Bütün kokuları bastıran, fiziksel her şeyin ötesinde, ruha sinmişliği var tenin. Bütün görünenleri yoklara taşıyıp, var olan her şeyin ötesinde, geleceğe kazınmışlığı var kalbin. Bütün doğumların umuduyla, nefes alan her şeyin ötesinde, ışığın vurduğu her yere yansımışlığı var yüzün. Bütün inanışları silip, kalpten güvenmelerin ötesinde, sonsuz eminliği var ellerin.
Hüzünleri yak, onlara ihtiyacımız olmayacak. Kalpten gelenleri yüklenip, başımızı verip gidelim, başımıza ihtiyacımız olmayacak. Bir sevdanın bütün hayata yetecek gücü dudaklarında saklı, dudaklarını alıp gidelim, onlara ihtiyacımız olacak. Hataların bi adım ötesinde dur, doğru diye bi şey yok, doğruları yak, kişisel yanlışlarımızı alıp gidelim, dünyanın doğrusuna ihtiyacımız olmayacak.
Uykularında bi tek benim duyabildiğim bir masal var, nefesinde her kelimesi. Uyku arası gülümsemelerinde bi tek benim yaşadığım bir cennet var, sakallarında yetişen meyvelerin en lezzetli zehri. Sarılmalarında bi tek benim korunduğum kaleler var, kulelerinde kendi sesin. Etrafındaki her şeyi yak, beni yakma, bu sevgiye ihtiyacın olacak.
Şarkıların akustik tadı gibi, her duygusunu kulağa kazıyan geceler ve girilmesi tehlikeli olan termik santraller. Bir dört duvarın, asla sadece bir dört duvar olmadığının kanıtı yeşillenmeler. Bunları geçelim, bunları geçmeden önce boynundaki çizgilerde biraz daha zaman geçirelim, boynundaki çizgiler bir kitap konusu, belki bi gün okursun. Geçmişini yak, geçmişin kanserine ölecek zamanımız olmayacak.
Yeni bir din gibi, Allah onaylı. Tüm günahlar kabulüm. Seni al gel, bi tek sana ihtiyacımız olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çaresizliğin İlkbaharı
Nouvellesİstenmediğim yerde hiç bu kadar uzun kalmamıştım. Tam 1 sene. Bak seni 365 gün sevdim, bi 365 gün daha severim. Hadi sende beni bi 6 saat sev de seneyi tamamlayalım. Sevdi ama sevmemiş gibi sevdi. Sevmese de olurmuş gibi sevdi. Seviyorum diyip sevme...
