"Prensesim hâlâ kalkmamış mı?" diyerek kolumu dürten Kağan'a
"Aşkım ne yapıyorsun sen burada?" dedim uykulu bir şekilde.
"Seni izliyorum aşkım uyandırmaya kıyamadım ama saat 09:35 oldu."
"Kıyamam sana ya.Seni seviyorum."
Tam Kağan' da seni seviyorum diyecek iken onu dudağından öpme ile lafı ağzına tıkmam bir oldu.
"Tamam Kağan bu kadar yeter hadi sen çık bende üstümü değiştirip iniyorum" dedim.
Hiç çıkar gibi bir hali yoktu.İttirmeye başladım bu sefer.
"Tamam Dolunay tamam çıkıyorum" diyerek kapıya yöneldi.
Bende üstümü değiştirdim ve kahvaltı yapmak için mutfağa yöneldim.
"Oha kahvaltı niye hazır değil"
Ardımdan mutfağa gelen Kağan
"Sevgilim tatile gidiyoruz kahvaltımızı dışarıda yapacağız." dedi.
"Sevgilim ne tatili ya"
"Hadi ama Dolunay çok iyi gelecek bu tatil" dedi.
"Aşkım ya cidden gidecek miyiz? Bu tatile gitmesek evde dursak olmaz mı?" dedim.
"Peki hayatım sen nasıl istersen." dedi.
Sanırım beni anlayışla karşılamıştı.Kağan keyiflenmem için her şeyi yapıyor.Ama benim keyiflenmeye ihtiyacım yok ki. Çünkü ben Kağan ile zaten keyifli ve mutluydum.Ne kadar zor zamanlar geçirmiş olsam da.
Eylül ile ne zamandır konuşmuyorduk.Ne o beni aradı ne ben onu.Ama artık gurur yapamazdık en azından ben yapamazdım.
Masanın üstünde duran telefonu alıp rehberden Eylül ismini aramaya başladım.Ha buldum.
Telefonunu açmıyordu.Bu sefer Aksel'i aradım.O da açmıyordu telefonunu.
Hemen Kağan'ın yanına gittim.
"Kağan Aksel de Eylül de telefonlarıma cevap vermiyor ne olur dağ evine gidelim."
"Dolunay tamam sakin ol tekrar ara duymuyorlardır."
"Yok Kağan yok kaç kere aradım.Gidelim hadi."
"Dolunay seni arabada bekliyorum acele et."
"Tamam Kağan sen git."diyerek suratına baktım.Beni telaşlandırmak istemiyordu ama kendi surat ifadesin de telaşlandığı ve Aksel'i bulduğu yerde geberteceği suratından belliydi.
"Hadi Dolunay geç kalıyoruz" diye bağıran Kağan'a
"Geldim Kağan"diyerek yanıt verdim.Ve arabaya bindim.
Sonunda evden çıkmıştık.Araba yolculuklarını hiç sevmezdim ama yapacak bir şeyim yoktu.
"Kağan daha gelmedik mi?"
"Az kaldı Dolunay" dedi.
Gözlerimi yumdum ve dağ evine varmayı bekledim.15 dk sonra
"Dolunay uyan geldik" diyen Kağan'ın sesi ile uyandım.
Hemen dağ evine girdik.Kapıyı açtığımız da Eylül hemen bana sarıldı.
"Eylül neden telefonlarıma cevap vermiyorsun meraktan öldüm."
"Özür dilerim Dolunay telefonum yukarıda kalmış."
"Önemli değil Eylül Ee Aksel nerede?"
"Aksel mi arkadaşları ile ilgileniyor?"
"Arkadaşları mı burada?"
"Evet birkaç tane kız arkadaşı var.Kıskançlıktan ölüyorum Dolunay."
"Yapacak bir şey yok Eylül neyse ya ben şunları yukarı koyup geliyorum." diyerek yukarı çıktım.
Oha lan bu ne?Kağan'ı o kızlarla görünce resmen delirdim.Resmen sinirlendirilmek için yapılıyordu yada cidden kıskanmam için Kağan özel olarak çaba sarf ediyor olmalı.
"Kağan bu kızlarla acaba ne yapıyorsun burada?" dedim gözlerimi kısarak.Sinirlendiğimi anlayabiliyordu ama hala takmıyordu beni.
"Hiç aşkım sadece konuştuk biraz."
"İyi ya,iyi tanışmalar Kağancığım ben gidiyim sizde rahat rahat tanışın."dedim.Yoksa cidden önce kızları sonra da Kağan'ı yolabilirdim.
"Yapma Dolunay trip atmanın hiç sırası değil sadece konuştuk abartıyorsun."
"Kağan sen iyi misin?Sen benim sevgilimsin nasıl trip atmayayım?"
"Yoksa küçük hanım beni birilerinden kıskandi mı?"
"Tabii ki de kıskandım şuan seni gebertmek istiyorum ama sonra Kağancığım. "
"Tamam Dolunaycığım bekliyorum."
"Bak Kağan bir daha bana sakın yaklaşma tamam mı sakın. " dedim.Tepkili olduğum her türlü belliydi.Hala şakaya almasının sebebi ne?
Çok sinirlenmiştim yanından ayrılıp Eylül'ün yanına indim.Birbirimizi cidden çok özlemişiz. Ben ondan nasıl vazgeçebilirdim ki ki o benim kardeşimdi.
"İyi misin Dolunay" dedi Eylül
"Değilim. " dedim.Sakin kalmaya özen göstererek.
"Anlatmak ister misin bana?"
"Nasıl anlatayım ki Eylül içimdekileri sana nasıl dökeyim.Ben çok yaralandım Eylül çok canım yandı ama gün gelecek bu canımı acıtanların bende canını acıtacağım.Hem de çok derinden bir acı olacak.'dedim.Bu bahsettiğim kişi Kağan'dı tabii ki de canını acıtmayacaktım fakat hesabını en ağır şekilde soracaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Sürgün
Mystery / ThrillerGenç ve güzel bir kız olan Dolunay'a musallat olan kapşonlunun hikayesi!