Eskiler; Kötü Bir Anı

237 28 11
                                    

17/11/13

Tanrım.. diye geçirdim içimden.

Bu kız delirdi mi? Bu soğukta kapının önünde beklemekte neydi?

Derin bir nefes alıp adımlarımı hızlandırarak yanına ulaştığımda beni gördü. Gülümseyerek kollarını boynuma doladı. Teni buz gibi olmuştu! Canına susamış... Saçlarına küçük bir öpücük kondurup montumu çıkararak omzumlarına bıraktım.

"Üşüteceksin! Hem neden evde beklemedin? Kafayı yemişsin.."

Bir şey demeyip titrek bir nefes aldığında göz altlarındaki uykusuzluktan gelişen morlukları yeni fark ettim. Bir terslik seziyordum. Elimi yanağına koyduğumda gözlerini kaçırdı.

"Nergis? Bir sorun mu var?"

Gözleri doluverdi o an. İçim paramparça oldu. Hiçbir şey sormadan omzundan çekip kafasını göğsüme bastırdım. Esen rüzgar, kazağımın deliklerinden girip beni üşütüyordu ama Nergis'in gözyaşları beni ısıtıyordu.

"İyi değilsin. N'oldu? Anlat bana."

Kafasını kaldırıp burnunu çekiştirdi. "Anlatamam. Şimdi olmaz."

Kaşlarımı çattım. Bir haftadır bir şeyler ters gidiyordu. Nergis bana uzak davranıyordu. Sormuyordum nedenini. Bir şey olmuştur illa ki ama ne? Çıldıracağım.

"Yalın?" diye adımı sayıkladığında göz yaşlarını silip dudağına minik bir öpücük kondurdum.

"Söyle bir tanem."

"Beni çok sev tamam mı?"

Gülerek kafamı boynuna gömdüm. "Seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim ki." Kollarını boynuma dolayıp ağlamaya devam etti. "Sevgimden mi ağlıyorsun?" diyerek dalgaya vurdum sırf gülmesi için. Ama gülmedi. Sadece kafasını salladı.

Telefonuna gelen bildirim sesiyle geri çekilip eline aldı telefonunu. Onun güzelliğini ve hareketlerini izliyordum.

"Benim gitmem gerek."

Diyerek geri bir adım attı. "Nereye? Nergis? N'oluyor?"

"Beni çok sev."

Koşarak yanımdan uzaklaştı ve sokağı döndü. Bense kımıldamadan arkasından bakıyordum. N'olmuştu? Neden bilmiyordum hiçbir şeyi? Onun sevgilisiydim ama bana hiçbir şey anlatmıyordu. Sorunu olduğu belliydi.

Hemen arabama binip girdiği sokaktan girdim. Taksiye binip ilerlerken takip etmeye başladım onları. İlerlerken, babamın şirkete yakın olmak için aldığı evinin yolunda olduğumuzu fark ettim. Hiçbir şey düşünmemeye çalışarak taksiden inince bende biraz uzakta park ettim arabamı. Garip bir şekilde babamın evinin bahçesine girdi. Garip.. Ağır adımlarla ilerliyordum.

Arka bahçeye geçtiğinde bende duvarın arkasına saklandım. Babam Nergis'i görünce gülümseyerek oturduğu yerden kalktı. İçimde bir şeyler hareket ediyordu.

Sonra... Aman Allah'ım.

Sonra, babam Nergis'e bir kaç adımda yaklaştı ve.. Hayır hayır! Bunlar gerçek olamaz değil mi? Az önce, benim kollarımın arasında ağlayan kızı, öpmeye kıyamadığım dudakları babam.. Öpmüyordu değil mi? Gözlerim ve beynim bana oyun oynasın şimdi şuan!

Gözlerimden yaşlar akıyordu, yanaklarımı yakıyordu. Ona rağmen izlemeye devam ediyordum.

Nergis, babamı yavaşça ittirip geri çekildi. Ağlıyor gibi gözüküyordu.

"Yapma!"

"N'oluyor güzelim?"

Ah...

"Gidiyorum ben."

Her şeyden çok canımı yakan bu olmuştu işte.

"Nereye?"

"Bilmem. Uzağa. Burada kalırsam daha fazla dayanamayacağım."

Burnumu çekiştirip yaşlarımı sildim. "Nergis saçmalama. Neden?"

"Yalın'ın yüzüne bakamıyorum tamam mı? Olmuyor. Eskisi gibi de sevemiyorum."

"Beni nasıl bırakacaksın? Oğlum yüzünden beni bir başıma mı bırakacaksın?"

Nefes alamadım. Duyduklarım, yaşadıklarım, gördüklerim ve hissettiklerim o kadar karışıktı ki. Şaşkınlık, sinir, kırgınlık... Hepsi bir arada içimde dans ediyordu.

"Üzgünüm ama daha fazla yapamayacağım Demir. Hoşçakal."

04/05/14

Aylar sonra, babam yurt dışında bir yere gitmiş, giderken hiçbir şey dememişti. Beklemiyordum da zaten ondan öyle bir hareket.

Ben mi?

Ben yaşadıklarımı sindirmek istiyordum. Ama her o anı, o hissettiklerimi düşününce mideme sanki paslı bir demir saplıyorlarmış gibi hissediyordum. Beni en fazla sinirlendiren ve üzen şey neydi peki? Deli gibi aşık olduğum Nergis'in beni aldatması mıydı yoksa aldattığı kişinin babam olması mıydı?

Aylar sonra aldığım bir başka haber, hepten yıkılmama sebep olmuştu. Nergis'in ölüm haberi. Bi deniz kenarında ölü bulunmuş. Meğersem kendini uçurumdan atmış. Peki bu kadar kolay mıydı her şey? Ne yapacaktım bundan sonra? Hani başlarda dedim ya, tutunacak dallarım bir rüzgarla savruldu diye. Şimdi ben hangi dal arayışına girecektim? Kime sığınacaktım.

 Şimdi ben hangi dal arayışına girecektim? Kime sığınacaktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok sevdim.

Çok aşık oldum, hayran oldum.

Ama pişman değildim. İyi ki Nergis'ti. İyi ki aşık olmuştum. Ama böylesi daha mı iyiydi? Tabii ki hayır. Ama keşke... Keşke babamızı ve annemizi biz seçiyor olsaydık. O zaman kesinlikle var olan babamı seçmezdim. Ama hayat bu. Keşkeler yaşanmıyor işte.

Yazar burda Yalın'ın acılarını sizlerle paylaşmak istediğini anlattı. Şimdi her şey kafanızda rayına oturmuştur umarım. Birde elimde taze bir bölüm daha var, şimdi mi atayım yoksa yarın falan mı?

Çizgisiz DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin