4TEEN ⚓KaiSoo

⚓Twenty-Three

"Tüm korsanları uyandır. Bir saat içinde gemiden ayrılacağız." Birbirine yapışan kirpiklerimi zorlukla ayırıp bir süre etrafı inceledim. Biraz tuhaf ve biraz da sıcak hissediyordum. Kapı kapanma sesini duyduktan sonra yattığım yerden doğruldum. Kalçam çok sızlıyordu ve bunun sebebinin Kai olması beni 'biraz' sırıtmaya teşvik ediyordu.

"Az önce söylediklerimi duymuşsundur. Hemen hazırlan yoksa kısa bir süre önce olduğu gibi gemide yalnız kalacaksın." İki kaşımı da şaşkınlıkla kaldırdım. "Bu gemide başka korsanlar yok muydu?"

Kai kılıcını dikkatle incelerken bana kısa bir bakış attı. "Eğer onlarla kalmak istiyorsan kalabilirsin. Bizden daha iyi muamele yaptıklarına bahse girerim."

'Muamele'den kastı kötü bir şeydi anlıyordum. Zaten kötü muamele yapmasalarda burada kalamazdım. Bilirsiniz, peşinde dolanmam gereken vazgeçilmezim vardı.

Sızlanarak ayağa kalktıktan sonra elimden geldiğince hızlı bir şekilde üstümü giyinmeye başladım. Banyo bile yapamıyordum ve üstüm resmen 'hey, ben seks yaptım' kokuyordu.

Eğer ki şanslıysam Luhan bir şey anlamazdı.

Aslında, artık Kai ile yaşadığım şeyleri bildiğini düşünürsek çok da şansımın olduğunu söyleyemezdim ancak ümit etmekten bir zarar gelmezdi.

Aptal düşüncelerim ile gömleğimin düğmelerini iliklerken Kai'nin sesiyle irkildim. "Çok yavaşsın, eğer bu yavaşlıkta giyinmeye devam edersen gerçekten de gemide kalacaksın."

"Kim?" Kai birkaç saniye yüzüme tepki vermeden baktı. "Ha, ben mi?" Bu sefer de bıkkın bir şekilde nefes aldığında utançla kafamı eğdim. "Şey, ben gideyim."

Ben çoktan kendimi odadan çıkmaya odaklamışken duyduğum bir "Nereye?" sorusu ile donakaldım. "Dışarı?"

Kai yanıma gelip gözlerimin içine ciddiyetle baktı. "Sabah ben fark etmeden içki mi içtin?"

"Ha?"

"Kyungsoo gece dengeni bozduğumu söylerken bundan bahsetmemiştim." Kai fark etmeden -belki de ederek- bana gece söylediklerini hatırlattığında gülümsememek için yanağımın iç tarafını dişledim. "O söylediğinizin gerçekliğinden şüpheliydim."

Kai tek kaşını kaldırarak bana baktı. "O sırada gerçekten de uyukluyor muydun?"

"Evet?" Bunu sorma sebebini anlayamamıştım çünkü gece gerçektende uyuyakalmıştım. Benim için fazlasıyla yorucu bir gün olmuştu, uyumamam için vampir olmam gerekirdi.

Aslında vampir olsaydım gerçektende müthiş olurdu.

Her neyse.

Kai bana bir şey söylemek için ağzını açmıştı ki, tıklatılan kapı ona engel olmuştu. "Üstünü düzelt." Dedikten sonra açmaya gitti.

Üstüme baktığımda hiçbir sorun olmadığını düşünmüştüm fakat gömleğimi yanlış iliklemiş olmam beni utandırmıştı. Halbuki o kadar da derin düşünmemiştim, nasıl bu kadar salaklık yapabiliyordum anlayamıyordum.

"Kaptan, tüm korsanlar yeni gemiye geçmeyi bekliyor." Gömleğimin düğmelerini bu sefer dikkatle iliklerken kaşlarımı çattım. Nasıl bu kadar hızlı olabiliyorlardı? Ben hızlı olmaya çalışırken gömleğimi yanlış ilikliyordum.

"Pekala siz önden gidin." Kısa bir süre sonra tekrar içeri girdi. "Köşede bir kılıç var. Onu al."

Dediğini yapıp yatağın sol tarafındaki köşeden kılıcı aldım. Kılıfında balık işlemesi vardı. "O kılıç artık senin."