Artık hepimiz tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Insanlar değişti ve değişmeye devam ediyor. Hayatımızda değişiyor. Büyüyoruz. Hergeçen gün sırtımıza biraz daha yük biniyor, herşey zorlaşıyor.
Benim hayatım büyüdükçe zo...
Nasılsınız arkadaşlar. Biliyorum bölüm biraz geç geldi ama elimden geldiğince hızlı yazıyorum. Neyse fazla uzatmayalım. Iyi okumalar.
Multide Sinem
Uraz tam karşımda bana pis gülüşlerinden birini yapıyordu. İçimden bir küfür savurdum. Eğer Uraz buradaysa babamın da burda olması kaçınılmazdı. Ama emin olamıyordum. Sadece köpeklerini de göndermiş olabilirdi. Belkide Urazın burada olduğundan haberi bile yoktu.
Uraz babamın adamlarından biriydi. Sağ koluydu. Gözlerimi tekrar ona çevirdim, hala bana bakıyordu. Bende ona ısrarla bakmaya başladım. Onu ilk defa takım elbisesiz görüyordum. Altına siyah bir kot ve aynı renk bir tişört seçmişti. Tişört resmen küçük gibi duruyordu. Çocuk yememiş içmemiş spor yapmış. O kaslar ne yaw?
Kahverengi gözleri ve aynı renk saçıyla Uraz gerçekten yakışıklıydı. Elmacık kemikleri yüksekti ve dolgun dudaklara sahipti.
Bi aralar korumalığımı yapmıştı. Tabi baya önce. Benden dört- beş yaş kadar büyüktü. Ve bu kadar genç olmasına rağmen babamın sağ koluydu. Çok zekiydi. Kendinden yaşta büyük olan adamları bile rahatça dize getiriyordu. Nam-ı ve gücü olan birirydi.
Yanıma yavaş adımlarla geldi. Yanağımdan bir makas almasını beklemediğim için elini ittirmekte geç kalmıştım. "Ne işin var lan burada?"
"Yarışlara katılıyorum. Ve duyduğuma göre hiç yenilmezmişsin Şimşek. Bakalım ne kadar doğru" Sinirle gözlerine baktım. Yüzüme sigarası üfleyip yavşakça sırıttı ve tekrar yavaş adımlarla arabasının yanına gitti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yarışmanın başlayacağı duyurulurken arabalara geçtik. Ama gözümü Urazdan alamıyordum.
Korkuyordum. Uraz kazanmak için kolayca hile yapabilen biriydi. Ve yapacağına emindim. Onun dışında kaybedeceğimi düşünmüyordum.
Sarı saçlı kadın ortaya geçmesiyle tüm arabaların motorları çalışmaya başlamıştı. Herkes beklerken bazılarının Şimşek diye bağırmalarını duyuyordum. Sahi, en ne ara bu kadar iyi bir yarışçı olmuştum. Yılların tecrübesiydi. Ben daha ehliyet alacak yaşa gelmeden buradakilerle yarışıyordum. Çoğu kişi tanırdı beni ama az kişi cesaret ederdi benimle yarışmaya. O yüzden bazen yüzümü göstermeden katılırdım. Ama tek fark adım Deniz'di. Artık Şimşek.
Bir el silah sesi ve bayrakların inmesiyle yarış başlamıştı. Aklıma Sinemin babası geldi. Acaba yine dövüyor muydu kızını. Ne kadar acımasızdı hayat. Bazen biz başkasının hayatını isterken bizimkine talip olanlar oluyordu. Herkesin kendine göre doğruları ve yanlışları vardı, adaleti vardı. Ama ben dünyadaki adaletten şüpeliydim.
Dünyada adalet istiyorsan önce adaletsizliği kabulleneceksin.
Gaza biraz daha bastım. Üçüncü sıradaydım ve daha kimse elenmemişti. Tabi arkamdaki araba kontrolünü kaybedene kadar. Sarhoşu salak. Bir direğe toslamış arabadan dumanlar çıkıyordu. Zaten 5 kişi yarışıyorduk. Çok kişi cesaret edemezdi benle yarışmaya.