Bölüm şarkısı:Cem Adrian-Herkes Gider mi?
Aklım hâlâ babamdaydı.Evet onu sevmiyordum.Hatta nefret ediyordum.Ama aklımın bir köşesin de hep o vardı.Sonuçta ne kadar kabullenmesem de o benim öz ve öz babamdı.
Kafamı bu düşüncelerden arındırıp yanımda yatan Kağan'ın yanağına küçük bir öpücük kondurdum.Ellerini belime uzattı ve beni kendine doğru çekti.
Farkındaydım.Amacı farklıydı.Ama sırası değildi hem de hiç sırası değildi.
Vücudumu,saran ellerinden kurtardım ve ayağa kalktım.Gözlerini açtı.Kaşlarının teki çatık bir şekilde
"Kaçmanın bir sebebi var mıydı?"dedi.
Hiç de dalga geçer gibi bir hali yoktu.Aksine çok ciddiydi.Kendimi savunmaya çalışarak
"Senden kaçmadım.Sadece öpmenin sırası değildi o kadar."dedim.Hiç iyi bir bahane değildi.Ama onu inandirabilirdi bu bahane.Belki.
"Eğer bir daha kaçmaya çalışırsan daha fenası olur."dedi.Ardından cümlesine tekrar devam etti.
"Bu arada bu hareketlerden hoşlanmam."dedi kendinden emin bir şekilde.
Sinirlenmiştim 'daha fenası olur'derken ne demeye çalışmıştı.
"O zaman hareketlerini sevdiğin birinin yanına git.Benimle birlikte vakit geçirme zaman kaybı!"dedim.
Sinirlendiğimi anlamıştı.Ortamı yumuşatmak için
"Sinirlenince daha seksi duruyorsun."dedi.
Bu çocuk tam bir şebekti ya. Ama benim şebeğim. Sadece benim. Ötesi yok!
Ama hâlâ sarf ettiği kelimeler onu affetmeme yetmemişti.
"Boşuna uğraşma Kağan seni hala affetmedim."dedim sinirli bir ses tonuyla.
Benim aklım da başka şeyler varken bu kavga açıkçası can sıkıcı ve zaman kaybıydı.
Boy aynasının karşısına geçip kendime bakıyordum.
Arkamdan gelen Kağan ellerini belime koydu ve beni kendine doğru çekti.Yüzünü kulağıma doğru uzattı ve
"Her seferin de benden kaçmak zorunda değilsin dimi Dolunay?"dedi.
Nefesi tenime çarpıyordu.Bu oldukça harikaydı.Kendimi çok iyi hissetmiştim.
Kafamı hiç çevirmeden konuşmaya başladım.
"Senden kaçmıyorum Kağan..Sadece tedbirli davranıyorum."dedim.
Artık bu muhabbet oldukça canımı sıkmaya başlamıştı.
Yüzüme baktı ve güldü.Ona gülmek çok yakışıyordu.
Mutsuzken yada kendimi kötü hissettiğim zamanlar da bu çocuğun gülmesiyle mutlu olabilirdim.Hâlâ hiç susmadan gülüyordu.
"Komik olan ne?Hey!Sana diyorum.Şunu yapmayı
kes Kağan!"dedim somurtarak.Bu çocuk bu dünyaya beni sinir etmek için mi gelmişti?
Sonunda gülmeyi kesti ve
"Peki.Tedbirli davranmak için bir sebebin var mı? Yoksa korkuyor musun benden?"dedi.
Hıhı korkuyorum.O kadar çok korkuyorum ki her an ölebilirim.
Kağan'a gözlerimi kısarak baktığım da sinirlenmeye başladığımı anlamış olacak ki
"Ee hâlâ mı düşünüyorsun?
Yoksa verecek bir cevabın mı yok?"dedi.Belimi baya sıkıyordu ve canım acımaya başlamıştı."Demek ki bana korkacağım birşey yapacaksın?Bu dediğinden bunu çıkarttım?"dedim kollarımı göğsüm de birleştirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Sürgün
Misteri / ThrillerGenç ve güzel bir kız olan Dolunay'a musallat olan kapşonlunun hikayesi!