Hatalarım varsa lütfen affedin..
*iyi okumalar*
***
Yuttuğum tüm suları öksürerek çıkarttıktan sonra zorlukla gözlerimi araladım. Boğazımdaki acı canımı yakıyordu bu yüzden geçirmek amacıyla bir iki kez yutkundum. Gözlerimi açar açmaz gördüğüm surat ise gözleri dolu bir şekilde bana bakan Luhan'ın olmuştu. "Soo, iyi misin?"
Bir süre nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. Uzandığım yer hafifçe sallanıyordu. Boğazımı temizleyip zorlukla konuştum. "Neredeyiz?"
"Sandaldayız ve sen hala yaşıyorsun." dedikten sonra zorlukla güldü ancak bu gözlerine kadar ulaşamamıştı. Eğer ki ölseydim, ölümümden sonraki süreç Luhan için oldukça zor geçerdi. Üstelik evinde değildi, ona destek olacak bir ailesi yoktu. Burada onu kim teselli edebilirdi?
"Ben iyiyim Luhan ve evet Tanrı'ya şükür ki hala yaşıyorum." sesimi tam yerine oturtabilmek için tekrardan boğazımı temizlerken yattığım yerden yavaşça doğruldum. Sandal fazla büyük değildi, üç tane tanımadığım korsan vardı. Onun dışında Sehun ve Kai sandalın burnunda oturmuş diğer sandalları gözetliyorlardı.
O an gözümün önüne atlamadan önce Kai'nin bana söylediği cümle geldi. 'Seni tutacağım.'
Peki beni tutan kimdi?
Açıkçası bunu öğrenmeye biraz korkuyordum. Eğer ki beni oradan kurtaran kişi Kai değilse üzülecektim. Kafamı Luhan'a çevirdiğimde gözlerinin hala dolu olduğunu gördüm. "Luhan, sana iyi olduğumu söyledim."
"Biliyorum aptal, görebiliyorum.." iki elini de birkaç saniyeliğine gözlerine bastırdıktan sonra çekti. "Sadece gözlerim dalmıştı ve o yüzden..."
Ona büyük bir tebessüm edip bakışlarımı denize çevirdim. Neredeyse beni öldürecek olan deniz...
Hangi cesaret ile oradan atlamıştım bilmiyordum. Sadece ona fazla güvenmiştim. Tekrardan Kai'ye baktığımda onunda beni izlediğini gördüm. Bir süre sadece birbirimizi seyrettik. Ne ben, ne de o hareket ediyordu. Bakışlarındaki karışıklığı bir türlü çözememiştim, birçok şey düşünüyor gibiydi ve hiçbirini ele vermiyordu.
Yine de ben ona bir duygumu açık bir şekilde göstermiştim. Güven.
Kai'nin gözleri koyulaşırken ona minnetle tebessüm ettim. Beni denizden o mu çıkarmıştı bilmiyordum fakat bunu onun yaptığına inanmak istiyordum.
Kai ayaklanıp yanıma gelirken ayak ucuma bakmaya başladım. Onunla konuşacak olma düşüncesi bile beni heyecanlandırırken, başka şeyler yaptığımı bilmek kalbime çok ağır bir şey bırakıyordu.
Sonunda yanıma geldiğinde Luhan'a kısa bir bakış attı. Luhan bir süre endişeyle bana baktıktan sonra yanımızdan uzaklaşıp çekingence Sehun'un bulunduğu yere gitti. "Teşekkür ederim." gözlerimi onun gözlerine kenetledim, Kai'yi yakından izlemek daha güzeldi.
"Bana teşekkür edeceğin bir şey yapmadım." ses tonundaki soğukluk beni yerimde rahatsızca kıpırdattı. Bana alttan alttan 'seni ben kurtarmadım' diyordu fakat ben aptaldım. Bunu anlamayacaktım.
"Sadece o konuda değil." yutkundum "size güvenmem için bana bir sebep verdiniz."
Kaşları arasında birkaç çizgi oluştu ve bakışları biraz daha değişti. "Sana hiçbir şey için sebepte vermedim."
Dudaklarım yukarı doğru kıvrılırken "Hayır verdiniz." dedim. "Sadece siz farkında değilsiniz."
"Neden bana güvenmek istiyorsun? Sehun'a güvenebilirsin, emin ol ki o benden daha güvenilirdir." Çünkü kalbim sizi seçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4TEEN ⚓KaiSoo
Fanfiction"Ben de bir korsanım ve korsanlar sadece 'yalnız' bir masal kahramanı değildirler. " dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı "Onlar kendi masallarını kendileri yazarlar..." arkasını dönüp ilerlerken mırıldandı "...Buna iyi veya kötü olmaya karar vermekte...