12. Bölüm

1.3K 35 5
                                    

"GÖRGÜSÜZ GÜZEL"

Bu çocuk beni deli edecek orası kesin.

Her zaman ki gibi telefonu kapattım ve uyudum. Ertesi sabah geç kalmamıştım çünkü Selda beni uyandırmıştı.

Okulda sadece iki dersim vardı bugün ve çok işime yarayacaktı. Çünkü yarın cumartesi ve benim bavulumu hazırlamam lazım. Okulda değişik birşey olmadı. Beklemeyin boşuna. Kadir geldi saçmaladı o kadar.

Okul çıkış Selda ve Fatma'yla bir cafede birşeyler içmeye karar verdik.  Bizim evin yakınında sık sık gittiğimiz cafeye gittik. Ben kahve pek sevmediğim için milkshake siparişi verdim muzlu. En sevdiğim. :) . Öyle havadan sudan konuştuk. Pek değişik şeyler olmadı. Tabii Selda Mert'ten başka birşey konuşmadı. En sonunda dayanamadım gözlerimi devirerek:

"Selda yeter artık. O salakla ilgili birşey duymak istemiyorum."

"Abartmasana ya. Konuşuyoruz şurda" "Evet ama biz buraya Mert'i konuşmaya gelmedik"

Neyse ki Fatma'da benimle aynı fikirdeydi.

"Tamam tamam bi daha tek kelime etmem onun hakkında"

"Inşallah"

Hesabı ödeyip ordan çıktık.  Selda ve Fatma başka yerlerde takılmaya gittiler bende eve gidip bavulumu hazırlamaya gittim. "Tanrım ne kadarda çok elbisem varmış" diye geçirdim içimden. Elime geçirdiğim bir iki tişört ve bluzu pantlonlarla falan tıkıştırdım bavuluma. Zaten çok kalmayacaktım. Cuma günü yine burdayim.

Bavulumu zorlukla kapattım ve kendimi kanepeye attım. "Oh beee dünya varmışta haberimiz yokmuş" saat daha 5ti ve ben evde yalnız kalmak istemiyordum. Canan benim okuldan arkadaşımdı ve iyi anlaşıyorduk. Laf aramızda Selda ve Fatma'dan sıkıldığım zamanlar Canan'la buluşurduk. Hemen aradım:

"Canon (ona taktığım lakap)  nerdesin kız?"

"Sizin ordaki cafedeyim kalkacaktım birazdan. Geliyor musun?"

"Ayıp ediyorsun dostum. Musun da ne demek. Işık hızıyla geliyorum"

"Haha delisin yiğen. Gel hadi bekliyorum"

Hemen üzerime bi bluz geçirdim saçlarımı yukardan bir "ev temizleme topuzu"na dönüstürdüm. Birazcık parlatıcı sürdüm ve uçtum.

Cafeye vardığımda Canan beni bekliyordu. Hemen onu kaptım ve çıktık.

"Eee Canon nereye gidiyoruz?"

"Ayy Eda geçen bir alışveriş merkezine gittim. Orada bir çocuk vardı. Ama yok böyle birşey. Bayıldım"

"Ne oldu kız? Aşık mı oldun?"

Canan'da yakışıklılığa çok çabuk kananlardandı maalesef.

"Evvett çarpıldım galiba."

"Ne diyorsun kızım sen? Ben sana burdan bi tane çarpacam bütün Canon markan gider."

"Gelll seni oraya götürecem belki oradadır yine"  Hey Allah'ım bunuda kaybettik. Doğrusunu söylemek gerekirse itiraz etmemiştim. Nasıl olsa Canan pes etmeyecekti.

"Pekii. Gidelim bataryası bozuk Canon"

Bu sözüm onu güldürmüştü. Onun gülmesiyle bende güldüm ve bişey demeden yürümeye başladık.

The First KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin