Mediada Elifimm var. Gözlerine kurban senin skjsksjs
Kapının çalmasıyla transtan çıkmış gibi yerimde sıçradım. Taehyug gelmiş olmalı. Kuzenimin sevdiği, aynı zamanda benim de sevdiğim fakat bunu ona söylemeye çekindiğim kişi....
Taehyung...
Yavaş bir şekilde oturduğum koltuktan kalktım ve kapıya ilerlemeye başladım. Her adımımda kalbime bir ağrı saplanıyor, geri dönmem için kalbim adeta bana yalvarıyordu.
Kalbimi dinlemedim...
Yıllar önce ada nasıl kalbini dinlemeyip benim için uğraştıysa, şimdide ben onun için uğraşacağım.
Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve parmaklarımı soğuk metale sardım. Kulbu aşağı indirip kendime çekmemle, yüzüme vuran soğuk titrememi sağladı.
Kalbim gibi...
Gözlerimi karşımda duran bir çift spor ayakkabıya çevirdim. Ardından siyah, dar bir pantolon girdi görüş açıma ve devamında beyaz bir t-shirt. Gözlerim en son karşımdaki kişinin gözlerini bulduğunda kaşlarımı çattım.
-jungkook.
Dedim merakla. Jungkook hafifçe gülümsedi ve elimi tuttu.
Jungkook
-elif, seninle bir şey konuşmam gerekiyor.Tam bir şey demek için ağzımı açmıştım ki karşıdan bize doğru gelen taehyungu gördüm. Gözleri jungkook ile kenetli ellerimizdeydi.
Yutkundum...
Şu an bu işi halledebilirdim. Jungkooka biraz daha yaklaştım ve parmak uçlarımda yükselerek kulağına ulaşmaya çaıştım. Bana kolaylık sağlamak adına o da biraz eğildi ve kulağına fısıldamama izin verdi.
-jungkook senden bir şey istiyorum, lütfen sevgilimmiş gibi davran. Yalvarırım bana bu iyiliği yap.
Dedim ve geri çekildim. Gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
Jungkook
-elif sen ne diyo-V
-jungkook, senin burada ne işin var?Taehyung jungkookun lafını kesmesiyle ikimizinde gözü ona döndü. Oysa bize değil, jungkook ve benim birleşen ellerimize bakıyordu.
Ada
-hanım evladı? Ne yapıyorsun bur-Arkadan adanın sesini duymamla ilgi odağım artık oydu. Onunsa ilgi odağı taehyung gibi ellerimiz olmuştu. Lafınıda bu yüzden tamamlayamamıştı sanırım.
V
-jungkook sana bir soru sordum. Burada ne işin var ve neden el ele tutuşuyorsunuz.Taehyung artık jungkookun gözlerine bakıyordu. Daha önce görmediğim kadar öfkeliydi ve sanki bir cevap versek bunu bir neden olarak görüp bize saldıracakmış gibi görünüyordu.
Jungkook yerinden biraz kıpırdandı. Gözlerini taehyungun gözleri hariç her yerde dolandırıyordu.
Jungkook
-ben elifi gö--biz jungkookla çıkıyoruz.
Benim aniden ortaya attığım cümle bir bomba etkisi ile karanlığın ortasına düşmüştü. Herkesin gözü artık bendeydi. Jungkook mahçup bir şekilde, ada şaşkın bir şekilde ve taehyung...
O kırılmış gibiydi...
V
-ne? Yalan söyleme elif. Benimle konuşmamak için böyle bir yalan söylemene gerek yoktu.Başımı hızla iki yana salladım.
-hayır yalan değil. Gerçekten çıkıyoruz.
Dedim ve jungkooku tuttuğum elimi havaya kaldırıp, birbirine kenetlediğimiz ellerimizi gösterdim. Gözlerini yumdu bir süre öyle kaldı. Sakinleşmek adına yapmış gibiydi bu hareketi. Gözlerimi adaya çevirdim, üzgün... Neden üzgündü ki? Ona olan borcum için yapıyorum bunu, neden mutlu değil!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'in Başı Türklerle Dertte
FanfictionHayran kurgu #1 Exo #2 RedVelvet #2 Kai #1 Kore #1 Adam bugün ihaneti tattı. Kadın adamın zalim sözleri karşısında kırgınlıkla tanıştı. Adam bir daha kimseye güvenemeyeceğini anladı. Kadın ise gelmemek üzere gitmeyi seçti. Kerem ile Aslı misali k...