Davet

1.9K 129 99
                                        

Hermione hastaneden çıkalı 2 gün olmuştu. Artık tamamen iyileşmişti. Salondaki koltukta oturmuş Harry ve Ron'a mektup yazıyordu. Başına gelenleri ve diğer mektup durumlarını açıklayıp baykuşun pençelerine taktı zarfları. Baykuş pencereden çıkıp havalanırken onu izledi Hermione. Draco evde değildi. Tekrar işe başlamıştı. Nedenini sormamıştı Hermione. Onu ilgilendirmiyordu sonuçta.
Koltuktan kalkıp mutfağa gitti. Dolabı açtığında şampanyayı gördü. Diğer dolapta da bi dolu cips kola ve çikolata vardı. Bunları değerlendirmesi gerekiyordu. Sandalyeyi çekip oturdu. Ne yapacağını düşünürken aklına bir fikir geldi. Ama daha önce yapması gereken bir şey vardı. Ceketini beline geçirip evden çıktı. Caddeden bir taksi çevirip bindi. Taksici adresi sorduğunda

"Merkezdeki alışveriş merkezine." dedi genç kız.

₩₩₩₩₩₩₩

Draco elindeki kutuyu yere bırakıp ellerini beline koyarak nefeslendi. Kutuyu açıp içindeki vazoları tek tek çıkararak raflara dizdi. Katie de müşterilerden ücretlerini alıp Draco'nun yanına gitti. Beraber eğilip vazolarını alırken ona baktı Draco. Katie de ona bakıp gülümsedi. Bütün vazolar bittiğinde kasanın hemen yanıdaki sanlyelere oturdular.

"Ne işin vardı ki bu zamana kadar?"

"Şey, kuzenim. Kuzenim kaza geçirdi de. Ben de refakatçi olarak yanında kaldım. O yüzden."

"Hmm geçmiş olsun. Şimdi iyi mi?"

"Evet, iyi. Çok iyi." dedi Draco karşısındaki kıza. Hermione'nin ona yatta bağırdığı an geldi aklına.

"Biz seninle öpüştük Granger, farkında mısın?"

"Öyle bir şey olmadı."

"Ne demek olmadı?" dedi Draco geriye çekilerek. Daha dün olmuştu, daha dün öpmüştü onu ama kendisine nasıl davranıyordu.

"Biz seninle öpüşmedik Malfoy. Sadecrkaç saniyeliğine sen beni öptün, ben seni değil."

Kalbinde tekrar küçük bir sızı oluştu genç adamın. Gözlerini yere dikmiş boşluğa bakıyordu tekrar. Katie kasanın yanına gidip kağıda numarasını yazdı. Geri yerine oturup Draco'nun eline verdi kağıdı.

"Al. İstediğin zaman arayabilirsin tamam mı? Yani, konuşmak istersen eğer."

Draco bir tamam mırıldanıp tekrar fayanslara dikti gözlerini.

₩₩₩₩₩₩₩

Hermione salondaki masaya bıraktı elindeki kutuları. Koltuğa yerleşip eline aldı ikisini de. Kendisinkini açıp inceledi. Güzel görünüyordu.
Genç kız bir teknoloji marketine gidip iki telefon almıştı aynısından. Kendininkini mavi Draco'nunkini siyah almıştı karışmasın diye. Oradan çıkıp bir operatörcüye girip sim kart almıştı. Şimdi de eve gelmiş telefonları inceliyordu. Masaya konan baykuş çekti dikkatini. Kuşu eline alıp pençelerindeki zarfı çekti.
Harry'den gelmişti. Açıp okumaya başladı.

Hermione,
Ron'a da haber verdim. Ginny, Ron ve ben yarın orada olacağız. Evini adresini yazıp baykuşla gönder. İtiraz etme sakın. Hadi bekliyorum.

Sevgilerle

Ron

Hermione gülümseyerek adresi bir kağıda yazdı ve baykuşun pençelerine takıp gönderdi. Evdeki yiyecekleri değerlendirmenin bir yolunu bulmuştu. Saate baktığında 5'e geldiğini gördü. Draco birazdan gelirdi.

₩₩₩₩₩₩₩

Draco ayağını sürüyerek eve doğru ilerliyordu. Yanında Hermione yoktu, istediğini yapabilirdi. Hermione'nin tekrar aklına gelmesiyle içinden bir küfür mırıldandı kendine. Onu düşündüğüne kızdı. Düşünme isteğine kızdı. Eve geldiğinde zili çalmakta kararsız gibiydi. Bir süre dikildikten sonra çalmak istemediğini anlayıp kendisi açtı kapıyı. Hermione de mutfakta yemek yapıyordu.

Never Give Up_DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin