Uzun süre gözlerime baktı. O sırada kahveleri koyulaşmış, etrafı kızarmıştı. Kafasını hafifçe iki yana salladı.
"Böyle bi şeyi nasıl sorarsın? Seni çok seviyorum ben."
O anda içimi bir huzur kapladı. Zaten ondan sonrada hiç beklemeden onu kendime çekip kollarımı beline dolayarak boynuna gömüldüm. O ise sıkıca kollarını boynuma sarıp şakağımdan öptü.
"Bırakma beni. Bana söz verdin."
Geri çekilip kafasını salladı. "Söz verdim."
***
"Yalın! Ya gece gece delirdin mi? Manyaklaştın iyice. Üşütüceksin! Kime diyorum ben? Bazen beyin hücrelerinden bazılarının eksik olduğunu düşünüyorum."
Arkamı dönüp koşarak ona yaklaştım ve elini tutarak denize doğru yeniden yürüdüm.
"Hayır! Bak donarız."
"Sus bi."
Omzuma vurduğunda çoktan deniz kenarına varmıştık. Su mart ayında olduğumuz ve saat gecenin ikisi olduğu için buz gibiydi.
Parmak uçlarına çıkıp kollarını boynuma doladı. "Dondum!"
Dudaklarından öptüm. "Isıtırız."
Dil çıkartıp ellerimi tutarak alnını omzuma yasladı. Deniz kokusu ve onun teninin kokusu o kadar güzeldi ki birleşince. Bunu ömrümün sonuna kadar bıkmadan koklayabilirdim.
"Özledin mi beni." Elimi bırakıp kumlara oturduğunda bende yanına yerleştim.
"Deli gibi."
"En çok neyimi özledin?" diye tatlı bir şekilde sorunca kıkırdadım.
"Canın şımarmak istiyor galiba."
"Evet."
"Bu hakkını kaybettin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çizgisiz Defter
FanficOkyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık sevda da boğulur.. Cemal Süreya Renk ve Yalın'ın hikâyesi. ----------------- BU HİKÂYE 28 Mayıs 2016 TARİHİNDE YAYIMLANMAYA BAŞLAMIŞTIR.