Chapter 26

364 26 14
                                    

Selam arkadaşlar ben geldiiiim! Bölümü beklediğinizi biliyorum ve sizi bekletmemem gerektiğini de. Hepinizden çok özür diliyorum. Ameliyattan sonra çabuk toparlanamadığım için yeni bölümü yazamadım. Tam fırsat buldum derken Ramazan geldi ve açlıktan kelimenin tam anlamıyla gözüm dönüyor asdfg Her neyse umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar, Hayırlı ramazanlar :)

 The Man

4 Eylül Salı 2012 

Aynada kendime son kez baktıktan sonra askılıktaki ceketimi koluma alarak kendimi ılık bir LA havasına kendimi bıraktım. Londra'da alıştığımdan farklı olarak sabah hava sıcak olsa da akşama doğru soğuyabiliyordu ya da tam tersi. Ama Londra'da genelde yağmur olurdu ki oranın en çok özlediğim şeylerinden birisi de buydu. Hızlıca arabama atlayarak havaalanına doğru yol almaya başladım. Biraz sonra Zayn'le buluşacaktık ve onu gerçekten çok özlemiştim. Winona bu dediğimi duysa beni affetmeyebilirdi. Ama yalan söyleme konusunda en azından kendimi kandıramıyordum. Trafik sıkıştığı anda torpido gözündeki flash belleğimi arabanın gerekli yerine taktıktan sonra sevdiğim şarkıları dinleyerek sürmeye kaldığım yerden devam ettim. Saat 11'e geliyordu ve bir an önce oraya varmalıydım. Yoksa Zayn beni oyardı. Eminim ki eğer geç kalırsam şu tepkilerden birini verecekti. "Seksi Malik'i bu kadar saat beklettiğine inanamıyorum!!" ya da şöyle bir şey "Poponu kaldırıp gelmek bu kadar zor olmamalı!!" Evet evet kesin böyle bir şeyler. Havaalanının önüne vardığımda sağ sinyali yakarak direksiyonu otoparka kırdım. Kendime uygun bir yer bulana kadar ilerledim, bulduğum anda park ederek yanımdaki koltuktan çantamı ve ceketimi aldım, aşağı indim ve etrafa fazla göz gezdirmeden VIP çıkışına ilerledim. Zira hiçbir 1D fanının beni yakalamasını istemiyordum. 

Tam içeri adım attığım anda güvenlik olduğunu düşündüğüm iri yarı bir adam kolumdan durdurup içeri girmemi önledi.

"Nereye gidiyorsunuz bayan?" Elini kolumdan çekmesi için başımla kolumu ima edince buna uygun olarak eli ve kolum arasındaki teması kesti.

"Ben, VIP biletiyle Los Angeles'a gelecek olan birisini bekliyorum. Çıkışta burada olacağıma dair söz vermiştim." Bıyık altından bana gülmeye başladığını fark ettim.

"Kimi bekliyorsunuz, gelecek olan bütün özel uçaklar ve özel inişlerle ben ilgileniyorum hanımefendi." Sinir katsayım artmadan önce gözümü kapatarak derin bir nefes aldım.

"Pekala. Zayn Malik. Ben Zayn Malik'i bekliyorum. Ya da diğerlerini." Adam dalga geçtiğini daha fazla saklayamamış olacak ki uyuz kahkahası kulaklarımı doldurdu.

"Neden güldünüz bayım?" Elimden geldiğince kibar olmaya çalışıyordum. Arka cebinden bir defter çıkararak ceketinin üstünde bulunan kalemi aldı ve üzerinde kişilerin isimlerinin bulunduğunu tahmin ettiğim sayfalara göz attı. 

"Evet Zayn Malik birazdan burada olacak ya da diğerleri. Fakat iner inmez fanlarını görmek isteyeceğini hiç sanmıyorum. Ayrıca bir fanı VIP girişinden içeri alamam kusura bakmayın, şimdi dışarı çıkmalısınız." Gözlerimi kararlılıkla kıstım.

"Ben fan değilim. Eğer izin verirseniz şura-" Lafımın kesilmesinden nefret ederim!

"Ya ya tabii ben de Obama'nın özel korumasıyım ama burada vakit öldürüyorum." Elimi adamın üzerine doğrulttum.

"Bana bak  lanet olası, sabırlı olmaya çalıştıkça sinirlerimi bozuyorsun, tekrar ve tek tek söylüyorum. Ben. fan. falan. DEĞİLİM. Anladın mı beni?!" Her ne kadar gülmese de gözlerindeki alay ifadesi çileden çıkmama yetiyor da artıyordu bile. 

Trust MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin