45. Bölüm

727 32 17
                                    

3. şahıs gözünden anlatılıyor bu bölüm

Tüm günün yorgunluğu üzerinde, zorlukla sokaklarda yürüyordu Eda.

'Bugün 12 Şubat 2 gün sonra sevgililer günü. Baray'ıma nasıl bir sürpriz hazırlasam acaba' diye düşünürken bir kuaför salonunun önünden geçti. Tam iki adım atmışken brinin arkadan ismini çağırmasıyla durdu. Henüz arkasına dönenemişken iki kol onu sardı.

-Nereye gidiyorsun bakayım? Canan'ın sesiydi bu

-Eve dedi Eda gayet sakin bir edayla

-Hayır canım benimle geliyorsun. Sağ koluna girmiş Eda'yı çekiyordu çıktığı kuaför salonuna.

-Yaa Canan başka zaman gelsem? Şimdi o kadar yorgunum ki hem bak hava da karardı. Mert merak eder. Hala alışamamıştı ona Mert demeye.

-Etsin ya senle vakit geçiremiyoruz zaten uzun zamandır

-Tamam valla baş.. tam bunu söylerken aklına Baray'ın onu Kıvırcık saçlarla görmek istemesi geldi. Bu fırsatı bir daha ne zaman bulabilirdi ki? diye düşündü ve ekledi

-Tamam hadi girelim.

Ikisi içeri girip sıranın kendilerine gelmesini beklemek için misafirlere daha kaba bir dille müşterilere ayrılmış 4 sandalye ve bir masanın bulunduğu kısma geçtiler. Masada dergiler vardı. Can sıkıntısından eline bir tanesini alarak sayfalarını istemsizce karıştırmaya başladı Eda.

'Waow güzel saç rengiymiş. Ama bana böylesi asla yakışmaz' diye düşündü. Birden Canan'dan gelen sesle şaşkınlığını gizleyemedi.

-Kim demiş yakışmaz diye? Güzele herşey yakışır.

-Ben az önce sesli mi düşündüm?

-Biraz öyle oldu. gülümsüyorlardı.

Kısa bir aradan sonra Canan konuşmaya karar verdi.

-Eda birşey soracam.

Elindeki dergiyi masaya bırakıp, ayaklarını üst üste attı ve Canan'a döndükten sonra

-Tabii dinliyorum. diye cevap verdi.

-Mert'le nasıl gidiyor? Seni üzüyor mu?

-Yoo niye üzsün ki beni? Gayet iyiyiz. Bir yıldan fazla oldu. Ben onunla çok mutluyum.

-Çok sevindim. Geçenlerde Volkan'la konuştu..

-Canan Hanım sizi alabiliriz.

Kuaförün Canan'ı çağırmasıyla konuşmaları bölünmüştü.

-Bir saniye bişey diyecektin? Eda Canan'ı durdurmak istesede nafile.

-Sonra devam ederiz. Şimdi sıra bana gelmişken bu fırsatı kaçırmamam lazım dedikten sonra Eda'nın yanağına bir öpücük kondurup kendisine gösterilen yere oturdu.

Biraz sonra Eda'da çağırıldı.

-Hoşgeldiniz hanımefendi. Nasıl bir model istiyorsunuz? diye sordu kuaför aynı anda Eda'nın saçlarını eline almış, dikkatli gözlerle incelerken.

-Aslında ben kestirmek boyamak değilde sadece Kıvırcıklaştırmak istiyorum.

-Emin misiniz? Çok güzel saçlarınız var gölge atarsak bütün güzelliğiniz ortaya çıkar.

-Yok teşekkür ederim.

-Nasıl isterseniz. deyip işe koyuldu.

Kafasında dolanan sesler çok rahatsız ediyordu Eda'yı. Bitsede kurtulsam artık diye düşündü. Sonra buraya kendi istekleri üzerine gelip bu sesi saatlerce dinleyen kadınlar geldi aklına. Bir zamanlar okuduğu bir habere göre mutsuz olan kadınlar ilk önce saçlarını değiştirirlermiş. Acaba kuaföre gelen tüm kadınlar mı mutsuzdu? Ya da kendisi gibi zorla mı götürülüyorlardı? 'Öff banane ya kim ne için giderse gitsin. Sanki benim sorunum'

The First KissHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin