Artık uykum gerçekten ağır basarken başımı arkamdaki ağaca yasladım. Gözlerim kapaklarım savaşı kazanıyordu...
Uyumak ve uyumamak arasındaki arafta kalırken gür bir erkek sesi kulaklarımı doldurdu. "Şimşek!" Gözlerimi zorla aralayıp sesimi bulmaya çalıştım. Sesimi çıkartamayınca elime aldığım taşı son gücümle arkamdaki ağaca vurdum. Yüzüme tutulan ışık zaten kısık olan gözlerimi iyice kapatmamı sağlarken zorla dik tuttuğum başımı geriye yasladım. Ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Flashback
Emre yediği yumruğun etkisinden çıkamazken sinirleri tepesine çıkmıştı. Bir kızdan bu kadar ağar bir yumruk yemeyi beklemiyordu. Gölge sinirli bir tavırla Emreyi sürükleyip arabanın içine fırlattı. Gölge hız sınırlarını zorlarken arabanın içinden çıt çıkmıyordu. Gölge Emreye sinirliydi, hem de fazlasıyla. Merkezin önüne geldiklerinde Gölge sertçe arabayı durdurdu. Beraber grafiti olan yerleri geçip içeriye geçtiler. Herkesle tek tek selamlaştıktan sonra Emre ve Gölge arasındaki gerginliğin ilk farkına Ateş varmıştı.
"Ne oluyor size?" Ilk konuşan kişi Gölge olmuştu. "Emre ve Şimşek sevgiliymiş" Herkesin ağzı bir karış açılırken Emre şaşkınlıkla Gölgeye baktı. "Ş-şimşek mi?" Duyduklarına inanamıyordu. Yada inanmak istemiyordu. "Ekibin yeni üyesi" Kartal kısık sesiyle cevaplarken herkes kendi düşüncelerine gömülmüştü. Odaya sessizlik hakim sürerken Emre sinirle merkezi terk etti.
****
Uzun zamandır Şimşekten haber alamayan ekip, endişelenmeye başlamıştı. Gölge odada volta atarken Kızıl hala Şimşeğin nerede olduğunu bulmaya çalışıyordu.
Aradan yarım saat geçtikten sonra herkes pes etmişti. Fakat kızılın uğraşları sonuç vermiş ve nerde olduğunu bulmuştu. "Buldum. Şehir dışında ama" Gölge telefonuna gelen konuma doğru son hız gitmeye başladı. Peşinden ise Kartal'ın kullandığ araba ile diğerleri.
Gölge ekipten birini daha kaybetmeyi göze alamazdı. Bunu ne o ne de diğerleri kaldırabilirdi. Düşünceleriyle birlikte hızını biraz daha arttırdı. Şimşeği bulduğu gibi paramparça edecekti. Aynasından gördüğüne göre arkasından diğerleri geliyordu. Biraz yavaşladı. Diğerleri ona hızlıca yetişmişti.
Uzun bir yolculuktan sonra sonunda bulmuşlardı. Gecenin karanlığı etrafı sarmış olsa bile Gölge kayıp kızın arabasını anında tanımıştı. Arabasının el frenini saniyesinde çekip hızlı hareketlerle inip, dağ evinin kapısına vurmaya başladı. Diğerleride liderlerine yetişip dağ evinin kapısına koştular. Gölge kapının açılmayacağını anladığında kapıya omzunu geçirdi. Kapı inlerken kolayca açılmıştı. Ekip sanki önceden sözleşmiş gibi dağılıp evi aramaya başlamıştı. "Temiz!" Kızıl işini bitirip salona dönen ilk kişi olmuştu. "Kimse yok" Evde kimse olmadığı kısa sürede anlaşılmıştı. Fakat tek anlaşılan şey evin boş olduğu değildi, evde iki kişinin kaldığı anlaşılmıştı. Ekip dışarı çıkıp evin etrafını da aramaya başlamıştı.
Gölge sinirden köpürmüştü. Ekibinden birini daha kaybetmeyi göze alamıyordu. Ve içinden etmediği küfür kalmamıştı. Sanki yer yarılmıştı da içine girmişti. Sinirden saçlarını çekiştirip yakınlardaki oduna tekme attı. Tek bakmadıkları yer ormandı. Gölge talimatla herkesi bir yere yönlendirdi. Herkes eline evden bulduğu bir feneri alıp ormanın derinliklerine daldı.
Ateş biraz korkmuştu. Küçüklüğünden beri karanlıktan korkardı. Arkasından gelen çıtırtılarla refleks olarak arkasını döndü. Kartal'ın görüş açısına girmesiyle baş parmağını ön dişlerine göttürüp ittirdi. "Korktun mu?" Kartal Ateş'in korktuğunu adı gibi biliyordu. Fakat Ateş'in kendini küçük düşürmeyede niyeti yoktu. "Ne alakası var acaba?" "Bende Adriana Lima'nın kocasıyım" Ateş ona dilini çıkartıp yoluna devam etmek üzere arkasını döndü.
Kartal onun bu haline gülümsedi. "Gel buraya" Kartal Ateşe yetiştikten sonra yürümeye devam ettiler. Aradan yarım saat geçmeden Gölgeyle karşılaştılar. Kızılda oradaydı. "Yok" Herkesten aynı ses çıkarken Gölge şansını birkez daha denedi ama umudu tükenmişti. "Şimşek!" Birkaç saniye sonra bir ses duydular. Hepsi umutla sesin geldiği yöne fenerlerini çevirdiler. Fakat gördükleri şeyle herkes ağzı önce bir karış açıldı, sonra ise adımlarını o yöne çevirdi. Şimşek bir ağaca yaslanmıştı. Yanında ise genç bir çocuk vardı. İkisininde donduğu açıkça belliydi. Şimşeğin üstünde sadece bir kazak varken genç adamın üstünde kat kat şey olması tuhaflarına gitmişti.
Ekip hızlıca ikisinin etrafında toplanırken içten içe hepsi endişelenmeye başlamıştı. Ölmüş olabilirler miydi acaba? Gölge hızlıca kafasını Şimşeğin kalbinin üstüne koydu. Kalbinin atış sesleri onu rahatlatırken hızlıca üstündekini çıkarıp üstünü örttü. Gölge Şimşeği alırken Kartal ve Ateş ise genç çocuğu almışlardı. Kızıl ise eve yerleştirdiği gps ile kendimle gurur duymuştu. Hepsi Kızılı takip ediyordu. O an Mert zaten uyanmıştı. Yerinde doğrulup kendine gelmeye çalışırken gözlerini birkaç kez kırpıştırdı. "Iyi misin?" Yanındaki sarışın kıza baktı. Başını belli belirsiz salladı. "Siz kimsiniz?" "Boşver hadi gidelim" Ateş onu arkasından ittirerek yürümesini sağlarken öndekilere yetiştiler. Zaten biraz sonra ev görüş alanlarına girmişti.
Kızıl hızlıca aralık olan kapıyı ittirip Gölge'nin ve taşıdığı Şimşeğin geçmesini sağlarken aynı zamanda ışığı da açmıştı. Diğerleri de peşi sıra girdikten sonra hızlıca kapıyı kapatıp içeri geçti. Mert kendine küfür ederken Kartal şömineyi yakmaya çalışıyordu. Gölge hızlıca Şimşeğin üzerini örtmüştü. Büyük ihtimalle hasta olacaktı. En iyi ihtimal ise bir griple atlatmasıydı.
Şömine yanmış ve herkes bir köşede uyuyakalmıştı. Mert kendini biraz daha ısıtabilmek adına şöminenin dibine geçmişti. Ateş ve Kızıl buldukları kalın kıyafetlerle üstlerini değiştirmişlerdi.
Fakat kızın sayıklamalarını duyan tek kişi Gölgeydi. Uykulu gözlerle Şimşeğin yanına gitti. Anlından boncuk boncuk terler akıyordu. Gölge elini kızın anlına götürdü, yanıyordu. Tek kelimeyle yanıyordu. Ve daha kötüsü kız birşeyler sayıklıyordu. Ilk önce "Anıl" diye sayıkladığını duymuştu kızın. Sonra ise "Gizem" dediğini duymuştu. Anlam veremiyordu. Sayıkladığı kişilerin kim olduğunu bilmiyordu ama son söylediği ismi kesinlikle tanımıştı, Mert.
Deniz'den
"Anıl?" Karanlıktı burası. Gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Ama onların burada olduğuna emindi. "Gizem?" Şansını bu sefer başka bir arkadaşı için kullandı. Sonuç sessizdi. Koca bir boşluktu. Heryer karanlıktı. Boş boş, sanki gözleri kapalıymışçasına ilerliyordu. Dümdüz ilerlerken birşeye çarptı. Etrafa kırılma sesi hakim olurken duraksamıştı. Aynı zamanda etrafa hakim olan karanlık yerini ışığa bırakmıştı.
Gözlerinin ışığa alışması için birkaç kez kırpıştırdı ve etrafına baktı. Bembeyaz duvarlar vardı etrafında. Çarptığı şeye baktı. Eski bir vazoydu, umursamadı. Yoluna devam ederken karşısına Anıl çıkmıştı. "Biliyordum" sessizce mırıldandı. Hızlı ve seri adımlarla Anıl'ın yanına ulaşmıştı ama gözleri ifadesizdi. Buzdan bir heykel gibi bakıyordu ve bu onu korkutmuştu. Elini Anıl'ın gözlerinin önünde salladı. "Anıl?" Tepki yoktu. Yerinden kıpırdatmaya çalıştı ama sonuç yine başarısızdı.
Biraz ileride Gizemi görmek biraz olsun rahatlamış, adımlarını hızlandırmasına yol açmıştı. Ama sonuç yine aynıydı. "Gizem?" Yine buzdan bir heykelle karşı karşıyaydı. Bu sefer ileride duran Mert'in yanına gitti. Ellini gözlerinin önünde salladı. "Mert?" Yine tepki yoktu ve bu onu deli etmişti. Hızlıca Merti tüm gücüyle omuzlarından ittirdi. Mert tozla duman olurken şaşkınlıkla arkasını döndü. Kimse yoktu. Biraz daha ilerleyince karşısına bir kapı çıktı. Kapıdan geçtiği anda kendini küçük bir odada buldu. Burası kumarhanede adamın onu kilitlediği yerdi. Biran aynı adam üstüne gelmeye başlayınca panikle adamın bacak arasına tekmeyi geçirdi. Adam eğilince yanından geçip kapıyı açtı. Açıktı.
Mutlulukla kapıdan çıkarken birkaç el silah sesi kulaklarını doldurdu. Ateş ve Kartal kıpırtızca duruyorlardı. Gözlerini yere indirdi. Gölgenin kanlı bedenini görmeyi beklemiyordu. Küçük çaplı çığlığına engel olamayıp hızlıca yanına koştu. Kafasını kalbinin üstüne koydu. Atmıyordu. Ölmüştü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASA DIŞI
ActionArtık hepimiz tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Insanlar değişti ve değişmeye devam ediyor. Hayatımızda değişiyor. Büyüyoruz. Hergeçen gün sırtımıza biraz daha yük biniyor, herşey zorlaşıyor. Benim hayatım büyüdükçe zo...