38- Her Şey

201 23 8
                                    

"Renk! Renk dur bi! Beklesene."

Beni dinlemeyip hızlı adımlarla ilerlerken topuklu ayakkabısıyla dengesini kaybediyordu ki hemen toparladı ve ayakkabılarını eline alarak yürümeye başladı. "Gelme."

"Saçmalamayı kes. Dur bi."

"Git. Gelme diyorum."

Adımlarımı büyütüp yanına vardığımda dirseğinden tutup onu kendime çektim. "Aptal bi kız yüzünden trip mi atacaksın bana?"

"Madem böyle düşünüyorsun içeride neden kıza susması için bir şey demedin? Bekledim öylece. Acaba benimle birlikte olduğunu yeniden dile getirip kızı susturacak mısın diye bekledim."

"Ne deseydim ha? Pardon, biraz sus çünkü Renk benim sevgilim mi deseydim? Çok saçma."

"Ne demek istediğimi biliyorsun."

Bilmiyordum. Zaten şuanda evde olup uyumak istiyordum. Bu kadar saçma şey yüzünden tartışıyorduk, ne güzel.

Benim bir şey demediğimi görünce uzaklaşmaya başladı. Arkasından bağırdım ama beni dinlemeden taksi durdurdu. Koşar adımlarla kolundan tuttum hemen. "Ben bırakırım."

"Hayır, istemiyorum."

"Saat kaç farkında mısın sen? Tek başına bırakamam seni."

Ters bir şekilde bakıp kapıyı kapatarak arabama doğru yürümeye başlayınca bende yanından gittim. Ellerimi cebime atıp omzumu omzuna değdirdim ama o hiç oralı olmadı.

Arabama bindiğimizden bu yana hiç konuşmadı. "Evine mi gidiceksin?"

"Ya nereye?"

"Birlikte uyuruz diye düşünmüştüm."

"Evime gitmek istiyorum."

"Sen kıskandın mı beni?"

Kırmızı ışıkta durunca birden bana baktı. "Kiim? Ben mi?"

 "Kiim? Ben mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet sen."

"Yo hiçte alakası yok bile. Hayır yani ne alaka? Saçmaladın gerçekten."

Bu haline gür bir kahkaha atıp yeşil ışığın yanmasıyla yoluma devam ettim. Hala kahkahalarım dinmemişti. "Gülme Yalın! Gülme diyorum." diye çıkıştı ancak sonra gülümsedi. "Tamam gül ya gül. Çok güzel gülüyorsun içim gidiyor zaten."

Elini tutup dudaklarıma götürdüm ama çekip kollarını göğsünde kavuşturdu. Arabayı evinin önüne park ettim. O inince bende indim. Bana şaşkınlıkla baktı.

"Sen nereye?" diye sordu çantasından çıkardığı anahtarlığın yuvarlak kısmını parmağına geçirirken.

"Sana."

Çizgisiz DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin