23- Ortak Nokta...

1.5K 99 12
                                    

Sürünerek merdivenlerden aşşağıya inmeye başladığımda saat daha sabahın sekiziydi. Ve benim beynim sabahın köründe kapımı çalan ander akıllının kim olduğunu bulmanın peşindeydi. Birkaç adımı daha tökezlememeye odaklanarak atmamın ardından mübarek ve susmak bilmeyen kapıma ulaştım. Tokmağı kavrayıp biraz öfke birazda uyuşuklukla kapıyı araladım. Ander akıllı şahsiyetin Meriç çıkması beni şaşırtırken onu görmek bana yine Arda'yı hatırlatmıştı. Her şeyin onu aklıma getirmesi kendime azar çekmeme yol açarken karşımdaki kişiye odaklanmaya çalıştım. "Meriç , burda ne arıyorsun ?" bana buruk gözlerle baktığında uyku sersemliğimin getirdiği öküzlüğüme küfrettim. "Yani ben şey... Öyle demek istemedim sadece saat daha çok erken ve ben şaşırdım. Affedersin." bocalayarak konuşmam karşısında masumca sırıttı fakat bir şeylerin yolunda gitmediği aşikardı. Gözlerindeki buruk ifade giderek koyulaşıyordu. Ve sebebinin ben olmadığım yönündeki düşüncelerim artmaya başlamıştı. "İçeri gelebilir miyim ?" bunu ona teklif etmeyi unutmuş olmanın verdiği sinirle kafama bir tane geçirdim. "Ahh... Tabii ki şey ben yeni uyandım da cidden kusura bakma." gülümsemesi büyüyerek içeriye girdi. Bende arkasından ilerleyerek koltuğa otururken ona eşlik ettim. " Aç mısın ? Bu saatte geldiğine göre henüz bir şey yememişsindir." kafasını hızlıca hayır manasında salladığında gözlerimi bu sefer biraz sert ifadelerle Meriç'in üzerine diktim. Geldiğinden beri bir sorun olduğunu düşündüğüm için bir şey demediğim sessizliği sinirlerimi bozmaya başlamıştı. "Bana bak Meriç efendi ağzındaki baklayı çıkarmassan seninle konuşmam. Sabahtan beri suskun suskun duruyosun. Aynı zamanda seni sürekli harap halde görmekten sıkıldım. Ve bana bir sürü açıklama borçlusun. Şimdi, dökül !” böyle bir çıkış yapacağımı beklemiyor olsa gerek şaşkınlıkla gözleri irileşti. “Tamam, bak Arda ve grubunun beni dövdüğünü söylediğimi hatırlıyor musun ?” kafamı olumlu anlamda sallarken Arda’ya karşı olan öfkemi unutmaya çalıştım. “Bunun bir sebebi var.” Sebepsiz yere dayak yemeyeceğini tahmin ettiğimden dolaylı bu beni şaşırtmamıştı. “Ben ve Arda’nın ortak bir noktası var. Ve biz bu konuda biraz inatçı davranıyoruz.” Bu konunun ne olabileceğini düşündüğüm de aklıma kardeş olmaları geldi. Sonuçta Arda’nın ailesi hakkında pek bir şey bilmiyordum. Böyle bir şey olabilme riski dank ettiğinde telaşla “Yoksa siz kardeş misiniz ?!” diye soruverdim. Bu hareketim karşısında samimiyetsiz bir kahkaha attı. “Hayır saçmalama öyle bir şey yok.” Beni dalgaya alması sinirimi bozmuştu. Aynı zamanda ben onun en yakın arkadaşıydım bana bunları daha yeni anlatıyor olması sinir bozucuydu. “Ee aydınlat o zaman beni.” Diye tısladım. “Tamam sakin ol genç bayan.” Tik tak tik tak… “Biz Ardayla önceden çok yakın arkadaşlardık sana bunu söylemekten çekiniyordum çünkü o tarz bir insanla arkadaşlık etmemden hoşlanmaycağını biliyordum.” Bir dakika ne ?! “Arda son zamanlarda kızlarla yatıp kalkmaya başlayınca ve çevresi sürtüklerle dolunca beni yabana atmaya başladı. Ve aramızda ufak çaplı tartışmalar başladı. Daha sonrasında bunlar milletin içinde birbirimizi aşağılamaya kadar ilerledi.” Peki tüm bunlar ne ifade ediyordu ? “Ardından Arda bir gün seni bana sordu ve telefon numaranı aldığını ben söylemesem bile sana ulaşabileceğini söyledi.” Demek bu yüzden !  “Ve ben ona o kadar sinirliydim ki sana yaklaşmaya başlamıştı ve ben hiçbir şey yapamaz hale gelmiştim.” Gözleri hüzünle parladığında şaşkınlıkla gözlerim irileşmiş halde onu izliyordum. Dediği şeyleri duyuyordum ve ne yazık ki anlıyordum ama kendimi transa geçmiş gibi hissediyordum. Arkamdan bu kadar dolap çevrilmesi sinirimi bozmuştu. “Sana ulaşmak istemesinin sebebi bendim.” Kafam allak bullak olurken düşüncelerime gümrükten geçiş izni verdim ve beynimi istila etmelerini seyretmeye başladım. “O kadar güzel ve o kadar ulaşılmassın ki benim için Arda bunu anladığında beni kırabilmek için sana yaklaşmaya başladı. Fakat ben uzak kaldım çünkü korktum sana zarar gelmesinden.” Dediklerini kanımı dondururken ellerini yavaşça yanaklarıma doğru uzatıp beni cam bir eşyaymışım gibi zarifçe incelemeye başladı. “Meriç ne yapıyorsun ?!” diyerek kendimi hafifçe geriye çektiğimde sözlerine devam etti. “O çocuk sana her dokunduğunda onu öldürmek istedim. Ve onunla milyonlarca kez kavga ettik. O yediğim dayak senden saklamaya çalışmadığım ilkiydi.” Lafları beynimi parçalara ayırırken gözlerindeki ifade bende kaçma hissi uyandırıyordu. “Ama Arda böyle yaptıkça ben sana daha çok bağlandım Deniz. Seni başkasının sevmesi benim yerine saçlarını başkalarının koklaması beni o kadar korkutur hale geldi ki kendimi senden uzak tutmaya çalışmak zorunda kaldım. Sana zarar vermekten korktum.” Beklemediğim her kelime kulaklarımı doldurduğunda gözlerim yaşarmaya ve korku bedenimi ele geçirmeye başlıyordu. En yakın arkadaşım dediğim kişi saplantılı bir sapıktı. “Meriç lütfen gider misin ? Daha fazla dinlemek istemiyorum.” Dediğimde gözümden akan bir damla yaşa engel olamadım. Gözümden akan yaşı gördüğünde hızla yüzümü ellerinin içine alarak göz yaşımı sildi. Bu hareketi bende çığlık atarak kaçma isteği uyandırırken bunun onu daha çok tetikliyeceğini düşünüp kıpraşmadım. “Meriç lütfen git.” Arda’yı dinlememekle hata yaptığımın farkındaydım. Ve bunun için kendime lanetler okuyordum. Tanrım !

“Deniz artık gidemem. Onun bir daha yanına yaklaşmasına izin veremem . Geçti artık güvendesin benim yanımda.” Demesinin ardından bana sarıldı titreyen bedenim onu ittirme isteğiyle dolup taşarken sadece durdum. “Ben güvende değilim. Ve sen burada kaldığın sürece de olmayacağım. Lütfen git!” Bu sefer bedenim göz yaşlarımı birer birer serbest bırakmaya başlamıştı. Şimdi gerçekten ölçülemez derecede korkuyordum. “Deniz artık benimsin. Kimse seni benden daha mutlu edemez. Arda’nın ne yaptığı önemli değil. Artık yanımdasın emin ol sana çok iyi bakıcam…” sessizce kulağıma bunları fısıldamasıyla bedenim sarsılmaya başlamıştı. Ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bedenim bana ihanet ederken sarsılmamı engellemeye çalışan Meriç giderek daha sıkı sarılıyordu. Ve şu an kollarını üzerimde hissetmek midemi bulandırıyordu. Gözlerimi hızla kapının yanındaki saate kaydırdığımda saat daha 9.30’du. Tam bir buçuk saattir Meriç’İn burada olduğu gerçeği beni telaşlandırırken beynim hala bir kurtuluş yolu arıyordu. Leyla teyze restoranı saat 9.40 da açıyordu. Belki bunu bahane olarak kullanabilirdim. “Meriç benim işe yetişmem lazım hazırlanmam gerek lütfen gidermişin.” Sanki küfür etmişim gibi bir anda geri çekilerek gözlerini pörtletti. “Hayır ,hayır ,hayır o çocuk da orada çalışıyor seni onun yanına göndermicem.” Bu sözleri beni afallatırken gözlerimden akan yaşlar artmaya başladılar. Tam ağzımı açmış bir bahane üretecekken kapı çaldı. Hemen fırlamaya çalıştım. Fakat beni kendine çeken kollar kalkmamı engelledi. “Bırak birazdan gider.” Dedi fısıldayarak. Kapıdakinin ilk defa Arda olmasını dilemiştim. Ağzımı açarak “heeeeeeeeey” diye bağırmaya çalıştım. Fakat güçlü bir el ağzımı kapattığında boğuk sesler çıkarmaktan ileriye gidememiştim. Zil üçüncüye çalındığında da hareket edemiyeceğimi anlayarak kapıma gelen şansı istemeye istemeye terk etmiş oldum. Kapının bir daha çalınmamasının üzerine Meriç’in kasılmış bedeni gevşedi. “Bak gördün mü gitti artık sadece sen ve ben varız.” Diyerek dudaklarıma eğildiğinde kafamı geriye çekmeye çalıştım. Bu iğrençti ! Kendimi daha fazla tutamayarak ağlamaya başladığımda kafamı arkadan tutarak kendine yaklaştırdı. Aramızda çok az bir mesafe kala kapı kırılarak içeriye Arda daldığında Meriç okkalı bir küfür savurdu. “Arda yardım et ! “ diye inlediğimde benim üstüme sabitlenen bir çift mavi göz şaşkınlıkla irileşti. Ardanın gelmiş olması beni rahatlatırken bulunduğum pozisyon rahatlamanın mantıksız olduğunu bana hatırlatıyordu. Soğuk bir metal parçasının tenime değmesiyle tüm kanım çekildi. Anlaşılan Meriç bıçak taşımaya başlamıştı…

EVEEET YENİ BİR BÖLÜMĞN DAHA SONUNA GELDİK UMARIM SEVEREK OKUMUŞSUNUZDUR. BU BÖLÜM ASLINDA 2 HAFTA ÖNCESİNDEN HAZIRDI AMA ŞEHİR DIŞINA ÇIKTIK VE BENİM YÜKLEME ŞANSIM OLMADI ÖZÜR DİLERİM SİZLERİ SEVİYORUMMMM <3 <3 <3 <3

(AYRICA MESAJ ATANLAR OLARAK ÇOK TATLISINIZ SİZLERE DE TEŞEKKÜRLERR <3 <3 ^_^)

(YENİ KAPAĞIMIZ İÇİN @mavitopuzlu ADLI KULLANICIYA ÇOK TEŞEKKÜRLER ^_^)

ASABİ ŞİRİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin