Merhaba.
Uzun süredir buralarda olamadığımın ve kitabımı okuyan bir sürü insanın o süre boyunca beni merak ettiğinin farkındayım ve herkese karşı çok, hem de çok mahcubum. Galiba o yüzden bu ne yazacağıma karar verememe durumum. Ama bilmenizi isterim ki bu kopukluk asla bilerek ve isteyerek olmadı. Kitabın kurgusunun tamamı kafamda hazır bulunmasına rağmen yazım konusunda büyük tıkanmalar yaşadığımı fark ettiğim bir döneme girdim. Özellikle 34. bölümü yayınladıktan ve 35. bölümü yazmaya başladıktan kısa zaman sonra... Başlarda bir süre bekleme, en azından kafamı dinlendirme kararı aldım. Bu süre 1 ayı geçmeyecekti; ama sizi temin ederim elimde olmayan sebeplerden ötürü uzadı. Kafam her ne kadar sürekli Kurtarıcı ve Mavi'de olsa da yaşam telaşından ötürü elim bir türlü yazmaya gidemedi. Sanırım şunu da açıklığa kavuşturmam gerek; ciddi manada kendimi uzun bir süre hazır hissedemedim. Verdiğim ara bu yüzden hep uzadı... Defalarca buraya gelip en azından sizlere bir şeyler yazmayı, duyuru yapmayı düşündüm ama her defasında yazacaklarım konusunda kararsızlığa düşerek vazgeçtim.
Fazla uzatmak istemiyorum. Sanırım artık dönmem gerektiğinin farkındayım ve yazmayı özlediğimi hissediyorum.
İki gün önce yazmaya yeniden başladım. Ayrıca, beni affettirebilir mi bilmiyorum ama aşağıda ilerleyen bölümlerden (gelecek bölümden değil) bir kesit var, Lord Bruce'un ağzından. Umarım okumak hoşunuza gider.
Kesite geçmeden kısa bir not düşmek istiyorum ki bu kısım normalde Lord Bruce'un ağzından değil ve sadece bu bildiriye özel olarak böyle. Kitapta bu kısmı Euphemia'nın bakış açısından işleyeceğiz.
Şimdilik, hoşça kalın...
_________________________________________
- Bruce -
Huysuz bir homurdanma çıkaran Paleon'a dönüp sert bir bakış attım. Bu, buraya geldiğimizden beri altıncı "beklemekten sıkıldım" homurdanmasıydı ama kafamın içindeki kararsızlığa hiç yardımcı olmuyordu. Bakışım, artık kesmesi gerektiğini belirten yeterli bir uyarıydı. Başını yavaşça başka tarafa çevirirken ay ışığının vurduğu siyah, parlak yeleleri gecenin derinliğinden gelen hafif bir orman esintisiyle ağır ağır dalgalandı. Asil duruşunda o denli büyük bir mağrurlanma hakimdi ki, eğer bu at dünyaya insan olarak gelseydi kesinlikle bir İngiliz soylusu olurdu...
Ciğerlerimdeki havayı yavaş yavaş dışarı verirken yüzümü tekrar karşımdaki eve çevirdim ve bu defa, esintiyi saçlarımda hissettim. Hava soğumaya başlıyordu. Sahi, kaç dakikadır buradaydık Paleon'la? Sanırım yaklaşık otuz dakikadır burada öylece durmuş Mavi'nin kaldığı eve öylece bakıyordum. İtiraf etmem gerek ki, neden geldiğimi ben bile bilmiyordum. Onu görmeye mi gelmiştim? Gecenin bu saatinde?
Evde tek bir mum ışığı bile yanmıyordu. Herkes uyumuştu ve onu en azından bu gece, görebilmem mümkün görünmüyordu. Ne kadar aptal ve bu aralar sürekli iç sesini dinleyen biri olduğumu fark etmem uzun sürmedi. Ne diye gecenin bir vakti yatağımdan çıkıp buraya kadar gelmiştim ki?
Gözlerimi bir kez daha yakın çevredeki evlerde yaşayan birinin beni görmemiş olmasını umut ederek etrafta gezdirdim ve dönüp Paleon'un yularını tuttum. Lordlarını gecenin bi yarısı bir sokakta atıyla boş boş komşularının evine bakarken görmek onlar için kafa karıştırıcı olurdu. Bu yüzden sanırım artık dönmemin vaktiydi. Tam Paleon'un sırtına atlamak için hazırlanıyordum ki kendimi durdurdum ve ani bir kararla yuları bırakıp geri döndüm. Adımlarımı küçük evin olduğu yöne doğru çevirip kararlı bir şekilde yürümeye başladım.
Hala gitmek için bir sebebim yoktu, galiba hala onu göremeyecektim ama şimdi şatoya da dönmek istemiyordum. Zihnimdeki sorular keskin bir çığlıkla beni boğsa da durdurmaya yetmedi. Saniyeler içinde kısa bahçe duvarını atlamış ve kendimi daha önceden Euphemia'ya ait olduğunu bildiğim o pencerenin önünde bulmuştum. Burada ne işim vardı?
![](https://img.wattpad.com/cover/14879984-288-k578782.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtarıcı ve Mavi
Historical Fiction🔴 HİKAYEYE YENİ BÖLÜMLER EKLENMEYECEKTİR MAALESEF. ______________________ Clarine Moncreiffe, Eilinior Kalesi'nin tek leydisidir. Ama on sekiz yaşına geldiğinde babası tarafından kırk iki yaşında İskoç bir lorda verilir; evlenmek üzere... Başka hi...