Chapter 15

757 41 21
                                    

What Was The Problem?

   Güneş ışığının beni rahatsız etmesiyle uyandım. Üzerimdeki yorganı ayağımla tekmeledim ve gözlerimi açmaya çalıştım. Işık kuvvetli geldiği için açamıyordum bu yüzden elimle gözlerimi ovuşturdum. Kendime geldiğimde başımı sağ tarafa çevirdim. Harry yanımdaydı… Ona masum bir öpücük kondurdum ve daha sonra zor da olsa yataktan çıktım. Üstüme Harry’nin tişörtlerinden birini ve bir tane eşofmanını geçirdim. Bacakları ince olduğu için eşofman çok da bol olmamıştı. 

      Merdivenleri bir çırpıda indim ve mutfağa gittim. Neyin nerde olduğunu bilmesem de kahvaltı hazırlamaya başladım. Masaya sırayla ne bulursam koyuyordum. Etrafı baya karıştırdığım halde ekmek bulamadım bu yüzden fırına gitmeye karar verdim. Sabah sabah annem istese hayatta yapmazdım ama durum farklıydı. Portmantoda asılı duran Harry’nin montunu buldum, içinden anahtarlarını çıkardım ve doğruca fırına gittim. 

     Döndüğümde ev hala sessizdi. Ben de aldığım simitleri ve ekmekleri hemen masaya yerleştirdim. Her şey hazır olmuştu, meyve sularını da doldurdum ve yukarı çıktım. Harry hala uyuyordu.

“Harry?” yanağına öpücük kondurdum.

“Aşkım? Hadi uyan.”

Hafifçe gözlerini araladı. (MULTİMEDYA) 

Başımı yumuşacık saçlarının arasına gömdüm. O da eliyle saçlarımı okşadı. 

“Günaydın aşkım.” Sesi içimi gıdıklıyordu.

“Akşam oldu canım, hadi kalk yataktan.”

“Ya demek akşam oldu, ben sana gösteririm akşamı.” Aniden yatakta doğruldu ve beni kendisine çekti. Dudaklarını sertçe dudaklarıma bastırdı, ben de karşılık verdim. 

Harry’nin yüzünde zafer kazanmışcasına büyük bir gülümseme vardı. Ben de gülümsemesine karşılık verdim ve elinden tutup banyoya tıktım onu. 

Kıyafetlerini de yatağının üzerine bıraktım ve kapıda beklemeye başladım. Harry kapıyı yavaşça açtı ve odaya geldi. Ben de giyinmesi için dışarı çıkmaya hazırlanıyordum.

“Aşkım kalabilirsin sorun yok.”

“Kalmasam daha iyi Harry, başka sefere.” Göz kırpıp odadan çıktım,beklemeye başladım. Yaklaşık beş dakika sonra kapıda belirdi.

“Kahvaltıyı dışarıda yapalım mı prenses?” Gel de sürprizimi gör!

“Hayır canım, burda atıştırırız bir şeyler.”

Hızlıca merdivenleri indim, Harry son basamaklara geldiğinde de elinden tuttum. Mutfağa beraber girdik.

“Şimdi ne yiyeceğiz ki hiçbir şey yok ev- Aaaa masaya bakkk!”

“Ne yiyeceğiz ya evde de bir şey yok ama…” Alayla kurduğum cümleden sonra gülümsedim.

Harry kaşlarını kaldırıp sevimli bir şekilde bana baktı. Ben de hemen kolunun altına girip sarıldım.

“Hadi kahvaltıya geç.”

Masaya geçtim ve Harry’nin sandalyeyi çekip oturmasını izledim. Rahat rahat yemeğimi yemeğe başladım. 

“Bugün çok yoğunum aşkım, turlara az kaldı bu yüzden prova yapmamız lazım.”

“ Ah doğru ya, tamamen unutmuşum. Ne zaman başlıyor sizin provalar?”

“Saat 1’de.” Harry’nin tepesinde duran büyük duvar saatine baktım.

08:50

“Hmm iki saatten fazla zamanın var.” Bir dakika saat kaç dedim ben?

Trust MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin