9-"Tuttum"

4.4K 144 2
                                    

SELAM CANLAR ^-^ HAFTADA 1 FİLAN YAYINLAMAYA ÇALIŞIYORUM BAZEN GECİKİO OLSUN YAZICAM İSTİKRARLA :)) OKUMAYA DEVAM EDİN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTEDİĞİNİZ ŞEYLERİ BANA BİLDİRİN BELKİ FİKİR OLUR :) NEYSE SİZE İYİ OKUMALARR <3<3

Ayak uçlarımı kapıya yönelttim ve o pozisyondayken uygulayabiliceğim en fazla kuvvetle kapıyı kapatmaya çalıştım. Kapı kapanır kapanmaz üstümde boylu boyunca uzanan psikopat Arda'ya baktım. Tanrım ! Sarhoşken bile bu kadar tatlı gözükebilir miydi ? Hemen kendimi duvar dibine çekmeye çalıştım. Meriç'in uyanmaması için harcadığımız enerji de cabası tabii... 

"Arda!" Beni duymasını ümit ederek fısıldamaya başladım. Ama nafile çıt yok yavaşça altından kalkıp kafasını yere koydum. Şu an bu kadar masum ve nefes kesici derecede mükemmel gözükmese hazır yerde savunmasızken birkaç tekme geçirebilirdim. Hemen bir elimi kafasının altına koyarak sürüklemeye başladım. Bir de bana ağır demişti ! Kendisinin öküz olduğunu unutuyo bazen ! 

Banyo'ya geldiğimzde iki büklüm durmaktan ihanet eden belim bana ihanet etti ve yere yığıldım. "Ben seninle n'apıcam?" Hah ! Harika, artık kendi kendime de konuşuyordum. Yavaşça ayağa kalkıp kapıyı kilitledim. Önlem almak zorundaydım eğer Meriç bize bir baskın yaparsa şu an ki durumun hiçbir açıklaması olamazdı. 

Ellerime musluktan biraz su alıp yüzünü yıkamaya çalıştım. Hayatımda daha önce hiç kimse zil zurna sarhoş evime gelmediği için ne yapabiliceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Biraz daha film izlemem gerek...

Yüzünü yıkayıp biraz açılmış olabiliceğini düşündüğümde tekrar seslendim. Arda (18) 1995 yılında Deniz Çamlıca'ya tepki olarak doğdu o artık bir bad-boy ... Tabii kide yerinden bile kıpraşmadı. Onu saklamam gerektiğini fark ettim. Misafir odası ? Ah hayır olmaz çok tehlikeli. Benim odam? Onunla yatmayı düşünmek bile kendime küfretmeme yetiyordu. Ah ! Buldum. Güvenli oda. Hem benim odamdaydı hemde güvenliydi ! 

Güvenli odaya Arda'yı taşıdıktan sonra kafasının altına bir yastık koydum. Melekler gibi gözüküyordu ama bu alkol kokmasını değiştirmezdi. Kafasını okşamaya başladım. Mükemmel siyah saçları. Ne yaptığımı fark ettiğimde hafifçe boğazımı temizledim tam kalkıyordum ki fısıltılar oraya mıhlanmama sebep oldu. Arda 'Deniz' diye fısıldıyordu. Hemen yanına çöktüm son bir umut konuşmaya başladım : "Arda,Arda uyann !" Yine ses kesildiğinde tam gitmeye yeltendiğim sırada iki uzun kolun beni belimden yakalamasıyla yere yapıştım. Arda bana tüm bedeniyle sarılmıştı ve her hareket ettiğimde beni dahada sıkıyordu. Anlaşılan bu gece biraz uzun olacaktı.

***

Her tarafım ağrıyarak gözlerimi açtım. Saate baktım. 08.00. Meriç en erken 10.30'da uyanırdı. Hala vaktimin olduğunu hatırlayarak sevindim ve sırtımı döndüm. Döndüğümde karşılaştığım iki koca mavi göz tüm renkleri içinde barındıran hareler eşliğinde beni izliyordu. Bir anda dün geceyi ve şu an nerede olduğumu ne yaptığımı fark ettim. 

