Hastanenin kendine has o steril kokusundan uzak kafeteryada oturan ekipte çıt çıkmasa da her birinin gözleri bambaşka şeyler haykırıyor ve bu sessiz gürültü özellikle bir kişi üzerinde ciddi bir yorgunluk bırakıyordu. Bunu yapmasına alışık olsa da çok sevgili kuzeninin hastane ziyaretinden sonra ortam bir anda rahatsız edici bir havaya bürünmüştü.
Yağmur hemen sağında oturmuş kahve bardağına eziyet ederken karşısına oturan Miray ve Sedef en şuh bakışları ile solunda oturan adamı izliyorlardı. Mert tanısa da her zaman olduğu gibi Doruk'dan hoşlanmadığı saklama ihtiyacı duymuyordu Aslı ise merakla sabah vizitesinin ortasında dalıp "Prensesim seni özledim" diyerek Çise'ye sarılan bu yakışıklının kimliğini merak ediyordu. Sonunda sessizliği bozan Doruk "Sizce de artık birisinin bir şeyler söylemesi gerekmiyor mu?" demişti.
"Söz bırakmadınız ki Doruk Bey! Vizitenin ortasında dalıp prensesini almaya geldiğini söyledikten sonra hatırlarsanız tüm ekip olarak ceza aldık"
Yağmur'un sakin tonunun ardında kopan kıyametleri her biri hissetmişti ama gülme cesaretini gösteren sadece Doruk olmuştu. Elini ensesine atıp "Biraz aşırıya kaçtım sanırım. Ben özür dilerim" demişti ki sözünü bitiremeden Yağmur yine oldukça sakin bir şekilde ve şeytani bir gülümseme ile "Ah zahmet etme! Zaten son zamanlarda burası hastane olmaktan çıktı. Kardiyoloji bölümünü magazin dergisi olarak değiştirmeyi düşünüyorlar. Yaptığımız ameliyatlardan, iyileştirdiğimiz insanlardan çok magazin haberleri ile gündeme oturuyoruz. Hemşireler arasında sıradaki skandal kimden çıkacak diye iddia kuponları bile dönüyor, yani özür dileme baya yardımcı oldun bu imajı sağlamlaştırmakta" demişti.
Çise gözlerini kapatıp kafasını aşağı indirirken "Yağmur tamam" demişti ama genç adam ona aldırmıyordu. Kaç gündür evde gördüğü yetmiyormuş gibi bir de iş yerine gelmiş geldiği gibi de ortalığı karıştırmıştı. Hala yumruğu ile burnunu tanıştırmamış olmasının tek nedeni yanında oturan ve herkesten daha bitkin görünen kızdı. Doruk "Çise bu adam bana kızıyor mu seviyor mu bir türlü anlamıyorum ben" dediğinde genç kız kafasını hafifçe yana çevirip delici bakışlarla "Biraz daha susmazsan ben bir seveceğim birkaç iç organına veda etmek zorunda kalacaksın" diyerek susturmuştu.
Doruk hafifçe yutkunup elini havaya kaldırırken de Çise'nin "Hem senin ne işin var burada!" diye sorduğunda sevimli bir yüz ifadesi ile dudaklarını öne uzatarak "Seni özledim" demişti ama kızın bakışıyla hemen kendini toplamış "Tamam ya, size bir posta geldi ben de görmek istersiniz diye getireyim dedim. İyilik de yaramıyor. Bir de bu adam, şey yani Yağmur'cuğum telefonunu unutmuş evde" diyerek cebinden bir telefon çıkarıp masaya bırakmıştı.
Hızla telefonu alan Yağmur "Sabah her yerde bunu aradım nerede buldun sen bunu?!" diye sorduğunda Doruk omuz silkip "Odamda" demişti. Yağmur dişlerini sıkıp Çise'nin arada sıkışmasına neden olacak şekilde çocuğun yakasına yapışarak "Telefonumu mu karıştırdın sen?" diye sorduğunda hiç etkilenmeden tatlı tatlı cevap veren adam "Hayır tabi ki, neden böyle bir çocukluk yapayım ki. Yani prensesimle aynı evde kalman ve..." dediğinde Yağmur adamın yakasını iyice sıkıştırıp Çise'ye dönerek "Çise bak vallahi öldüreceğim ben senin bu kuzenin midir arkadaşın mıdır ne haltsa elimde kalacak yemin ediyorum! Ben katil olmadan şu herifi dizginle bak bu son uyarım" demişti.
Çise kollarını ikisinin arasında açıp onları ayırırken bıkkın bir şekilde Yağmur'un elinden aldığı kuzenine dönüp "Biliyor musun bazen diyorum ki gerçekten öldürsün seni de ben ikinizden birden kurtulayım" demişti. İkisi de bir şey söylemeye yeltenmişken "Tamam bir susun!" diyerek Doruk'un masaya koyduğu ikinci nesneyi almıştı eline. Şık bir zarfın üstünde kendisinin ve Yağmur'un adı yan yana yazıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kavşağı
Romantizmİki zıt ruhun yolları sürekli kesişiyorsa bir nokta da birbirlerinin hayatlarına dalmak zorunda kalacaklardır! Birbirinden tamamen farklı ama birbirine bir o kadar da yakın iki doktorun birbirine teğet geçen kaderleri sonunda kesişiyor. Peki bu iki...