YASA DIŞI

4

Multi : Deniz'in arabası

Pencereyi açıp arabanın içine hava dolmasını sağladım.

Kabul, heyecanlıyım.

Belki bu bininci yarışımdı ama başarmak zorundaydım. Arabamı yarışların başlangıç noktasına koyduktan sonra indim.

Tüm ekip beni izliyordu. Kızıl  bana 'umutsuz vakasın' bakışları atarken Gölge sessizdi. Ateş ve Kartal ise bana "yaparsın!" diye tezahürat yapıyordu.

Gülümsedim. Yarışın başlayacağı duyurulurken, hızlıca arabama bindim. Ben 3. kişiyken, it herif 5. kişiydi. Ortaya gelen kızıl saçlı kadın, iki gün önce katıldığım yarıştaki kadındı.

Şaşkınlığımı bir kenara bırakarak yarışa katılan 12 arabaya göz gezdirdim. Gazı köklerken inen bayrak ve silah sesiyle rekabet başlamıştı. Hızla giderken Gölgenin sözleri yankılandı beynimde.

"Sadece ikinizin kalması gerekiyor. Yapabilir misin?"

Başarabilirdim tabiki. Yani umarım...

Yanımdaki iki numaralı ve bir numaralı araç berabere gidiyordu. Hızımı azaltıp yanlarına geldim. Direksiyonu hızlıca sola kırdığımda domino misalı arabalar yoldan çıkmıştı. Yani en azından biri. Diğeri bana el hareketi çekip önüme geçti. İşte şimdi görürsün sen.

Hızımı arttırıp adama arkadan çarptıktan sonra hızımı biraz daha arttırdım. Önümüzdeki kavşak yaklaşırken doğru zamanı bekledim. 3...2...1

Yavaşladığımıda araba çoktan viraja girmişti. Bir arabacıda peşinden sürüklemesi de benim şansımdı.

Bu taktiği çok sevdiğimi söylemiş miydim?

Sırıtırken başardığımı hissetmiştim. 5 araba kalmıştık. Başarabilir miymişiz. Sen beni ne sandın.

İçimden sevinç nidaları yükselirken Semih denen herifin biranda camı açıp silah doğrultması ile gülümsemem soldu. Hassiktir!

Iki seçeneğim vardı, ya hızımı arttırmayı deniyecek ve kazanacaktım ; yada yavaşlayıp şansımı azaltacaktım. Biraz düşündükten sonra kararımı vermiştim, risk alacaktım. Başarmalıydım yani mecburdum.

Hızımı son gaz arttırırken keskin bir hareketle öne geçtim. Diğer araba kurşundan kaçamamış ve tiz bir sesle sonuna gitmişti. Bu ise Semihi yavaşlatmış ve arkamda kalmasını sağlamıştı.

Kazanmanın verdiği keyifini yaşarken önüme atılan taş ile camım kırılmış ve ani bir fren yapmama sebep olmuştu. Başımı direksiyondan kaldırdım. Kendime gelmeye çalışırken aynadan gördüğüm arabayla aklım başıma gelmişti. Hızlıca gazı kökledim. Ama buna rağmen adam bunu koz olarak kullanmış ve bana yetişmişti. Son olarak gazı kökledim. Bitiş çizgisini geçerken aynı anda bitirmiştik.

O taş atanı bulursam ağzına sıçıcaktım. Toparlanıp arabadan indim. Sanırım başım kanıyordu, yine. Ekip etrafımda toplanmıştı. "Hangi orospu attı o taşı gören oldu mu?" Sinirle burnundan solumak böyle birşey olsa gerekti. "Sensin orospu!"

Kızılın bağırmasıyla hepimiz ona döndük. "İşte şimdi bittin kızım sen!" Hızlıca yumruğumu geçirecekken elimi tutmuştu.

Hızlıca tuttuğu elimi kendi lehime çevirerek kavradım. Kendime çektikten sonra dizimi karnına geçirdim. Herkes şaşırmıştı. İki büklüm olan orospu dizime tekme atmaktan da geri kalmamıştı.

Yakasına yapışacakken Gölgenin omuzlarımdan tutması sonucu durmuştum. Ama umrumda değildi. Azrail bile beni tutamazdı şuan. Gölgenin üstünden geçme çabalarım sonuç bulmasada yapmaktanda geri kalmıyordum. En son Gölge sinirlenip bağırmaya başladı. "Bi dur be!"