Chapter 32

109 7 0
                                    

6 Eylül 2012

VMA *Finally*

Harry'nin Ağzından
Marissa evinin önüne gitmişti, mutlu bir şekilde Ryan'a el salladı. Ryan da o içeri girince uzaklaştı.
Ben de ıssız sokakta sessizliğimle ve kalp kırıklığımla başbaşa kaldım...

Marissa'nın Ağzından

Ah! Tanrım sanırım yetişemeyeceğim. Saat 4 ve ben malesef üzerime uygun bir elbise bile bulamadım. Bay Ukala birazdan eve damlar ve beni pijamalarımla basarsa ona 3 senelik malzeme konusu çıkar. Sakince derin bir nefes alıp dolabımdan çıkarıp yatağımın üzerine attığım yaklaşık bir düzine kıyafetime belki de zilyonuncu kez baktım. Kırmızı bir elbise mi giymeliydim? Çok iddialı. Pekala o zaman beyaz giymeliyim? Çok sade kaçar. O zaman siyah? Sanırım siyah olabilir. Hem iç sesime hem de mantığıma uydurduktan sonra yatağın üzerinde çılgınlar gibi siyah elbisemi aramaya başladım. Göğüs dekolteli elbise dizlerimin hemen üzerinde bitiyordu. Rahat gibi dursa da asil bir havası vardı. Zayn'in davetlisi olduğuma göre bunu giymek aslında çok güzel bir fikirdi. Bay Ukala ve Bayan Asil.

"Heey nereye gidiyorsun? Çok güzel olmuşsun Mary!" Maxfield'in odasından kafasını uzatıp bana seslendiğini duyunca merdivenlerin başından biraz geriledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Heey nereye gidiyorsun? Çok güzel olmuşsun Mary!" Maxfield'in odasından kafasını uzatıp bana seslendiğini duyunca merdivenlerin başından biraz geriledim.
"VMA töreni varmış Zayn birazdan beni almaya gelecek. Teşekkürler Max." Söyledikleri karşısında şımarık bir kız çocuğu gibi ellerimi çırptım.
"Vay canına VMA mı, süpermiş! Desene seni televizyonlarda izleyeceğiz akşama!" Kıkırdadım.
"Şapşal. Annem ve babam nerede?"
Elini saçlarının arasına götürdü bir süre düşündü.
"Uhm annem söylemişti ama.. sanırım babamla birlikte Zoey Hala'ya gittiler. Hastaneden mi çıkmış öyle bir şey."
Ne kadar da birbiriyle ilgili geniş bir aile (!)
Kendi kendime sitem ettikten sonra telefonumun titremesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.
"Ah Max gitmem gerekiyor. After Party'e sen de gelebilirsin. Adresi mesaj atarım şimdi çıkıyorum annemlere de söylersin. Görüşürüz koca bebek."
After Party olayını duyduktan sonra gözleri kocaman açılan Maxfield'i üst katta bırakarak hızlıca aşağı koştum.

Gönderen: Bay Ukala
Bebeğim seni beklemekten ağaç olduk burada!

Mesajına gülümseyerek hızlı adımlarla askılığa ilerledim. Deri ceketimi alıp kapıyı yavaşça kapattım.
AMAN TANRIM!
Kapıda bir Limuzin duruyordu. Şoför benim arabaya ilerlediğimi görünce koltuğundan indi ve kapımı açtı. İçeride tüm çocuklar, Eleanor, Danielle ve Perrie vardı.

"Merhabaa!" Hepsine samimi bir selam verdikten sonra Zayn'in yanına oturdum. Bu da malesef ki Harry'nin tam karşısı oluyordu. Nefesimi kontrol ederek gülümsemeye çalıştım.
"Selam Marissa!"
"Seni görmeyeli 3 ay oluyor sanırım Marissa." Bunu söyleyen Perrie'ydi.
"Selam çocuklar, evet Perrie hepinizi çok özledim." Bana o sıcak gülümsemesiyle karşılık verdiğinde aramızın eskisinden de iyi olacağını anladım.
Usulca Zayn'e yanaşıp başımı omzuna yasladım.
"Çok güzel olmuşsun kedicik." Başımı hafif kaldırıp gülümsedim.
"Vay canına! Bunu Bay Ukala'dan duymak benim için bir onurdur efendim." Niall'ın kıkırtısını işitmiştim.
Zayn omzumu hafifçe sıkınca Perrie de gülümsemesini gizlemedi.
Arabada bir süre sohbet ettik. Harry ile göz göze gelmemek için yaptığım hareketler çocukça dursa da bundan gocunmuyordum.
"Yakışıklı sevgilin Ryan nerelerde? Hamile sevgilisini böyle yalnız bırakması hiç uygun olmamış." Harry'nin iğneleyici laflarından sonra Louis yalandan öksürerek Harry'i susturmaya çabaladı.
"Bak Ukala ile gideceğimi biliyor. Merak etme sen." Diye susturarak sohbetime devam ettim. Eleanor, Danielle ve Perrie ile uzun süre konuştuktan sonra nihayet ödül töreninin yapılacağı mekana gelmiştik. Arabada ışıklar patladığı zaman, bu gecenin düşündüğümden de zor olacağını anlamıştım.
"Ahh gerildim." Niall'ın sessiz yakarışlarını duyunca güven vermek maksadıyla onun elini sıktım. İşe yaramış mıydı hiç bilmiyordum bile ama kendim de destek sağlamıştım.
"Bayanlar önden!" Harry'nin kibar sesi arabada yankılandı. Sırayla tüm kızlar çıktıktan sonra ben de adımımı arabadan atmaya hazırlandım. Nefesimi tuttum ve kendimi kırmızı halının üzerine bıraktım.
"Bu Harry'nin eski kız arkadaşı değil mi? Çek çek çek!" Kameramanların sesleri etrafımda yankılanırken tek algılayabildiğim Zayn'in kolumu güven verici şekilde sıkarak yolumu bulmama yardım ettiğiydi. Tabii bir de halının ortasında durarak poz verme merasimi vardı. Perrie'nin kulağına eğilip fısıldadım.
"Benim poz vermem gerekiyor mu?" Elini belime yerleştirerek gülümsedi.
"Sadece gülümse, zaten çekiyorlar."
Bunu duyduğum anda dizlerimin bağının çözüldüğüne yemin edebilirdim. Perrie'yle poz verirken Danielle ve Eleanor da yanımızda belirmişti.
"Dört yakışıklının dört güzel kız arkadaşı." Diye bağırışlar duyunca düzeltmem gerektiği hissine kapıldım.
"Sadece arkadaşlarım için buradayım. Gruptan kimsenin kız arkadaşı değilim." Kameralara hafifçe el sallayarak içeri doğru yürüdüm.

Trust MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin