Bana mantıklı bir açıklama getir, mantıklı bir açıklamam yok.
Bambaşka şehirlerde, çeke çeke kopartıp ayırdığın hayatlarımızı birbirinden çok alakasız bir paralellikte sürdürmeye çalışıyoruz. Çalışıyorum.Benden önceki boşluğun mu daha büyüktü benimle dolu olan boşluğun mu merak ediyorum. Hayatında hiç kalıntım kaldı mı merak ediyorum. Aklıma geliyor bazı şeyler, bazı şeyler içimi deliyor bazıları da duvarları başıma yıkıyor.
Bir duvarı alıp kafana vurdun mu sen hiç? Bütün duvarları tek tek kafamda parçalayan anılar var.
Bu anıları bölüşmeliydik neden hepsi bende? Kanserden ölseydim üzülmezdim ama özlem üzüyor.
En son bir hiçliği özlediğimde kaç yaşındaydım bilmiyorum. 18 olabilir. Arkadaşlar öyle bir özlemek ki beni bir kaşık suda boğmaya çalışıyor.
Dün gardrobumun içinde otururken kendime geldim. Çünkü küçükken çok sıkıldığımda böyle yaparmışım. Bu acı beni çocuklaştırdı mı dersin? Ben demem. Gardrobun içinde anılar yoktu inanır mısın? Yoktu diyorum lütfen inanır mısın. Ben inanıyorum.
Kaçacak bi yerim kalmadığında kartonu rulo yapar balkondan bakarım.
Ama öyle bi özlemek ki bi kaşık su diyorum.
Kartonları rulo yapıp camdan attım diye kızdı annem. Ama çocukluğum olsa o da böyle yapardı.
Delirdin mi diye sordu bi arkadaşım NE MÜNASEBET. Öyle bi özlemek ki bi kaşık su dedim anlamadı. Zaten beni kimse anlamadı. Sen bile.
Limonatayı camdan çiçeklere dökemeyecek kadar mutsuzum. Çiçekler de aşağıda mutsuz. Kurumuşlardır belki bilmiyorum hem zaten hepimiz kurumadık mı?
Delirdim mi YA NE ALAKASI VAR?
Şimdi halıyı rulo yapıp balkondan atacağım. Belki önce bakarım.
Çünkü 1 kaşık su.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çaresizliğin İlkbaharı
Nouvellesİstenmediğim yerde hiç bu kadar uzun kalmamıştım. Tam 1 sene. Bak seni 365 gün sevdim, bi 365 gün daha severim. Hadi sende beni bi 6 saat sev de seneyi tamamlayalım. Sevdi ama sevmemiş gibi sevdi. Sevmese de olurmuş gibi sevdi. Seviyorum diyip sevme...