğu tarafı ciddi tabi ayrı konu. Bugün Murat ile bizim berbere gideriz biraz baksınlar bize. Ha sahi Ceren birşey diyecem, Kenanla tanışırmı Murat ne dersin toparlar kendini hem iyide kazanır, Kenan efendi dersin bilirim. Sahip çıkar hem, kazandırır onada.

- Yok ben öyle bir şey sormadım Murat'a, o tamamen onun kararıdır.
Onlar konuşurken düşündüm düşündüm düşündüm. Ceren Abla gece bahsetmişti Kenanla çalıştığı zamanlardan. Pezevenk ama hak yemeyen türdenmiş. Artık vücudumu taciz, tecavüz edenlerin eline emanet etmeyecektim. Kazanmak, güçlenmek için, Bu işi yapmalıyım. Artık durduğum yerde sayamam, ilerlemek zorundayım. Bir an lafa girdim;
- Abla tanıştır beni onunla, Bu işi yapmak istiyorum ben.

Şaşkınca baktılar ikiside, atık bir cevap olmuştu. Ama kararlıydım ve geriye dönmeyi düşünmüyordum. Artık yükselme zamanı gelmişti.