Bölüm 20

1.2K 88 2
                                    

Çise'nin çığlıklarından kulağı acıyan ve sinir katsayıları iyice yükselen Yağmur kızı bileğinden yakalayıp kendine çekerek "Bana da beyefendinin kimliğini açıklayacak mısın artık! Yani sabah kalkıp da yabancı biriyle burun buruna gelmeyi pek sevmiyorum da" demişti. Çise yüzü heyecandan kıpkırmızı olmuş bir şekilde gözleri ışıl ışıl "Doruk" diyebilmişti ama devamı gelmeyince iyice sinirlenen Yağmur "Peki sence şu an bu bana bir şey ifade etti mi?" diye azarlamıştı.

Bu manzarayı eğlenerek izleyen Doruk ise kolunu Çise'nin boynuna dolayıp "Doruk, Çise'nin ilk aşkı" demişti. Yağmur üzerinde kendi bornozu olan, halısına su damlatıp duran ve şimdi de Çise'ye sarılan çocuk için yeterince sabrettiği kanısına vararak "Peki Çise'nin ilk aşkı evime nasıl girdiğin, bornozumu neden giydiğin konusunda bir açıklama duymak istiyorum! Ayrıca üç saattir banyomda ne yaptığını da bilmek istiyorum! Üstelik tüm bunlara tam olarak otuz saniye içinde cevap vermezsen halıma damlattığın suda seni boğacağımı da garanti ederim" diye bağırmış ve üzerine yürümüştü. 

Çise sonunda kendini toplayıp Doruk'un karnına dirseği ile vurup "İlk aşkımmış peh. Ne zamandan beri ilk aşkımsın acaba?" demişti ama eğlendiği her halinden belliydi Doruk ise gülerek kızı tekrar kolunun altına çekerken "Ben Doruk ile evleneceğim diye dolaştığın zamanları sana sonra hatırlatırım zira boğulmamak için yirmi saniyem kaldı. Evine elbette kapıdan girdim Çise her zaman posta kutusu ile duvarın arasına bir anahtar sıkıştırır gelip kimseyi bulamayınca onu kullandım. Bornoz meselesine gelirsek eh bavuluma havlu atmayı unutmuşum ve banyoda ne yapılabilceği hakkında senden geniş bilgi almak için yanıp tutuşsam da ben sadece duş almayı biliyorum" demişti hınzır bir şekilde gülüp göz kırptıktan sonra omuzlarını silkip "Başka bir şey yoksa bu küçükhanım ile ilgilenmem lazım" demişti. 

Yağmur yumruklarını sıkıp dişlerini gösterirken Çise, Doruk'a dönüp "Neden haber vermedin ki? Seni karşılamaya gelirdim" dediğinde Doruk kıza sıkıca sarılıp "O zaman baskın olmazdı ki" diye karşılık verirken gözlerini Yağmur'un gözlerine dikmişti. Genç adam bir an elektrik çarpmış gibi karşısında duran adamın dün gece bu evde olduğunu fark etmişti.

Dün gece eve geldiklerinde evde biri var mı yok mu diye bakma ihtiyacı duymamıştı elbette ama şimdi dün gece olanları düşününce öfkesi yatışmak yerine daha da alevleniyordu bu yüzden dişleri arasında "En azından o bavula giyecek bir şey koydun ama değil mi sayın Çise'nin ilk aşkı!" dediğinde utançla geri çekilen Çise Yağmur'a bakıp "İlk aşkım değil en yakın arkadaşım" demişti sinirle. 

"Şu an ilgilendiğim tek şey halıma damlamaya devam eden su damlaları ve eşyalarımı izinsiz kullanan bu ukala herif! Kim olduğunu zerre kadar umursamıyorum bir an önce adama benzeyip aşağı insin!" diye kükredikten sonra sert adımlarla aşağıya inmişti. Doruk yine yaramaz bir gülümseme ile "Hımm. Korumacı ve ukala. Pek tipin değil sanki salyangoz yakışıklılığına mı kaptırdın kendini?" demişti. Kız inkar etmenin mantıksız olduğunu zaten eninde sonunda Yağmur'dan hoşlandığını söyleyeceği çocuğun ağzını kapatıp "Delirdin mi?" diye fısıldadığında daha da eğlenen çocuk "Ha yani henüz bilmiyor daha da eğlenceli olmaya başladı." demişti.

Doruk'un habersiz bir şekilde gelip de daha önce ona hiç bahsetmediği Yağmur'u garipsememesinin tek sebebi olabilirdi bu yüzden Çise direk konuya girerek onun bu şımarıklıklarını görmezden gelmişti.

"Abim aradı değil mi seni?"

Doruk cevap vermeyip omuz silkerken bornozunun kemerini sıkıştırıp "Ne dersin senin yakışıklı beni yeterince yanlış anlamış mıdır yoksa biraz daha kızdırayım mı?" dediğinde Çise gözlerini devirip "Buna ihtiyacın yok benden hoşlandığı falan yok boşuna zahmet edip gelmişsin abim de boşuna endişe ediyor" demişti kırgınlığı sesinden bariz bir şekilde anlaşılıyordu.

Hayat KavşağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin