⚓Eighteen

3.8K 424 94
                                    

İyi okumalaaaar :*

***

14 Yıl Önce..

"Yakalayın şu küçük hırsızı!" küçük çocuk hızla attığı adımlarını kısa süreliğine duraklattı. Heyecanlı gözlerle etrafını taradıktan sonra bulduğu ara sokakla oraya doğru koşmaya başladı.

"Seni elime bir geçireyim..." çocuk sesi kesilen adama ne olduğunu görmek için kafasını kısa süreliğine geriye çevirdi. Peşinde olan hafif kilolu adamın yerde yüz üstü yattığını görünce kahkahalarla önüne döndü. Ancak dönmesiyle kafasını sert bir şeye toslamıştı. "Aish!"

Henüz kafasını bile ovalayamamışken kulağının çekilmesiyle çığlık attı. "Aaa! Acıyor! Acıyor!"

"Bu sefer ne aşırdın bakalım?" duyduğu kalın sesle gözleri korkuyla büyüdü. "Hyung! Gerçekten sadece ödünç aldım biraz kullandıktan sonra geri verecektim! Gerçekten diyorum! H-hayır çekme a-acıyor!"

Uzun boylu genç kulağını çektiği çocuğa çaktırmadan güldü. "Meyveleri mi geri getirecektin?"

Küçük çocuk batırdığını anlayınca alt dudağını ısırıp yeni bir yalan bulmaya çalıştı fakat aklına hiçbir şey gelmemişti. "Yah! Seni küçük velet!"

Meyvelerini çaldığı adamın hızlı adımlarla ona yaklaştığını görünce küçük çocuk korkuyla gencin arkasına saklandı. "Chanyeol hyung koru beni!"

Kulağına daha da çok asılan eller ile tekrar bağırdı. "Kulağımı bu kadar çok çekme! Yakında senin gibi kepçe kulak olacağım!"

"Jongin hemen amcadan özür dile." Chanyeol, genç bir korsan olmasına rağmen oldukça edepli ve iyi bir insandı, gemideki diğer korsanlar gibi. Korsan olmalarına rağmen hiçbir kötü harekette bulunmamış, aksine kasabadaki insanlara yardım etmeleriyle ünlenmişlerdi.

Jongin alt dudağını sarkıtıp tereddütle karşısındaki adama baktığında sinirden kızarmış -veya koşmaktan da olabilirdi- bir suratla karşılaşmıştı. Bunun üzerine aceleyle eğilip özür diledi. "Bir daha yapmayacağım efendim, özür dilerim."

'Korsan' olmak, kötü bir şey değildi.

Önemli olan yaptığın şeylerdi. İyi şeyler yaptıysan iyi, kötü şeyler yaptıysan kötüydün. Hak edene ödülü veya cezası verilirdi ancak bunlar bir zamanlardı. Şuan gelinen nokta, iftira veya çıkarcılıkla hak etmeyene ödülünü veya cezasını vermekti.

Ufak bir mum etrafını az da olsa aydınlatabilirdi fakat aynı zamanda ona değen kumaş parçası ile yangın da çıkartabilirdi.

Jongin ufak bir mum, batan gemi ise kumaş parçasıydı. Kumaşın muma değmesiyle oluşan ve git gide büyüyen o koca yangın ise Kai'ydi.

Kai, değdiği her şeyi yakıp yıkıyor ve ardında sadece küllerini bırakıyordu.

***

"Bu gece deniz savaşı olacakmış." Luhan leğendeki kıyafetleri ayağı ile çiğnerken etrafını taradı. "Korsanlar konuşurken duydum. Sanırım önemli bir savaşmış."

Bulunduğum leğenden diğerine geçerken omuz silkip "Ne yapalım?" dediğimde Luhan kıyafetleri çiğnemeyi bırakıp gözlerini büyüterek bana baktı. "Korkmuyor musun?"

4TEEN ⚓KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin