BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈66.Onu Hak Etmiyorum♈

Tüm olanları baekhyuna anlattığımda oldukça şaşırmıştı. Haklıydı. O insanlara gösterdiğinin aksine oldukça kötü ve sinsi birisiymiş. O sadece beni değil, grubunu da kandırmış.

Baekhyun başını iki yana salladı yavaşça. O da bu olanlara inanamıyor gibiydi.

Baekhyun
-onu gerçektende böyle tanımıyordum. Gerçekten bir kızın duygularıyla nasıl oynayabilir.

Omuz silktim ve gülümsemeye çalıştım.

-bende bilmiyordum, kimse bilyordu...

Derin bir nefes aldı ve gözlerini yerden çekip bana çevirdi.

Baekhyun
-peki elif, taehyungun bahsettiği intikam olayı ne?

Derin bir nefes aldım.

-bak, bu konuştuklarımı kimseye anlatmayacaksın, tamam mı?

Başını olumlu anlamda salladığında bir adım geri çekildim ve duvara yaslandım.

-ben aslında ondan intikam almak için seçmelere katıldım ve birinci oldum. Ondan daha güçlü ve tanınan biri olmalıyım.

Tam karşıma geçti ve kaşlarını havaya kaldırdı. Şaşkınlığı artmıştı.

Baekhyun
-beni gerçekten de şaşırtıyorsun.

Omuz silktim ve kollarımı göğsümde bağladım.

-olabilir ama bende böyleyim işte. Bana göre aşktan daha yüce tek bir duygu var, o da intikam duygusu ve emin ol şu an intikam duygum o kadar ağır basıyor ki.

Derken dişlemi sıkıyordum.

İntikamımızı alacağız.

İntikam...

TAEHYUNG

Gözlerimi gri fayansa dikmiş, sırtımı soğuk duvara dayamış oturuyordum. Elif ve baekhyun gittiğinden beri ne kadar zaman geçti hiçbir fikrim yok. Ne mi yapıyorum burada?

Düşünüyordum...

Ne mi düşünüyorum? Neden bunların başımıza geldiğini, neden elifin bu kadar değiştiğini... Benim yüzümden mi? O hayat dolu kız benim yüzümden mi bu kadar değişti. Gözlerindeki o ifade... Boşlukta gibiydi. Hiçbir duygu kırıntısı yoktu gözlerinin içerisinde. İntikam almasından vazgeçirmek istedim. Onu öpmeye kalktım sırf bu yüzden fakat baekhyun geldi.

İstemsizce yumruğumu sıkmaya başladım. Neden geldi ki. Peki ya gelmeseydi, gelmeseydi de elifi öpseydim daha mı iyi olurdu.

Hiç sanmıyorum.

Kapının açılmasıyla boş bakışlarımı gri fayanslardan çektim ve giren kişiye çevirdim. Joy, bir eli kapı kulbunda, diğer eli şaşkınlıkla ağzında bana bakıyordu. Koşarak yanıma geldi ve dizlerinin üzerine çökerek ellerini yüzüme yerleştirdi.

Joy
-t taehyung iyi misin? Ne oldu sana!?

Yüzümü ellerinin arasından kurtardım ve başımı duvara yasladım.

-iyiyim.

Eliyle dudağımın kenarına dokundu ve hafifçe okşadı.

Joy
-ama dudağın kanı-

Sertçe ellerini ittim.

-iyiyim dedim.

Derin bir nefes aldı ve yavaşça ayağa kalktı. Ardından kapıya doğru ilerlemeye başladı. Dişlerimi sıkmaya başladım. Şu an zamanı mıydı?

-joy, bir dakika gelir misin?

Joy arkasını döndü ve gözleri bir süre vücudumu taradıktan sonra yanıma geldi.

-joy, benimle çıkar mısın?

İlk başta kaşlarını çattı anlamadığından dolayı fakat bir kaç saniye sonra kaşları yay gibi gerildi ve gözleri kocaman açıldı.

Joy
-n n ne diyorsun sen.

Sıkıntıyla iç çektim.

-diyorum ki sevgilim olur musun?

Gözleri dolmaya başladı ve başını aşağı yukarı sallamaya başladı yavaşça.

Joy
-be ben tabiki de çı karım.

Dedi ve hızla bana sarıldı. Sarılmasıyla birlikte karnıma bir sancı girdi ve dudaklarımın arasından bir inleme kaçtı. P*ç baekhyun çok sert vurdu.

Joy hızla geri çekildi ve titreyen ellerini ağzına götürdü.

Joy
-b ben, ben gerçekten özür dilerim. Bunu kim yaptı sana?!

-yere düştüm.

Dedim sadece ve ayağa kalkmaya çalıştım fakat bunu yapmamla tekrar inledim. Baekhyun... Elbet bunu sana ödetirim.

Joy
-yardım ede-

-gerek yok.

Dedim kısaca ve dişlerimi sıkarak ayağa kalktım. O da benimle birlikte ayağa kalktığında elini tuttum. Bu yaptığıma şaşırsada gülümsemeden edemedi.

-içeridekilere bu haberi vermeliyiz.

Dedim kısaca ve onu arkamdan sürüklemeye başladım. Bu işi daha fazla uzatıp elifi tehlikeye atamam. Şimdi açıklamalıyım onlara joyla birlikte olduğumu. Salona adım attığımız andan itibaren herkes sohbet etmeyi kesmiş, joy ve ikimizin eline kenetlemişlerdi gözlerini. Joy elimi hafif sıktığında gözlerimi ona çevirdim, hafifçe gülümsedi bana. Zoraki bir tebessüm de ben gönderdim ona. Ardından diğerlerine döndüm.

Wendy
-siz ne yapıyorsunuz öyle?

Derin bir nefes aldım.

Joy
-biz artık sevgiliyiz.

Derken bizimkilerin gözlerinin içine bakıyordum direkt. Jungkook dudaklarını birbirine bastırdı ve başını hafifçe iki yana salladı. Gözlerimi ondan kaçırdım.

Red Velvet grubu kendi içlerinde sevinirken gözlerimi joya çevirdim. Oldukça mutlu görünüyordu. İrene gülümseyerek joyun yanına geldi.

İrene
-buna çok sevindim joy, umarım hiç ayrılmazsınız.

Joy
-umarım unni.

İkisi sarılırken suho gülümseyerek ayağa kalktı.

Suho
-geceyi tatlıya bağladığımıza göre hepimiz kalkalım artık.

Diğerleride onunla birlikte ayaklandığında joy parmak uçlarında yükseldi ve yanağıma bir buse kondurdu.

Joy
-iyi geceler sevgilim.

-sanada.

Dedim kısaca ve başımı başka yöne çevirdim. Onunla ne kadar az vakit geçirirsem o kadar iyi olur. Bu hem onun, hem benim iyiliğim için.

Kapının kapanma sesiyle birlikte suga hyung bir hışım yerinden kalktı ve yakalarıma yapıştı. Boş bir şekilde ona bakmaya başladım.

Suga
-elifi o kız için mi terk ettin!?

-evet.

Derken oldukça sakindim. Bu sakinliğim onu dahada deli ediyordu.

Suga
-sen... Ah...

Dedi ve geri çekilip ellerini saçlarının arasındna geçirdi. Ardından hızla odasına gitti ve kapısını çarparak kapadı. Kapının çarpma sesiyle birlikte jungkook önüme geçti. Suga hyungun askine oldukça sakindi.

Jungkook
-biliyor musun V hyung, elifle iyiki de ayrılmışsınız. Çünkü sen onu zerre kadar hak etmiyorsun.

Onu hak etmiyorum...