Yağmur sadece birkaç saat önce şakayla karışık tanışmak istemediğini söylediği adamı uyanır uyanmaz karşısında görmenin şokunu atlatamamışken Çise saçlarını sardığı havluyu düşürmüş ıslak sarı saçlarını sağa sola savurup etrafa su sıçratarak abisinin ona ulaşmasına engel olmaya çalışıyordu. Yağmur hala durumu anlayamamışken içeri girmiş olan adam "Bırak beni Çise! Şu adamı öldüreyim ondan sonra istediğini anlatırsın. Lanet olsun neden silahımla gelmedim ki ben" dediğinde Çise daha tiz bir sesle "Abi saçmalamayı bırakıp beni dinleyecek misin?" diye bağırmıştı.
Yağmur sonunda konuşmanın kulağına gelen bölümü ile adamın neden çileden çıktığını anlamış ve içindeki bulundukları durumun yanlış anlaşılmaya fazlasıyla müsaade ettiğini kabul etmişti. Adamın asker olduğu gerçeğinin yanı sıra ne kadar güçlü göründüğünü de düşününce çekinmesine engel olamamış ama yine de "Şey efendim durumun ne kadar yanlış anlaşılmaya müsait olduğunun farkındayım ama gerçekten her şeyin bir açılaması var" diyerek Çise'ye yardım etmişti.
En azından o yardım ettiğini düşünüyordu ama o konuşmaya başladığı anda Çise'den kurtulup tshirtünün yakasından tutan ve onu duvara yapıştıran adam "Neyi yanlış anlıyorum lan! Seni sabahın köründe kardeşimin evinde don gömlek buluyorum! Seni öldürmemem için sadece otuz saniyen var" dediğinde Yağmur kesilen nefesi ile öksürerek "Onun evi değil bizim evimiz. Ev arkadaşıyız biz" demiş ama Çise bedenini zorla ikisinin arasına sokup abisini ondan uzaklaştırarak "Abi Yağmur o! Sana anlatmıştım ya hani Yasemin'in evin yarısını sattığı ev arkadaşım" demişti nefes nefese.
Kafası karışan adam, Yağmur diye tekrarlamış sonra daha yüksek sesle bağırıp "Bunun neresi Yağmur be!" demiş tekrar adama saldırmaya çalışmıştı ama bu sefer atik davranan Yağmur merdivenlerden kurtulup komşuları polis çağırmadan kapıyı kapatıp "Önce biz bir anlatsak sonra yine dövmek isterseniz dövseniz olmaz mı?" demişti.
Çise "Sen bir kes sesini Yağmur" diye bağırsa da abisi "Yok ben önce bir döveyim sonra sizin anlattıklarınızı beğenmezsem öldüreceğim" demişti. Çise sonunda kontrolü sağlayıp abisinin sırtına binerek boğazına sarılınca geriye doğru kaykılan adam Yağmur'a saldırmaktan vazgeçmişti.
"Oldu öldür ben de Ege'yi görüşe getiririm. Bak halacım bu senin baban. Kendisi tam bir hödük olduğu için anlamadan dinlemeden insanları öldürüp buraya giren biri derim. Çocuk da bir gurur duyar bir gurur duyar katilin oğlu olmaktan"
Sonunda adamı durduracak noktayı buldukları için sevinen Çise, Yağmur'a kaşlarını kaldırıp susmasını fısıldamıştı. Abisinin sırtından inmeden onu salona doğru yönlendiren kız bir yandan da sakinleştirici sözler söylerken Yağmur durumu biraz olsun kurtarmak için odasına girip üzerini değiştirmiş sonra da sakinleşen abi kardeşin yanına gelmişti.
Yiğit onu görünce yine sinirlense de elini tutan kızın hatırına kendine engel olmuş ve ayakta dikilen adama "Yani Yasemin sana da Çise'ye de oyun oynayıp sizi kandırdı siz de o zamandan beri birlikte mi yaşıyorsunuz?" demişti. Yağmur ne demesi gerektiğine emin olamadığı için kafasını sallamakla yetinmişti.
"Peki beni niye aramıyorsun!"
"Az önceki sebepten olabilir mi abicim? Yine elinde silah açılın asacağım keseceğim diye dolaşacaktın çünkü. Biz anlaştık zaten hallediyoruz"
Abisi kontrol etmekte zorlandığı öfkesini belli ederken "Tam olarak neyi hallediyorsun Çise? Adamın çamaşırlarını yıkıyorsun" derken Yağmur bu sohbete katılmak istemediği için "Ben en iyisi bir şeyler hazırlayayım da kahvaltı yapalım"demişti. Çise kafasını sallarken "Bana azıcık güvenemez misin sen? Koca kız oldum başımın çaresine bakabilirim" diye kafa tutarken Yağmur da yukarı kata çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Kavşağı
Romanceİki zıt ruhun yolları sürekli kesişiyorsa bir nokta da birbirlerinin hayatlarına dalmak zorunda kalacaklardır! Birbirinden tamamen farklı ama birbirine bir o kadar da yakın iki doktorun birbirine teğet geçen kaderleri sonunda kesişiyor. Peki bu iki...