BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈40.Sorun Yok!♈

Multide deli Ada var sksjsjjs

JUNGKOOK

Elif düzenli nefes alıp vermeye başladığında onu kaldırdım ve yavaşça koltuğa yatırdım. Ardından ben de diğer koltuğa geçtim.

Demek çarpık bacak, yani ada V hyungu seviyormuş. Elifte V hyungu seviyormuş. Min soo da V hyungu seviyor. Herkes onu seviyor. Bizi seven yok anasını satıyım. Ama nedense V hyung biz adayla sevgiliyiz dediğinde anlamsızca üzüldüm. Hayır yani ben niye üzülüyorum ki. Bana ne bundan. Sonuçta o manyak ilk önce bana çarptı, sonra bana çirkin dedi, daha sonra telefonumdaki resimlerimi kurcaladı -ben de onun telefonunu kurcaladım ama bir şey bulamadım çaktırmayın-, ardından benim sırtıma atladı ve bir koala gibi yapıştı, son olarakta benim kulağımı ve burnumu ısırdı. Hayır yani bir tane bile mi iyi anımız olmaz arkadaş.

Ounla olan aptal anılarımı düşünmeye başladığımda sırıttım. Gerçektende bayağa anımız varmış. Gerçi şu an bunun bir anlamı yok çünkü o V hyungu seviyor. Arkadaşta olamayız. Ben bir kızla arkadaş olunmasına karşıyım.

Ada
-se sen hala burada mısın?

Duyduğum sesle başımı sesin geldiği tarafa çevirdim. Çarpık ba- yani Ada elinde anahtarla, kapının önünde dikilmş bana bakıyordu. Yavaşça koltuktan kalktım ve ona doğru yürümeye başladım. Çenesini dikleştirdi ve bana korkusuzca bakmaya başladı. Tam karşısına geçtim ve gözlerimi, gözlerine diktim.

-gerçekten de V hyungla çıkıyor musun?

Gözlerini gözlerimden çekti ve duvara bakarak konuşmaya başladı.

Ada
-e evet. Peki sen cidden eliflemi çıkıyorsun?

Derin bir nefes aldım.

-evet.

Dedim kısaca. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu. Ardından bana döndü bakışları.

Ada
-tamam o zaman. İkinizede mutlulukalar.

Başımı aşağı yukarı salladım.

-V hyungla sizede mutluluklar.

Dedim ve hızla yanından geçerek evden dışarı attım kendimi. Nedense adayla konuşurken nefes alamıyordum. Boğazım düğümleniyordu. Bunu nasıl tarif edebilirim, heh buldum.
Hani telefonunuzu cebinize koyduğunuzdan eminsinizdir ya. Daha sonra cebinize baktığınızda bulamayınca içinize bir korku düşer. Şoh olursunuz. Salak gibi kalırsınız. Anneme ne diyceeem dersiniz. İşte onun gibi. Sanırım ikisinin çıktığına şaşırdığım için böyle olmuştu. Başka ne olabilir ki. Sonuçta o aptal ve saygısız biri. Ada resmen taksiciye el hareketi yaptı.

Aklıma gelen bu görüntüyle gülümsedim. Gerçekten komikti.

Eve doğru adımlamaya başladım. Her adımımda aklıma onunla ilgili şeyler geliyordu. Gülüşü, dalga geçişi, hatta ısırışı bile. Resmen beni ısırdı ya. Hemde hiç acımadan. Bu kız kesinlikle deli ve elifle kuzen olduklarını kanıtlamak için DNA testine falan da gerek yok. Bunu açıkça belli ediyorlar.

Evin önüne geldiğimde anahtarla kapıyı açtım ve içeri adımladım. Işığı yaktığım an yüzüme gelen yastıkla gözlerimi devirdim.

-jimin hyung biraz büyüyün artık.

Suga hyung gözlerini kocaman açtı ve diğerlerine baktı.

Suga
-yha! Jungooka bir şey olmuş. Daha bu sabah jiminin kafasından aşağı bir kova buzlu su döken sen değil miydin. Şimdi sana yastık atmamızı mı çocukça buldun?

Jimin hyung başıyla onaylayıp bana şaşkınca baktı.

Jimin
-evet, suga hyung kesinlikle doğru söylüyor. Yoksa, yoksa ergenlikten çıktın mı?

Derken yüzü sanki dehşet bir şey görmüş gibi bir hal almıştı. Hepsi birden gülmeye başladığında gözlerimi devirdim. O sırada arkamda kalan kapıdan V hyungun sesini duydum.

V
-oooooo, Jungkook. Demek geldin. Orada kalsaydın bu akşam. Nasılsa sevgilin orada.

Dedi ve kahkaha attı. Kaşlarımı çattım.

-hyung doğru konuş. Ne olduğunu bile bilmiyorsun.

Hope hyung alçak sesle konuşmaya başladı. Bizde malız ya duymuyoruz zaten.

Jhope
-bu ikisinin arasında ne olmuş böyle.

Jimin
-hiç bir fikrim yok.

V hyung onları umursamadan alayla bana bakmaya başladı.

V
-ne olmuş olabilir ki jungkook. Sen elifle çıkıyorsun, bende adayla. İkimizde mutluyuz değilmi. Anlayacağın hiçbir sorun yok.

Sinirle yumruklarımı sıkmaya başladım.

-ben odama gidiyorum, rahatsız etmeyin.

Dedim gözlerimi bizimkilerin üzerinde dolandırırken. V hyung soğuk bir ifadeyle bana baktı.

V
-iyi, ben de gidiyorum zaten.