MERHABA ARKADAŞLAR, YENİ BÖLÜMÜ OKUMADAN ÖNCE BU KISA BİLGİYİ OKUMANIZ ÖNEMLİDİR. EŞCİNSEL İÇERİKLİ BİR KORKU-GERİLİM HİKAYESİ YAZIYORUM VE HİKAYENİN İKİ BÖLÜMÜ YAYINLANDI BİLE. ''ONUN LANETİ'' İSİMLİ HİKAYEMDE LANET, CİNAYET, ÖLÜM KALIM SAVAŞI, HAYALET, İŞKENCE, SEKS VE BİSEKSÜEL İLİŞKİLERİ HİSSEDECEKSİNİZ... OKUMAK İSTEYENLER İÇİN KAPAĞI VE LİNKİ PAYLAŞIYORUM; (VE ALTINDA HİKAYEMİN YENİ BÖLÜMÜNÜ OKUMAYA DEVAM EDEBİLİRSİNİZ)
https://www.wattpad.com/myworks/71089530-onun-laneti
Nihayet haber gelmişti ve Kenan'la buluşmadan direk otele gittim. Otele girdim ve odama çıktım. Odaya girdim ve çok sürmeden Hakan kapıyı çaldı. Aman Allah'ım öyle tatlı bir adam ki anlatamam. Kapıyı açtım ve ''Gelsene'' diyerek davetkar bir bakışla, Hakan'ı içeri aldım. Artık biraz samimiyet kurulmuştu aramızda. Senli benli ufak ufak espiriler yapabiliyorduk hatta birbirimize. İçeriye girerken ıslak ve sıcak bir öpücük aldı, alt dudağıma emerek.
Sarıldı bana ve anlamadığım, yani anlam veremediğim bir şekilde kokumu derin derin içine çekti boynumdan. Ben de kendi kendime ''Parfümümü seviyor heralde'' diye düşünürdüm böyle yapınca, Aptal aptal. Enteresan bir adamdı Hakan, alkolle arası yoktu, meyveli maden suyu içerdi, ne bileyim işte meyve suyu içerdi, en sadesi bir bardak Su içerdi. Ama yemek konusunda fena bir zevki vardı.
Her zaman şık bir adamdı ancak, bugün daha bir ilgi çekiciydi. Beyaz gömlek üzerine, dar siyah bir yelek ve üzerine aynı renkte spor belden oturtmalı bir ceket giymişti. Altında iri bacaklarını tamamen sıkmayan, dar kesim bir kot ve ayağında şık klasik ayakkabıları ile tam bir delikanlı gibiydi. Gerçi pek yaşlı değildi 35-36'larında, iyi iş sahibi, ünsüz fakat paralı bir işadamıydı.
Sarılıp kokumu içime çekerken, heralde ayakta bitireceğiz bu işi diye düşünüyordum ki söze girdi;
- Hiç soyunmayalım Yavrum, bugün yemeğe gidiyoruz seninle.
- Aaaa...Eeee Kenan'ın haberi yok ama, ayıp olur.
- Merak etmeeee...Ben konuştum onunla bugünden haberi var itin.
- İt deme adama yaaa, iyidir Kenan.
- Tamam ulan tamam, hiçte laf söyletme sen.
- Gel, gel bir dudakta ben alayım senden.
Dudaklarına azgınca yapıştım ve emmeye başladım. Dilimi ağzının içerisine doğru ilerletip, dilindeki ıslaklığı hissederek öpüyordum. Nedenini bilmediğim bir çekim gücü var bu adamla aramızda. Biraz öpüştükten sonra, Hakan ile otelden ayrıldık. Ben de gayet şık giyinmiştim aslında. Üzerimde ince gri dizlere kadar penye bir hırka, içerisinde beyaz üzerine yazıları olan bir tişört ve ayağımda bir jean vardı. Ayağımda ki spor ayakkabılar belki gideceğimiz yere uymazdı ama kimene, kimin umrunda.
Araca atladık ve neden sonra sahil kenarında bulduk kendimizi. Buraları az çok anımsıyordum. Anımsamamak için kendimi paralasam bile, unutamıyorum geçmişimde yaşadıklarımı. Buralara yakın civardaki banklarda, çok yatmıştım korku ve endişelerimi gözardı ederek.
Neden sonra, sahile sıfır bir balıkçı lokantasına geldik. Aman Allah'ım muhteşemdi burası. Kalabalık sayılırdı ancak, masalar arasında oldukça mesafe vardı. Denizin içinde dahi masalar vardı oturmak için. Nasılda duruyordu suyun içinde bu masalar Allah Allah. Neyse ilerledik ve suya yakın duran masalardan birine yerleştik. Lüks bir otelde lüks bir yemeğe bu kadar ilgi göstermezdim gerçekten. Masaların üzerini kaplayan asma ağacı, çevreye dikilmiş özel demirlere sarılmıştı. Üzerimizde bir kamelya yada çardak mı diyorlardı, işte öyle bir yer vardı ve her köşesinde ayrı renklerde boyanmış, kandiller yanıyordu. Masalar aşık edecek derecede tatlıydı, masmavi boyalarının üzerinde beyaz çiçek işlemeleri vardı, sandalyelerde cabası.
Buranın güzelliği ve büyüsünü anlatmaya kelimeler yetmez. Kendime geldim hafifçe silkelenip ve söze girdim:
- Hakan, bu...burası neresi böyle, gerçekten harika.
- Yaaaaaa.biliyordum ben seveceğini. Seni artık tanıyorum yavaş yavaş, ufak ve sade şeylerden mutlu olacağını biliyorum.
- Sağol beni buraya getirdiğin için, öğrenmem iyi oldu sen yokkende uğrarım bazen canım sıkılınca.
Hafif sırıtarak söyledim bunu ve Hakanda işaret parmağını göstererek kafasını bir oraya bir buraya salladı ''Seni gidi seni'' dercesine.
- Dayııııııı...bizim masayı donatıver şöyle, rakıda getir...
- Hakan sen beni şaşırtmak için mi varoldun böyle?
- Yok be yavruuuum, çalışan adamız işimiz gücümüz iyi diye, doğal yerleri sade yaşamayı da unutmadık heralde.
Mezeler, balıklar, salatalar ve 70 lik rakımızda geldikten sonra, sohbet eşliğinde yiyip içmeye sohbet etmeye başladık. Öyle böyle derken gecenin yarısını etmiştik ki Hakan cebinden birşey çıkarıp bana uzattı ve söze girdi;
- Al bakalım yavrum, bu senin için.
- O ne ya öyle, Anahtarlar...Ne...neyin anahtarı bunlar böyle Hakan?
Tebessüm eşliğinde ve merakla sormuştum bu soruyu. Acaba araba falan mı almıştı bana?
- Bu civarda bir evim var benim, dayalı döşeli, bahçeside var hem. Orası senin evin artık, yarın avukatımla görüşüp işlemleri halledeceksiniz.
- Hakaaaan, de.delimisin sen yahu, yok yok ben böyle bir hediyeyi kabul edemem. Bu...bu evet evet bu çok büyük ve pahalı bir armağan, gerçekten kabul edemem.
- Edeceksin yavrum, orası benim kullanmadığım bir evim sadece, senin olmasını istiyorum ve bunun için hiçbir karşılık yada ayrıcalık beklemiyorum senden, anladın mı beni? Seninde evin olmasını istiyorum ve oldu işte. Al şu anahtarları Deniz, Murat mı diyeyim Deniz mi hala bilemiyorum.
- Amaaan rahat ol, hangisini istersen işte.
- Denizcim al lütfen, telefonunu Avukatıma ilettim, herşeyi hazır etmiştir bugün o. Yarın gidip işlemleri halledeceksiniz, bana bilgi gelince bende imzamı atacağım, bu ev senin artık itiraz etme.
Zor bela anahtarları tutuşturdu elime. Şokta olmamak mümkün değildi ki. Bahçeli koca bir ev bahsettiği, hem de dayalı döşeli bir ev. Gerçekten kabul etmezdim, beni böyle zorlamasa. O gece böyle büyük süprizlerle karşılaşacağımı hiç bilmeden gelmiştim, şimdi ise büyük şaşkınlık, mutluluk, heyecan içinde eve geri dönecektim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ERKEK ADAM
Fiksi RemajaHikaye Tamamen Kurgu Üzerine Yazılıyor, Elimden geldiğince sık aralıklarla paylaşmaya çalışacağım. Okuduğunuzda ''ERKEK ADAM Yetiştirmek hevesiyle hatalı Anne Baba olmanın bir çocuğu nasıl yollara ittiğini öğreneceksiniz.'' Hikaye gerektiği bölümler...