Hayat Kavşağı

Bölüm 3

Miray ve Sedef zıplayıp çığlıklar atarken kalan dört kişi hala söylenenlerin şokunu atalatamamış bir halde öylece dikilip duruyorlardı. Dördü de Miray ve Sedef'ten iyi olduklarını biliyorlardı. İki kızın özel olarak yaptıkları pek bir şey yoktu. Mert "Ben gidip konuşacağım kabul etmiyorum" dediğinde bileğinden tutan Aslıhan kafasını sağa sola sallıyordu.

"Saçmalama bundan sonra hiç mi ameliyata girmek istemiyorsun! Hatırlamıyor musun bu itiraz edebileceğimiz bir şey değil"

"Ama en azından hatamızın nerede olduğunu söylemeliydi! Onların bizden iyi hiçbir yanları yok"

Son cümlesini biraz yüksek sesle söylediğinde sevinç çığlıkları atan kızlar susmuş asık suratlarla ona bakıp "Ha yani sen uzman doktordan daha iyi olduğunu söylüyorsun da bizi beğenmiyorsun. Ne demişti Yağmur hepinizden yeteneksiz olduğumuz mu? Sanırım şu an onları söylediğin için utanıyorsundur" demişti alaylı bir tonda.

Yağmur da aynı alayla gülerken kızlara bakıp "Gerçekten yetenekli olduğunuz, bizden daha iyi cerrahi yetenekleriniz olduğu için mi seçildiğinizi düşünüyorsunuz?" demişti. Kafası karışan Miray "Tabi ki!" dese de karşısındaki çocuğun tavırları yüzünden sesinin kararsız çıkmasına engel olamamıştı. Onların seçildiğini duyduklarında çok şaşırmıştı ve bu da sesine yansımıştı.

Omuz silken Yağmur "Benim için sorun değil öyle düşünmeye devam edin." dedikten sonra önlüğünü çıkarıp soyunma odasına doğru yöneldiğinde herkesin gözleri onun üzerindeydi ama o arkasını bile dönmeden "Çise konuşmamız lazım" diyerek kıza yanına gelmesini emretmişti adeta. Çise, kızlara söylediği şeyin arkasındakini merak etmese asla bu emre itaat etmezdi ama ne düşündüğünü merak ediyordu.

Yağmur'un peşinden soyunma odalarına yöneldiğinde bayanlar ve erkekler için olan bölümün arasında duran çocuğa "Ne konuşacaksın? Kaybetmemizin nedenin ne olduğunu düşünüyorsun?" diye peşpeşe sormuştu ama arkalarından gelenler yüzünden cevap alamamıştı. Karşılığında Yağmur sadece onlar için olan kapıyı işaret edip kendisi de diğer kapının ardında kaybolmuştu. 

Tüm bu gizemden hoşlanmayan kız sinirle üzerini değişmek için döndüğünde bir yandan da "Hayır dünya üzerinde milyonlarca insan var bunlardan binlercesi Türkiye'de doktorluk yapıyor. Neden katlanmak zorunda olduğum insan bu herif olmak zorunda ki?! Nasıl bir günah işledim de bununla cezalandırılıyorum anlamıyorum ki?" diye söylenmeyi de ihmal etmiyordu. Kızlar, Çise'nin fazla sinirli olduğunu gördükleri için bir şey soramıyorlardı ama Sedef heyacanını kursağında bıraktıkları için bir şey söylememek için kendini zor tutuyordu. 

Sonunda hazırlığını bitirmiş dolap kapağını sertçe çarpıp kapatan kız çıkmadan "Kızlar sizi tebrik etme fırsatım olmadı. Kim ne derse desin bu sizin galibiyetinizdi ama bir daha size yenilmeyeceğim. Ne olursa olsun. Tebrikler" demiş ve rüzgar gibi çıkıp gitmişti. Sakar ve ukala olsa da Çise'nin bu tavırları Aslıhan'ın hoşuna gitmişti ama Sedef asla ona ulaşamayacağını düşündüğü için daha çok kıskanıyor kıskandığı için de daha çok sinir oluyordu ona.

Çise arabasına geldiğinde Yağmur'un da kendi arabasına yaslanmış beklediğini görünce bağırmaya hazırlandığı sırasında elindeki telefonun gitmesi ile ağzını açamamıştı. "Telefon numaramı kaydediyorum akşam mesaj atarım sana" demişti. Çise tam ağzını doldurup "Aynı eve gidiyoruz" demeye hazırlansa da arkadan gelen adım seslerini son anda duymuştu. 

Telefonu ona geri verildiğinde Mert'in yanına geldiğini görmüştü. Bu durum giderek daha can sıkıcı bir hal almaya başlasa da Yağmur çoktan arabasına binip uzaklaşmaya başlamıştı. Mert'in "O herif sana neden mesaj atacakmış ki! Hem ne hakla..." diye başladığı anda sıkıntıyla "Bir bakalım neden mesaj atacak acaba! Hani ikimiz lanet olasıca partnerler olduğumuz ve açık ara bugün kaybettiğimiz için olabilir mi? Sizin yanınızda sebebini söyleyip senin de işini kolaylaştırmak istemediği için olabilir mi? Hem sana ne Mert! Zaten sinirliyim bir de sürekli peşimde dolaşıp o neden bu neden diye soracak mısın? Git de nerede hata yaptın düşün bir daha ki sefere aynı hataya düşme" diyerek arabasına binmiş ve öndeki adamı yakalamak için hızlanmıştı.