Hemen kendimi ittirdim. Bu sefer zorluk çıkarmadan beni serbest bırakmıştı. "Neden dün gece buraya geldin ?" dedim hiç nasıl olduğunu sorup günaydın demeden. "Canım öyle istedi." Sakinleş Deniz 1...2...3...4... "Sarhoşken canının gitmek istiyeceği başka bir yer bulamadın mı ?" Yüzünde piç gülümsemesi yine oluştu. "Sen sabah sabah çok konuştun yine ." Bana dün gece çektirdikleri yetmezmiş gibi birde ! "Hemen gitmen lazım Meriç evde." Yüzündeki sırıtış yerini meraka bırakmıştı. "Ne işi var onun burda ?" Asıl onu sana sormalı bide hesap soruyo ! "Seni ilgilendirmez." "Evet ilgilendirir." Nesi ilgilendiricekmiş ya ?! İçerden gelen Meriç'in sesiyle irkildim. Upss ! Çok geç Meriç her zamankinden çok daha erken uyanmştı ! 

"Hihhh ! Meriç uyanmış ! Bak ben dışarı çıkıcam her şeyi halledicem onu oyalıcam sende çeneni kapalı tutsan iyi olur." Bana tuhaf bir bakış attı. "Ne ? Yine ne istiyosun ?" "Eğer o süt çocuğunun neden burda olduğunu söylemezsen avazım çıktığı kadar bağırırım." Lan bi kere ya ! "Off tamam ya fırsatçı !" "Bana diyene bak sensin fırsatçı tabi buldun benim gibi çocuğu hemen sarıl yat." Yine gülüyodu pislik ! "Bunu sana ödeticem ama sonra ! " "Nolmuş anlat bakalım." Ya benim iki ayağım bir pabuca girmiş çocuk bana hala hikaye anlattırıyo. "Dayak yemiş işte bana geldi eve gidemiceği için yani anlıcağın sende üstüne tuz biber oldun." "Hee git bakalım ben bekliyorum hadi." 

İçeri Meriç'in yanına gittim konuştuk filan sonra gitti. Bende koşarak Arda'nın yanına gittim. Kapıyı açıp onu güvenli odadan çıkardım. Salona geçip konuştuk. 

"Hadi hazırlan çıkıyoruz." "Nereye?" Adama bak  ya sülalesi rahat ?! "Ben senle hiç bir yere gelmem ." 

***

Asansörde ayağıma patelerimi giymeye çalışıyordum. Hah ! Patenleri giymek neden bu kadar zordu ki ? Neden sabah sabah paten giymek zorndaydım ki ? Hepsi tabii ki de Arda'nın suçuydu. Ne yapıp edip beni ikna etmenin bir yolunu buluyordu. Ara ara gözlerini bana çevirip bakıyordu. Benim tepkisiz kalmam hoşuna gitmiyordu , biliyordum. Ve sıf bu yüzden tepkisiz kalıyordum.

Parka geldiğimizde banka oturdum. Patenlerimden birinin kayışı çıkmıştı. Onu düzelttikten sonra Arda'nın yanına döndüm. "Nereye gidiyoruz ?" "Görürsün." Kaykay ve paten kaykını geçtikten sonra gölün olduğu tarafa doğru ilerlemeye başladık. Ohh ! Mis gibi çim kokusu ! Ama hala parkın bu kısmında ne aradığımızı anlamamıştım. Buraya çok insan uğramazdı hele pateni olanlar hiç uğramazdı. Çimlik alanda paten sürdüğümü düşündükçe kendimi tebrik ediyordum. Arda sadece birkaç adım önümdeydi. Onunla olmanın verdiği güven ve nefret duygusu birbirine karışırken ağaçların yer değiştirdiğini gördüm ama son anda hareket eden görüntü durdu."Tuttum.". Düşecek üzere olmamın verdiği şaşkınlık yetmezmiş gibi belimi ve sırtımı tutan, beni düşmekten son anda kurtaran Arda kafamdan sadece milimetrelerce uzakta tuttuğu kafasını iyice kafama yapıştırdı. Dudaklarıma kayan gözleri boynunda yapışmış halde duran ellerimin baskısını arttırmamı sağladı.

Bende onun dudaklarına baktığımda nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Bu ne kadar doğruydu ? Hakkında neredeyse hiçbir şey bilmediğim bir yabancının kollarında kendimi güvende ve huzurlu hissetmem , kafamı hareket ettirsem dudağıma değecek olan dudaklarına şehvetle bakmam ne kadar doğruydu ?

ASABİ ŞİRİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin