"Yalın, hayatım bana odamdaki kitaplıktan mavi defteri getirir misin?"
Renk bilgisayardaki fotoğrafa odaklanmış şop yaparken güzelliğine odaklanmıştım ben. Dağınık yaptığı topuzundan ensesine ve alnına dökülen buklelerin sallanışını izledim. Dinlendirici ince çerçeveli gözlüğünü takmıştı ve bu kırmızı kazağıyla çok mükemmel duruyordu. Kahvesinden bir yudum alıp bana baktı kendi kahveleriyle.
Kafasını salladı, bende salladım. "E hadi."
"Ne?"
"Defter. Mavi defter."
"He? Ha, doğru. Hemen getiriyorum."
Yanından kalkıp merdivenleri çıkarken kıkırdayışını duydum. Odasına vardığım da kitaplıktan mavi defterini bulup aldım. Tam kitaplığın yanından geçecekken omzum sert bir şekilde kenarına çarpınca yere bir kaç kitap düştü. Acıyla inleyip yüzümü buruşturdum.
"Siktir!"
Of çekip yere düşenleri almak adına çömeldim. Kitapları alırken yerdeki bir diğer kitabın içinden çıkan fotoğraflara takıldı gözüm, aldım.
Kaşlarımı çattım. Bu kimdi? Renk'in hayatında Eren'den başkası olmuştu ve ben bilmiyor muydum? Yazık. Çok yazık.
O sırada açılan kapı ve Renk'in sesiyle kafamı kaldırdım. "Yalın? İyi misin?"
Yanıma gelip eğildiğinde elimdeki fotoğraflara baktı. "Bu kim?"
"Ozan. Abim."
Fotoğrafları elimden alıp masaya bıraktığında az önce neler düşündüğümü fark ettim. Tam bir ahmağım. Yüzüne baktığımda suratının asık olduğunu görünce ayağa kalktım. "Bana hiç bahsetmemiştin."
"Çünkü, öldü."
Yutkundum. "Üzgünüm."
"Üzülme."
Elimi tutup defteri de alarak aşağıya indik. Yerlerimize yerleştiğimizde içimi kemiren soruları sorup sormamayı düşündüm. Sonrada karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çizgisiz Defter
FanficOkyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevda da boğulur.. Cemal Süreya Renk ve Yalın'ın hikâyesi. ----------------- BU HİKÂYE 28 Mayıs 2016 TARİHİNDE YAYIMLANMAYA BAŞLAMIŞTIR.