2-"İyi insan lafının üstüne gelir."

5.6K 187 15
                                    

Selam canlar !! Hikayeme gelen okumalar ve voteler bence şu anlık çok iyi ama daha iyisi olabilirdi ;) Yinede okuyan ve voteleyen herkese teşekkürler <3 <3 Hikayenin yeni bölümü henüz pek okunmadı ama ben dayanamadım yeni bölümü getirdim ;D Ayrıca hikayenin adını arattığınızda nedense çıkmıyo sinir oldum :/ Benim kullanıcı adımı yazınca ordan çıkıyo ama belki bende böyle oluyodur :/ Neyse çok konuştum iyi okumalar <3 <3 (MULTİMEDİA : MELİS)

Okul otobüsünden iner inmez beni Melis'in 32 dişi karşıladı.Onun o halini görünce ister istemez yüzüme bir gülümseme yayılıverdi.O kadar şirin gözüküyorduki gidip boynuna sarılıverdim.İkimizde kahkahalarla gülmeye başlamıştık.Bu hep oluyordu.Sebebini bilmediğimiz şeylere saçma sapan gülüyorduk."N'abersin çaklıtım ?" -bana hep çaklıtım der :D - "İyi fıstık senden ?" "İyi hazır mısın eğlenceye ?" şaşırmış gibi yaparak "Ben mi ? Ben doğuştan hazırım eğlenceye" diyerek göz kırptım.Hafifçe kikirdedi bende kendimi tutamayarak ona eşlik ettim.Okula doğru ilerlerken zilin çalmasıyla adımlarımızı sıklaştırdık. Melis kendi sınıfının olduğu bloğa doğru giderken gözüme ilerideki kumral saçlı çocuk takılmıştı.Koşarak yanına gittim.Elimi omzuna atarak "N'aber Meriç ?".Bir anda Meriç'in korkup şıçramasıyla yüzümdeki gülümseme ikiye katlandı, "Ödümü kopardın Deniz ! Seni bir an matematik hocası zannettim.Kadın takık bana.".İlk önce ufak bir kahkaha atıp sonra fırsattan istifade taklit yapmaya naşladım. "Çıkar bakiyim evladım ödevini ! Bakma bana öyle sütaş reklamındaki inekler gibi ! Yine mi unuttun ödevini sen bakiyim !?Kendinide evde unutsaydın çocumm !".Meriç ağlamak üzereymiş gibi bir yüz ifadesi takınarak "Özür dilerim hocam." dedi. Ama ben kendimi gülmemek için zor tutuyordum.Tam konuşacakken duraksadım. Yaptığımız şey çok saçmaydı ! Meriç'e dönüp kocaman bir gülümse fırlattım.O da bana aynı şekilde yaptığında bu sefer cidden mal mal gülmeye başladık. Sonra bana geleneksel "kandırma operasyonu" işaretini yaptı bende kafamı olur anlamında salladım. Kandırma operasyonu adlı tuhaf şey şuydu : Meriçle aynı sınıftaydık.Ve kandırma operasyonu işareti verildiğinde derste hocaya çaktımadan sıralarımızı birleştirip yanyana oturur bütü ders kağıt üstünde yazışırdık. İşte bu da o derslerden birisi olacaktı...

***

Çıkış zili çaldığında ellerimizde karnelerimizle bahçeye çıktık.Kısa bir törenin ardından bütün okul özgürlüğe koşan inek sürüleri gibi dağılmaua başladı-Kabul ilginç bir benzetme xP - Bahçede bizim buluşma yerimiz olan ağaçların arkasındaki banka oturup Meriçle birlikte Melis'i beklemeye başladık.Melis genelde hep burada beklediğimizden asla birbirimizi aramak gibi dertlerimiz olmazdı.Bir süre sonra Melis de geldiğinde hiç zaman kaybetmeden hala bitmemiş olan inek sürülerinin peşine takılıp bizde kendimizi dışarıya attık.Tanrım ! Çok mutluydum ! Koşarak Meriç'in arabasına doğru ilerledik. Arabaya biner binmez planlar yapmaya başlamıştık. Sonuç olarak : ilk önce 2 haftaya yakındır gitmediğimiz Mercan kafeye,sonra vizyon'a yeni giren bir korku filmine,daha sonrasında ise her zaman takıldığımız bir karaoke kulübüne gidecektik.Bugün oldukça eğlenceli şeyler planlamıştık ama beni en çok heyecanlandıran Mercan kafeydi.Senelerdir giderdik oraya ama her gidişimde aynı heyecanı hissederdim.Bir bakıma bizim sığınağımız gibiydi.Deniz kıyısında harika ve şirin bir kafeydi.Orayı çok sevdiğimiz şirin mi şirin Leyla teyze işletiyordu.Her gittiğimizde bizimle dertleşir,sarılır halimizi hatrımızı sorardı.İzmir'in güneşi altında parlayıp canlanan bir sahil ve o sahilde kışı da yazı da yaşayan ufak bir kafe.Size de çok sevimli gelmiyor mu ?!?

***

Kafeden içeri adım atar atmaz yeni kavrulmuş taze kahve kokusu herbir yanımı sarıverdi.O mis gibi kokuyu içime çekerken bir anlığına Dünya'dan koptuğumu hissettim.Birde Leyla teyzenin kocaman ve ışık saçan gülümsemesi olunca...Imm ! Burada sonsuza kadar yaşayabilirdim.Meriç ve Melisle göz göze gelip gülümsedik.Hemen tezgaha koşup sanki çok uzun zamandır görmemişiz gibi Leyla teyzeye sarıldık.O da sevgi dolu benliğiyle bizlere sarıldı.Küçük bir sevgi yumağı olmuştuk adeta."Nasılsınız çocuklar?"Sesi o kadar sevimliydiki ! "İyiyiz Leyla teyze işte boğuşup gidiyoruz.Bir gelip sezonu açalım dedik." Ufak bir kahkaha attı söylediklerim karşısında."İyi yapmışsınız evladım.Açıkçası bende bekliyordum nerede kaldı bunlar diye."Bu sefer söze Meriç başlamıştı "Biz aslında gelmicektik ama sen şimdi bizi merak edersin diye gelelim dedik."yüzündeki muzur ifade her halinden belli oluyordu.Gerçi alışmıştık artık Meriç böyleydi o muzur ifadenin her türlü halini görürdünüz yüzünde."Hahhahahahah.Hay bin yaşayın!Aa ! Bakın aklıma ne geldi bugün benim yiğenim uğrayacak hazır burdayken sizide tanıştırayım.Siz oturun ben kahvenizi getireyim." dediğinde gülüşüp tezgahın önündeki sandelyelere otururken kafenin kapısı aralandı.Fakat gördüğüm manzara dehşet vericiydi ! Ama bitmemişti bu az gelmişti galiba ki bu dehşet verici sahnenin devamını şu sözler kovaladı :"İyi insan lafının üstüne gelir."

KARŞIMDA DURAN KİŞİ LEYLA TEYZE!NİN YİĞENİ ARDA ÖNAL'DI !

ASABİ ŞİRİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin