-71-

9.8K 209 34
                                    

Louis

Bardan içeri girdiğimizde gerildiğimiz hissetmiştim. Sanki biri kolumdan tutup beni geri çekiyordu. Bunun olmaması, tam tersine kendimi iyi hissetmem gerekiyordu. Ama sanki birşey buna engel oluyordu. Zayn, elini omzuma attığında hafifçe gülümsedi. Aynı şekilde karşılık verdim. "Sadece biz varmışız gibi." diye mırıldandı. "Öyle düşün Tommo." Sadece benim duyabileceğim şekilde bana fısıldarken onu başımla onayladım. Ve "Sadece biz varmışız gibi." diye tekrarladım. Memnun olmuşcasına tekrardan bana gülümserken elini omzumdan çekti ve bir kaç adım atarak önümde ilerlemeye devam etti.  

Tahminimce şuan Diana'nın odasına doğru ilerliyorduk. Çünkü şarkı söyleyeceğimiz yer oldukça arkamızda kalmıştı. Şuan sahnede ki kişi her kimse onun yerine olmamak için dualar ediyordum. İnsanlar ikide bir yuhluyor ve aşağı inmesi gerektiğini söylüyorlardı. 

"Çocuklar." diyerek hepsinin bana bakmasını sağladım. "Diana seçmeleri kimse yokken yapmayacak mıydı?" 

Hepsi birbirlerine baktılar ardından tekrardan bana döndüler. Harry omuz silktikten sonra "Kararını değiştirmiş olmalı." dedi. 

Daha fazla oyalanmadan yürümeye devam ettik. Diana'nın odası olarak tahmin ettiğim yere geldiğimiz de Liam iki kez kapıyı tıklattı ve açtı. Diana, siyah mini elbisesiyle bacak bacak üstüne atmış bir adamla konuşuyordu. Bizim içeri girdiğimizi gördüğünde ise gülümseyerek ayağa kalktı ve "Merhaba çocuklar." dedi. Hepimiz ona aynı şekilde karşılık verirken, bize oturmamız için işaret verdi. 

"Şarkınız bitti mi?" diye sordu.

"Evet." diye yanıtladım. 

"Bu kadar kısa zamanda yazabildiğinize gerçekten inanıyor musunuz?"

Alay edermişcesine suratımıza baktı ve devam etti. "Yani pek o havada değilsiniz." 

Gözlerimi devirip ellerimi birbirine kenetledim ve gözlerimi odada dolaştırmaya çalıştım. Gerçekten sinir bozucu bir durumdu. 

"Şarkımızı yazdık ve söyleyeceğiz. Bunun için pek havalı ol-"

"Harry kapa çeneni." diyerek onu susturdum. Biliyordum, o bu tür şeylere dayanamazdı. 

"Pekala çocuklar." dedi. "Sahne sizin." 

Ne yani bu kadar mıydı? Tüm yapacağı bu muydu?

Zayn bizden önce ayaklandı ve kapıya doğru ilerledi. Hepimiz onu takip etmeye başladık. Sahnenin arkasına geldiğimizde bir sağa bir sola gitmeye başladı. 

"Üzgünüm çocuklar." dedi. "Ben bu kadar duyarsız olabildiğini düşünmemiştim." 

"Sorun değil." diyerek elini omzuna koydum. "Dostum bu senin suçun değil."

"Sizi buraya ben getirdim Louis."

"Fark eder mi? Sonuçta bizde istedik. Kendini suçlamayı kes ve ilerle." diyerek sahneyi gösterdim. 

Sahnedeki kişi her kimse tekrardan yuhlar ile beraber sahnenin arkasına geldi. Yırtık çorabı ve kot şortuyla oldukça farklı gözüküyordu. Saçları fena halde dağılmıştı. Ama kız yine de mutluydu. O kadar tepki almasına rağmen hala gülebiliyordu. Yanımızdan geçerken "Başarılar çocuklar." diye mırıldandı ve ilerledi. 

Sahneye çıkmadan önce Liam elini ortaya koydu. Harry, Niall, Zayn ve en üste de ben elimi yerleştirdim. 

"Başaracağız çocuklar." dedim. Aynı şekilde tekrarladılar. Hepimiz derin bir nefesin ardından sahneye çıktık. Sahne kenarına duran çocuk elindeki mikrofonları bize uzattıktan sonra geriye çekildi. Sahnede yerlerimize geçerken, insanların bakışlarını umursamamaya çalışıyordum. Ama bu zordu. Herkes susmuş ve bize bakıyordu. Sanki ilk defa şarkı söyleyen birini görüyorlarmış gibiydi. 

Impossible is nothing.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin