♈16.Bu Nasıl Bir Kız?♈

25.1K 1.9K 587
                                    

TAEHYUNG

Televizyonda bir şey bulamayınca oturduğum koltuktan kalktım ve bizim ufaklığın odasına gittim. Barbie bebekleriyle oynuyordu. İçeri girdiğimde bebekleri bıraktı ve koşarak kucağıma atladı. Onu kaldırdım ve etrafımda dönmeye başladım.

-gel bakalım güzellik. Ne yapıyorsun?

Derken onu çoktan yere indirmiştim. Zıplayarak bebeklerini gösterdi.

-bebeklerimle oynuyorum.

-aferin sana. Oynamana devam et bakalım.

Dedim ve saçlarını karıştırdım.

-yah! Saçlarıım!

Onun bu haline güldüm. Bir yandan saçlarını düzeltmeye çalışırken bir yandan da bağırıyordu.

-ben senin oppanım. Büyüklerine yah diyemezsin.

-özür dilerim.

Dediğinde yanağından makas aldım ve cama ilerledim. Hava çoktan kararmıştı. Tam arkamı dönecektim ki camdan Elif'i gördüm. Elif elinde çöp poşetiyle sokağa çıkmıştı. Onu görünce aklıma bu gün bana attığı tekme geldi. Hala acıyordu. Bu kızın gerçekten şiddete eğilimli bir yapısı vardı.

Odadan çıktım ve evin kapısına doğru ilerledim. Ardından kapıyı açtım ve Elif'e doğru yürümeye başladım. Başımı yerden kaldırmıştım ki Elifle konuşan kişinin yüzünü görmüş ve kaşlarımı çatmıştım. Bir dakika, yoksa o yanındaki Woo Hyun mu?

Woo hyun
-söyle bakalım Taehyung'u nereden tanıyorsun ve gerçekten sevgili misiniz?

Hızla oraya gittim ve Elif cevap vermeden ben cevapladım.

-evet sevgiliyiz.

Elif'in kolundan tuttum ve hızla arkama çektim. Ardından Woo Hyun'a doğru bir adım attım. Woo Hyun ellerini arka cebine soktu ve umursamazca bana baktı.

Woo hyun
-ne zamandır ortalıklarda yoktun V.
Ah salak kafam, doğru ya sevgilin seni terk etmişti. Dur bakayım bir düşüneyim, kimin içindi? Doğru ya benim için.

1,5 AY ÖNCE

-gerçekten beni terk mi edeceksin?

Min Soo
-ben Woo Hyun'u seviyorum.

Dedikleriyle birlikte gözümden bir damla yaş süzüldü. Onu sevemezdi. Ben Min Soo'ya deli gibi aşıkken o başka birini sevemezdi. Bu... Bu olamazdı.

Ona doğru bir adım attım ve ellerini tuttum.

-ama o seni sevmiyor inan bana. Hatırlamıyor musun, küçüklüğümüzden beri elimdeki her şeyi almak için çabalıyor. Sıra sana geldi Min Soo.

Başını hızla iki yana salladı ve ellerini ellerimden kurtardı.

Min Soo
-yalan söylüyorsun. Hem öyle olsa bile ben yine de onu seviyorum. Hoşçakal Taehyung...

Woo Hyun
-yani gerçekten de sevgilin. Biliyor musun Taehyung artık Min Soo'dan sıkıldım. İstersen onu geri alabilirsin.

Dediği şeyle bir anda üzerine atladım ve yakalarından tutup yüzüne yaklaştım.

-ne diyorsun sen?!!

Woo Hyun
-sadece gerçekleri.

Dediğinde elimin birini yakasından çektim ve yüzüne sert bir yumruk attım. Sendeleyerek yere düştüğünde hızla üzerine gittim ve ardı ardına yumruklar atmaya devam ettim.

Elif
-Taehyung dur, ne yapıyorsun?!

Elif kolumu tuttuğunda kolumu kurtardım ve yumruklamaya devam ettim. Woo Hyunsa kanlı dişleriyle bana gülüyordu.

-bırak beni!! Bu şerefsiz her şeyi hakediyor!

Elif
-her ne olmuş olursa olsun bırak gitsin.

Elif tekrar koluma yapıştığında durmuştum. O sırada Woo Hyun ağzında biriktidiği kanı yere tükürdü ve biraz doğruldu.

Woo hyun
-demek sevgilinin her istediğini yapıyorsun. İstersen onu paylaşabiliriz Taehyung, ne dersin?

Ne söylüyor bu herif?!

Tekrar bir yumruk atacağım sırada biri benden önce davranmıştı. Elif bir yumruk geçirmiş ve Woo Hyun tekrar yere kapaklanmıştı. O sırada ayağa kalktım ve Elif'i tutmaya çalıştım.

-Elif bırak sen karışma!

Elif beni dinlemeden Woo Hyun'un karnına ardı ardına tekmeler atmaya devam ediyordu.

Elif
-bırak beni Taehyung! Şu dediklerini yutturacağım ona!

Elif'i belinden tutarak havaya kaldırdığımda boşta kalan ayaklarını hızlıca sallıyordu kurtulmak adına. Onu evinin kapısının önüne götürdüm ve yere bıraktım ancak yere indiği anda yüzüme bir yumruk yemiştim. Harika!

Elif
-neden sevgili olduğumuzu söyledin?!
Ya benden ne istiyorsunuz siz? Tek istediğim şu aptal okulu bitirip buradan defolup gitmek. Arkadaşlarınla beni sürekli rahatsız ediyorsunuz!

Buu nasıl bir kız? Tamam tokat at da, yumruk nedir? Bu yüz ne kadar pahalı haberi var mı bu kızın?

Ona doğru bir adım attım ve konuşmasına izin vermeden ben başladım söze.

-bak olayları bilmiyorsun, öyle söylemek zorunda kaldım. Sana, sonra her şeyi anlatırım. Sen şimdi eve gir ve şunu da söylemeden geçemeyeceğim, ne ağır elin var senin?

Derken çenemi tutuyordum. Gerçekten acımıştı.

Elif
-çünkü judo ve tekvando eğitimi aldım. Üzerinde denemekten çekinmem.

Kapıyı sertçe çarpıp eve girdiğinde kaşlarım çatık bir halde öylece kalmıştım. O girdiğinden beri aklımda tek bir soru vardı. Woo Hyun ikimizi sevgiliyiz sanıyordu. Ya onun da başına dert olursa...

BTS'in Başı Türklerle Dertte Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin