Odada olan Kağan'ın tam yanına çıkacaktım ki her yer simsiyah kesildi.Hiçbir yer görünmüyordu.
Olduğum yerde hiç kıpraşmadan "Kağan"diye bağırıyordum.Merdivenlerden hafif bir mum ışığı geldi.Pek bir şey göremesem de yukarı çıkmayı başardım.
Derin bir iç çektim.Ve tekrardan "Kağan" diye mırıldanmaya başladım.
Beni duymadı yanıma gelmeye bile çabalamadı.Bu sefer arka cebim de duran telefonu çıkarttım ve önüme doğru tuttum.
Kağan'ın odasının önüne gelmiştim bile.Elimle kapının tokmağını ararken birden kapı açıldı.
Sanki hiçbir şey bilmiyormuş gibi"Ne oldu Dolunay?"dedi.Bir de soruyor muydu ne oldu diye.İçimden mırıldandığım şeyi bu sefer Kağan'a sordum.
"Birde soruyor musun?"dedim kaşlarımı çatarak.
"Tamam Dolunay.Bekle burada ben sigortaya bakıp geliyorum." dedi tam gitmeye yelkeniyordu ki
"Hayır Kağan lütfen gitme!"dedim.Koluna sıkı sıkı yapıştım.Hiç bırakmamak üzere.Ama beni dinlemedi.
"Bekle Dolunay hemen geleceğim." dedi.
Burnumun üstüne küçük bir öpücük kondurdu.Ve gitti.Bende çareyi Kağan'ın odasına gitmek de buldum.O mis kokulu yatağın da uyuyabilirdim mesela.Ama benimle dalga geçerdi. Bu yüzden gidip yatağa oturdum. Etrafıma bakınırken Kağan geldi yanıma
"İşte geldim!Çok korkmadın dimi?!" dedi.
Ben sana yapacağımı bilirdim ama neyse.İnsan hiç sevgilisiyle dalga geçer mi?Geçer.Söz konusu Kağan ve dalga geçmeleri olunca oluyordu işte.Pislik!
"Konuşmuyorum seninle Kağan git başımdan!"dedim soğuk bir şekilde.Sonuçta beni burada tek bırakmıştı.Neden onunla konuşayım ki?
"Neden?!"dedi.Nedenini bildiği şeyleri sormaktan zevk mi alıyor bilmiyorum ama çok iyi rol yapabildiğini biliyordum.
"Karanlıktan korktuğumu bildiğin halde beni tek bıraktın burada konuşmuyorum işte!"dedim.Biraz inatçı biriydim.Hatta baya fazla inatçı biriydim.Annem hep bunu söylerdi de.
"Dolunay tam bir bebeksin!!Ama sadece benim bebeğim."dedi gülerek.
Hiç karşılık vermedim.Sadece küçük bir tebessüm attım.Odayı bir sessizlik sardı.Boş boş Kağan'ın odasında bekliyordum.Şu elektrik bir gelsin var ya.
10-15 dakika sonra ışıkların gelmesiyle ayağa kalkmam bir oldu.Tam gidiyordum ki yeterince aydınlık olan ev şimşek ile daha da aydınlanmıştı.
Hızla yağmur yağmaya başladı.Yağmur tanecikleri pencereye vurup dağılıyordu.
Aldırış etmeden gitmeye yelkeniyordum ki her yerde bomba patlıyormuşcasına
gök gürledi.Olduğum yerde sıçradım ve kendimi Kağan'ın kucağında buldum.
İkimiz de birbirimizin gözlerine daldık.Onu çok seviyordum.Dudağını dudağıma bastırdı ve hafif
bir şekilde yatağa bıraktı.Tekrardan yanaşacaktı ki"Kağan?"dedim.Aslında bu biraz da onu benden uzaklaştırmak için denmiş bir şeydi.
"Efendim?!"dedi.Oldukça rahatsız olmuştu ama belli etmemeye çalışıyordu.
"Aşağı inelim mi?"dedim.
"Bu havada mı Dolunay?"dedi kaşlarını çatarak.
"Evet.Lütfen?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Sürgün
Mystery / ThrillerGenç ve güzel bir kız olan Dolunay'a musallat olan kapşonlunun hikayesi!