" Senden nefret ediyorum bırak beni !" Bağırmaktan sesim güçlükle çıkıyordu . Duyduğum cevapla sinirim daha da arttı :
" Tek kelime daha etme , bundan sonra BENİMSİN HATUN !"
Gözlerim dolmaya başlamıştı . Şuan inadım yüzünden öldürecekti beni . "peki" dedi . Silahını bir sağa bir sola çevirdikten sonra yanda duran beyaz masanın üzerine indirdi . Tekrar karşıma oturdu .
"Seni bi süre burda tutmak zorundayım. Merak etme bana karşı gelmezsen ve emirlerime uyarsan sana zarar vermem "
Bu sözü her ne kadar aşağılanmışlık duygusu içersede sesimi çıkaramadım .
*****
Bir hafta olmuştu ve ben hala buradaydım .Ağlamaktan gözlerim şişmişti . Bir an önce eve gitmek istiyodum . Bu mafya bozuntusu her an beni öldürebilirdi . Evimi özledim . Acaba diyorum annem beni merak etmiş midir ? Ya Mine Abla , kesin meraktan ölmüştür . Evden hiç dışarı çıkamadım . Buğra her gün gelip beni ziyaret ediyordu . Tabi ne ziyaret (!) . Her seferinde "Aferin kaçmaya çalışmamışsın" deyip pis pis sırıtıyordu .
Geldiğimin 2.günü bana bir mağaza poşeti verdi . İçinde kıyafet vardı . Bugün 8.gündü . Artık buradan çıkmalıydım . Buğra evin 2.katında bi yatak odasının anahtarını bana verip , burada kal demişti .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yataktan kalktım . Aşağıda ki mutfağa gittim . Buzdolabını açıp kaşar peynirini çıkardım . Sepette duran 2 tost ekmeğinin arasına yerleştirip tost makinesine koydum . Tostum hazır olunca salona geçip koltuğa oturdum . Buğra bu eve gelmeyince rahat hissediyordum .
Zil çaldı . Tam kalkıp açacakken bir hizmetçi açtı ve "Hoşgeldönüz Buğra Bey" diye seksi seksi konuşmaya başladı . Şeytan diyo vur bi yerine tekmeyi at dışarı . Neyse elin kızından banane . Buğra geldi . konuşmaya başladı .
"1 haftadır bana adını bile söylemediğinin farkında mısın? "
"Söylemem mi lazım ?!"
"İyi bende sana hatun derim" hatun demesi hoşuma gidiyordu.
"Al ara " deyip telefonunu uzattı bende mecburen aldım . Annemin numarasını aradım . Anneme okul kampındayız dediğimde hiç sorun çıkarmadı . Bende öyle tahmin etmiştim dedi . Beni merak etmemişti . Buğraya "Sebebi ziyaretiniz nedir ?" diye sordum . Bu kez korkmamıştım ondan . Yumuşak bi sesle konuşunca daha da cesaret aldım .
"Seni görmek istiyorum sanırım buna ihtiyacım var"
Buğranın Ağzından
Sahra pencereye doğru bakarak niye geldiğimi sordu . Sanki ev benim değil . Birden ağzımdan çıkan cümleyle kendime lanet okudum . "Seni görmek istiyorum sanırım buna ihtiyacım var" dedim Sahra'ya . Sahra gözlerini pencereden ayırıp o deniz mavisi gözleriyle bana baktı .
Gerçekten Sahrayı görmeye gelmiştim . Bide Banu 13. defa aradığı için . Banu benim dağ evinde ki hizmetçim . Ama ne hizmet .. Sahrayla biraz konuştum . Annesini aradı . Annesi gerçekten umursamaz davranmıştı . Anne demişken banudan sonra annemi görmeye gideceğim , doktor beni çağırmıştı .
Sahra o sözümden sonra bişey demedi ama kızmıştı . Banuya "yatak odamı temizledin mi" diye sordum . Bu ikimizin klasik diyaloğuydu . "Gel bi bak istersen iyi olmuş mu temizliği " deyip gömleğinin bi fermuarını açtı . Aslında Banu'dan nefret ediyorum ama benimde ihtiyaçlarımı karşılamam lazım . Banuyla üst kata çıkıp yatak odama girdik . Banu girer girmez kapıyı kapattı ve dudaklarını boynuma yaklaştırıp öpmeye başladı . Elleriyle ellerimi tutup kalçasına doğru götürdü ve sardı . Artık keyif vermiyordu o kaltağa dokunmak .
Tam o sırada kapı açıldı . Sahranın kocaman açılmış gözleri gözlerimle buluştu .
