BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈98.Melek Olmak...♈

Bölümün hakkını vermek istiyorsanız Model:Bitti Mi Hikayemiz ya da BTS:Let Me Know adlı şarkıyı açın ve bölüm sonuna kadar dinleyin...

İyi okumalar...

Yavaşça arkamı döndüğümde siyah takım elbiseli adam enseme tutmuş olduğu silahı yüzüm boyunca kaydırarak alnıma dayadı. Burağa baktığımda onu da başka bir adamın tuttuğunu gördüm. O an aklıma gelen şeyle birden kendimi yere bıraktım. Adam bedenimi tek eliyle tuttu ve silahı beline yerleştirdi.

-abi bayıldı bu.

-içeri götür. Sana gelince... Bunu ödeyeceksin burak.

Adam diğer elini dizlerimin altından geçirmek için eğildiğinde hızla yüzüne bir yumruk attım ve geriye savrulmasını sağladım. O yüzünü tutuarken göğsüne attığım tekmeyle bir kaç adım geri gidip yere düştü. Hızla üzerine gidip suratına sert bir tekme attım.

Adam bayılmıştı.

Burağa döndüğümde diğer adamla boğuştuğunu gördüm. Hızla yerde yatan adamın belinden silahını aldım ve adama doğrulttum.

-hey!

Sesimle ikisi de bana döndüğünde adam kocaman açılmış gözleriyle ellerini önüne siper etti.

-b.beni vurmayacaksın değil mi?

-bilmem.

Dediğim sırada burak adamın ensesine vurdu ve yere yığılmasını sağladı. Hızla elimdeki silahı yere fırlattım.

Burak
-burcu.

Burağın sesini duymamla ona döndüm. Adamın belindeki silahı almış şarjörünü yeniliyordu.

Burak
-ben adamları arkaya saklayıp hiçbir şey olmamış gibi içeri gireceğim.

Dedi ve bana cebinden çıkardığı anahtarı fırlatıp ileride bir yeri işaret etti.

Burak
-şu ağaçların arkasında motorum var. Onu al ve hemen buradan git. Elifle ben ilgilenmeye çalışacağım.

Bunu dedikten sonra silahı beline yerleştirdi ve adamın ayağından tutup harabenin arkasına doğru sürüklemeye başladı. Ben de hızla işaret ettiği yere doğru koşmaya başladım. Ağaçların arasında gördüğüm siyah motorla nefes nefese oraya ilerledim. Motora bindim ve anahtarı takıp gaz pedalına yüklendim.

Seni kurtaracağım elif...

ELİF

Odanın kapısı sert bir şekilde açıldığında yerimde sıçradım ve daralan nefeslerim arasında o tarafa döndüm. Odaya iki metre boyunda, kafam kadar kasları olan iri yarı bir adam girdi. Korkuyla yutkundum. Adam o kadar iriydi ki beni sıkıp suyumu bile çıkarabilirdi. Üstelik nefes alamıyorken ona karşı koyabileceğimi sanmıyorum.

Adam ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra ellerini saçlarıma geçirdi ve beni sürüklemeye başladı.

Çığlık attım...

Saç diplerim sökülüyormuş gibi hissediyordum.

Adam beni odanın bir köşesine fırlattığında yüzüm betonla birleşti. Yerimden kalkmaya çalışırken iki büyük adımda yanıma geldi ve tekrar saçlarımdan tuttu. Bunu yapmasıyla tekrar çığlık attım. Ellerimi bileklerine getirip bırakması için ittiriyor ve vuruyordum fakat hiçbir işe yaramıyordu.

Odadaki oksijen artık bana yetmezken adam saçlarımı daha sıkı kavradı ve beni ayağa kaldırdı.
Ardından karnıma oldukça sert bir tekme savurdu. Attığı tekmeyle gözlerim ve ağzım kocaman açılmıştı.
Adamın eli bir anlığına saçlarımdan gitti. Beni bırakacak zannederken neden bıraktığını anladım. Saçlarım yolunmuştu ve sarı saçlarımı iri ellerinde tutuyordu. Kalkmamı beklemeden göğüs hizama savurdu tekmesini. Kaburgalarımdan ses geldiğinde ağzımdan boğuk bir inleme çıktı. Bağıramadım çünkü şu an sadece nefes alabilecek gücüm vardı. Bağırmaya çalışarak bunu harcamak istemiyordum.