- Hiç ummadığın anda gelir aşk. Kapıyı da çalmak bilmez,utanmaz.Gelir,kurulur gönlünün en has köşesine. Tuzu da yok arsızın,hep tatlı hep tatlı. Karar veremezsin rengine. Anlayamazsın ilk görüşte. Hep kalkıp gidecekmiş gibi durur gönlünde. Sonra bir bakmışsın tası tarağı toplamış,yerleşmiş gönlüne. Bal gibi dersin şimdi bal gibi.. Beyaza çalar rengi. Bal rengi beyaza... Hiç yer bulamamış gibi birde gelir oturur göz bebeklerine. İşte öyle oturdu içime Saki Dayı.
Bilseydim açmazdım kapıyı deme şansınız yok. Çünkü aşk zaten içeri girmek için sizden izin almaz. Saki Dayı bir elini omzuma attı.
- Vay be oğlum ! Sen gerçekten aşık olmuşsun. Neden bu misafire sahip çıkamadın sen ?
Bu zamana kadar doğru düzgün olduğum tek şey aşktı zaten. Gerçi onu da elime yüzüme bulaştırmıştım...
- Çıkamazdım Saki Dayı. Misafirim bana kiralık geldi. Aşkı gibi... Kalbime karşılık kalbin diyemedim...
Pişmanlığın dibini kazır duruma gelmiştim bu gece. Bu gece bir adım daha yaklaşmıstı üstüme. Bu gece sinmişti üstüme... Saat gece 03.50 olmuştu. Ben halâ oturuyordum. Gerçi oturmaktan çok mıh gibi çakılmıştım sanki yerime. Ayağa kalkıp masadaki anahtarlarımı aldım. Saki Dayı gideceğimi anlamıştı.
- Bak oğul,ben her gece burdayım biliyorsun. Ne zaman sıkılırsan beklerim. Gecen hayrola.
Saki Dayı arkamdan elini sallayıp işinin başına döndü. Bende evime doğru döndüm vakit geçmişti. Sahi,vakit geçince her şey geçer miydi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFESSIZIM
RomansaNefesinle Örtülü Tenim Açıldı. Gel Ört Beni. Gel Ört Üzerimi. Yorumu sizlere bırakıyorum. ☺
