Buğranın Ağzından
Sahrayla annemlerin yanına gittiğimizde sağ kolum ali beni aradı. Müsaade isteyip balkona çıktım .
"Ne var ali"
"Buğra sakin ol ama "
"Ne ama ?"
"Hani Ahmet vardı"
"Hangi ahmet ? "
"Kesik Ahmet"
"Evet"
"Abi Kesik Ahmet yengemizin babası olabilir"
Duyduklarımla olduğum yerde kaskatı kesildim. Kesik Ahmet . Gelmiş geçmiş en acımasız adam . Ben büyük masaya otuduğum ilk yıl , mekanımızı ateşe verip "masanızı sikeyim" diyip dalga geçen adam . Ezeli düşmanım . Şu ana kadar yenemediğim tek adam. Sevdiği kadını ellerinden almışlar . Kendisi de kötü piçin teki olup çıkmış . Babamı hiç sevmezmiş. E tabi babam çoğu kez bu adama göt korkusu yaşatmış.
Bu adamın karısı hamileyken kaçırılmış. Adam bir daha karısını görememiş . Böyle anlatılıyor etrafta. Peki ya o bebek sahra olabilir mi ? Olamaz . Olmasın . Benim meleğim , nur yüzlüm , böyle bir şeytanın kızı olmasın . Zevk için adam öldüren bir piçin kızı olmasın .
İçeriye girdim . Sahra gayet mutluydu. Tedirginliğimi saklamaya çalışarak yanına gidip işim olduğunu söyledim.
"Erken dön ama daha alışverişe çıkacağız." dedi . Gözlerinin içi ışıldarken , dudaklarını hafifçe araladı ve mükemmel gülüşünü gösterdi.
Sahranın Ağzından
Buğranın telefonu çalınca balkona çıktı . Geri döndüğünde işinin çıktığını söyledi ve gitti . Telaşlı ve endişeli görünüyordu. Umarım birşey olmamıştır .
--
Buğra bir buçuk saat sonra geri döndü . Annemlerle arabaya bindik ve çeyiz mağazalarının yolunu tuttuk. Oldukça büyük 2 katlı bir mağazanın önünde durduk . Burada tüm aradığımızı buluruz diye düşünüyorum .
Annem ve arzu teyze nevresim takımlarının olduğu tarafa yönelirken , buğra elimden tutup beni çekiştirmeye başladı.
"Ne var buğra , görüyorsun yemek takımlarına bakıyorum"
"Yav bırak yemek takımını , gel sana bişey göstericem"
Başımla onay verip buğranın beni sürüklemesine izin verdim . Heyecanla 'işte burası' der gibi baktı bana . Gözlerimi ondan çevirip geldiğimiz reyona baktım . Allahım . Bu adam hiç mi düzelmez .
"Sahra , bence çeyiz dediğin budur."
Sapık ya . Yemin ediyorum sapık. İç çamaşırı reyonunda ağzı kulaklarında gezinen bir adet sapık.
"Sahram , bak bu bence çok güzel ."
Elinde tuttuğu siyah jartiyerli takımı gösterip bunları söyleyince utancımdan ellerimi yüzüme koydum . Ellerimi yavaşça çekip ,
"Ama yapma böyle hatunum benim "
2-3 saniyeliğine aşkla bakan gözleri tekrardan raflara döndü .
"Alışverişe bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum buğra"
"Meraklıyım tabi konu sensen ve seninle seviş- . Neyse"
Hafifçe güldüm , sonra eliyle saçını kaşıyarak mahçupça başını eğdi . Bu hali mağazada kahkaha atmama sebep oldu . Bilmediğim bir numaradan gelen mesaj yine ortamı bozdu.
Kimden:05xx xxx xxx
Konuşmamız lazım.
Bu kesinlikle candı . Buğra hayırdır der gibi kafasını sallayınca arkadaşımı aramam lazım diye yalan uydurdum . Affet buğram ama bunu yapmam lazım . Ondan biraz uzaklaşınca o numarayı aradım .
"Ne konuşacağız?"
"Böyle telefonda olmaz."
"Can benim sinirlerimi bozma , anlat"
"Hayır hatun böyle olmaz ."
Hatun demesi tüylerimi ürpertti . Buğra dışında kimse bu lafı söyleyemezdi .
"Bana hatun diyemezsin!!"
"Oo peki . Kızma. Yarın saat 2 uygun mu ?"
"Tamam nereye geleyim"
"Deniz kafe var biliyorsundur."
"Tamam ."
Buğranın çok yakınımda olduğunu "sahra" diye seslenmesinden anladım . Arkamı döndüğümde aramızdaki az mesafeyle telefon konuşmamı duymuş olmalıydı.
"Hatunum gelsene nevresimleri seçmişler". Oh . Duymamış.
***
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum ♥ Sizleri seviyorum ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yatak Odası
Teen Fiction" Senden nefret ediyorum bırak beni !" Bağırmaktan sesim güçlükle çıkıyordu . Duyduğum cevapla sinirim daha da arttı : " Tek kelime daha etme , bundan sonra BENİMSİN HATUN !"