6

55 3 0
                                    

Yeni kapak harika olmuş. Teşekkürler @dogasunny

"Kararınız ne gençler?"

İlk cevaplayın Ateş olmuştu. "Kabul. Ben kalıyorum" Adam memnuniyetle gülümsedi. "Akıllı gençler olduğunuzu biliyordum. Çantaları adamlara teslim edin ve biran önce çıkın. Bu sarı bayanla işimiz var." Adamlardan biri yanıma gelince yan gözle Gölge'ye baktım. 'Tamam' anlamında başını sallamasıyla çantayı adama uzattım. Üçümüz çıkarken Ateş'i arkada bırakmak doğrusu içime hiç sinmemişti. Yavaşça arkama bir göz attım. Ateş hızlıq adam onu öpüyordu. Tekrar önüme dönecekten Ateş silahını adama doğrulttu. "Kıpırdarsan, hayatın boyunca pişman olursun"

Adam tedirgin olurken Ateş kolunu adamın boynuna dolamıştı bile. Gölge ve Kartal da bir silah çıkartırken ben mal gibi bakıyordum. "Çantaları al!" Kartal'ın bağırışıyla yerimde sıçradım. Hızlıca adamların yanına gittim. "Sakince çantaları ver" adamlar tereddütle patronlarına baktıktan sonra çantaları bana verdiler. Hızlıca dışarı çıktığımızda bizi bir yangının beklediğini bir ben bilmiyordum sanırım. Gözlerim şaşkınlıkla açılmasına mani olamadım. "Hassiktir"

Alevler her saniye şiddetini arttırırken Gölgenin bağırmasıyla daldığımı fark ettim. Hızlı adımlarla onlara yetiştiğimde adamın suratı mosmor olmuştu. "Ateş, adam nefes alamıyor!" Ateş adamın suratının mosmor olduğunu fark ettiğinde kolunu gevşetti. Adam derin nefesler alırken bir taksiyi fark ettik. Adamlar arkamızda kalırken taksinin şöförünü durdurdum. Gölge ve Kartal taksici adamı arkaya oturttu. Orta yaşlarındaki adam küfürler ederken silahları gördüğünde susmak zorunda kalmıştı. Hadi ama, kim ölüm korkusu için sessiz kalmaz ki?

Sürücü koltuğuna geçecekten önüme Gölge geçti. "Siz eğer gerekirse ateş edersiniz" Gölge kararsız kalsada hızlıca arka koltuğa geçti. Yanıma Kartal'ın oturması kabul ediyorum ki beni biraz şaşırtırtmıştı. Ateş ise bindikten sonra rehin aldığı adamı yere fırlattı.

Tekerleklerin çığlıkları otdan olabildiğince uzaklaştık. Yaklaşık bi 15 dakika sonra arabayı sağa çektim. Arabada sadece nefes alış-verişlerimiz duyulurken taksici adam en sonunda konuşan olmuştu. "Eşkiya mısınız lan siz! Bırakın da gideyim" kimse tepki vermedi. Halimizde yoktu zaten. Biraz daha öyle bekledikten sonra Gölge arabadan inip kapımı açtı. Ona anlamaz bakışlarımı atarken inmem gerktiğini belirten bir bakışla gözlerimi devirdim. İlla kendisi sürecek!

Arabadan indikten sonra hızlıca o bindi. Havanın soğukluğu tenimi ürpertirken gülümsedim. Görev biraz fiyaskoyla sonuçlansada bitmişti. Arkaya taksici adamın yanına geçtim. Kapıyı kapatmamla arabanın hareket etmesi bir olmuştu zaten.

Uyku bastırırken saate baktım, 3.45. Seslice nefesimi verdim. Sanırım ölüyordum ve haberim yoktu. Başımı cama yaslayıp gözlerimi sonsuz karanlığa kapattım.

****

Araba durduğunda bende zaten uyanmıştım. Uyuşuk hareketlerle aşağı inerken merkezde -depoda - olduğumuzu fark ettim. Hepimiz indiğimizde Gölge arabayı tekerleklerin çığlıkları ile döndürerek gözden kayboldu. Ateş, Kartal ve ben grafiti olan duvarların arasından geçerken gözlerimi ovuşturuyordum. Çelik kapının kilidi açılırken görüş alanıma kızıl fahişe girmişti. Hepimizin yorgun haline şaşkınlıkla bakarken kendimi en yakın koltuğa attım. Yarınımı uykuyla geçireceğimi fikri aklıma yatmıştı bile. Fakat sonra aklıma okul geldi. Hassiktir ya! Yarın salıydı. Okulu asmıştım.

Ellerimle yüzümü ovuşturdum. Biran önce otele gitmem ve zıbarmam gerkiyordu. Ayağa kalktım. "Araba falan var mı burada?" Ateş gülümseyerek yürümeye başladı. Merdivenleri inip bir garaja geldiğimizde önümde iki tane araba vardı. "Anahtarlar şurada istediğini al" Başımı sallayıp baştaki kırmızı Porsche'yi aldım.

YASA DIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin