♡ Boşluk ♡

4 0 0
                                    

Bir bulutun şekline anlam vermeye çalışırken her şeyi düşünebilir insan. Nasıl vurmuştun o parmağını sehpaya, acısı şimdi gibi aklına gelebilir. Nasıl vurulmuştun göğsünden, üstelik ortalanmadan, tam solundan, sabaha karşı bilmem kaçta, hava yeni yeni soğuyordu, yarası şimdi gibi sızlayabilir. Bir bulutta anlam ararken sen dikkat et, bulana kadar şekli değişebilir. Umudu da yağdırabilir bir bulut, çok da göz alıcı şekilde, geceye de küstürebilir, kusursuz bir burun siluetiyle. Bu yüzden çok kafamı kaldırmam bulut varsa gökyüzünde.

Gidişinden kaç gün sonraydı bilmiyorum, bir cesaret bakıverdim yukarı ve göz göze geldik. Yakalanmışım gibi kaçırdım gözlerimi, yandaki bulutlarda bir şeyler arıyormuşum gibi meraklı meraklı gökyüzünü gezdim. Sen gittikten sonra nerde sana denk gelsem kaçardım ve hayret ederdim bir ağacın bile gölgesi oluşuna, yarım saat sonra kuruyacak su birikintilerinden bana bakışına.

Gerçekten gitmiş olman artık benim için ihtimal halini kaybettiğinde gidişinin 3.ayıydı. Gerçekten gitmiş vaov diye kabul etmiştim vedanı. Kabul etmek unutmanın üst komşusudur ve çok ses çıkartır. Kabul etmek pılını pırtını toplayıp üstümü terk edene kadar gecelerce uyuyamadım. En sancılı süreç ne deseler unutmak değil kabul etmek derim. En keyiflisi de hatırlayamamak ama henüz o mertebede değilim. Ne zaman bir bulut sadece bir bulut olursa o zaman hatırlayamamaktan bahsederim.

Gerçekten gitmiş olman ihtimal dahilinden çıktıktan sonra bir süre dönme ihtimalini misafir ettim. İhtimallerle aram iyidir, kendileri tanıdığım en kusursuz katil. Gelirken ayrı güzel hayaller, giderken ayrı bir deprem getirir ihtimaller. Asla bir parçasını bırakmaz sende, tefeci ihtimaller. Güzel bir depremle dönme ihtimalin evimi terk ettiğinde gidişinin 5. ayıydı. Camı çerçevesi olmayan bir evde buz tutmuş akşam lacivertlerinin maviye dönüşünü bekledim.

Yüzde yüz bir unutma şeklinin varlığına inanmıyorum. Fakat yüzde yüz bitmek nedir kitabını yazarım da konumuz bu değil. Yeniden yeşerdiğimde gidişinin kaçındı yılıydı bilmiyorum, Hatırladığım kötü şeyler ve kızgınlıklarım güzel bir harpte öldüler. Güzeldi hatırlıyorum. Zaten ne demişler "hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan." Unuttum ama hatırlıyorum.

Bir bulutu ağırladım bu gece solumda, eminim sen olduğuna, burnundan tanıdım. Gidişinin bilmem kaçıncı yüz yılı, hayatımın asırlık yarası, şimdilik allahaısmarladık.

Çaresizliğin İlkbaharı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin